Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Allah'ın haberi sıfatlarından olan el, yüz, göz sıfatlarını nasıl algılamalyız ?
Tekil Mesaj gösterimi
  #21  
Alt 07.07.24, 10:49
JustMention JustMention isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 13.03.24
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 658
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah’ın gelmesi yakınlığı/yaklaşması:
‘’Kim bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir zira yaklaşırım. Kim bana bir zira yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kim bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim.’’(Buhari, Tevhid, 15,43; Müslim, Zikr, 3,18,19,21)
‘’Kulum, nafilelerle bana yaklaştıkça ben onu severim. Onu sevdiğimde işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse ona veririm. Bana sığınırsa onu korurum.’’(Müsned VI. 256)
Özellikle ikinci hadisle ilgili olarak mecaz ve kinaye tespiti yapılmak suretiyle müşkil çözülebilmektedir. Burada Allah’ın ibadetlerle kendisine yaklaşan kulunun işiten kulağı ve gören gözü olması ifade edilmektedir. İbn Hacer ‘’Allah2ın kulak ve gözü nasıl olur?’’ şeklindeki bir soruya çeşitli tevillerin yanısıra bu ifadenin kula yardım ve onu teyid etmekten murad ve kinaye olduğunu söyleyerek müşkili gidermeye çalışmıştır.’’ (İbn Hacer, 13. 146) Ayni de İbn Hacer’le aynı kanaattedir. (Ayni, Umde, 19, 49)
Şarihlerimiz kısaca hadisi böyle ele almışlar, ancak olayı seven sevgi ve sevgili içerisinde ele alanlarda vardır. İbn’l-kayyım bunlardan biridir. Sözü ona bırakalım.
Müminin kalbi bu dereceye vardığı zaman, kendisine yakınlık ve beraberlik tablosu açılır ve Allah (cc)’ın kendisi ile birlikte semaları üzerinde, arşı üzerinde, mahlukatından uzak, yaratma ve emir vermekle birlikte kendisinden gaib olmadığını müşahede eder. Kulun indinde tazim ve iclal ile birlikte bu sıfata ünsiyet hasıl olur. Kendisi yalnızlık duyarken O’nunla ünsiyet eder, zayıf iken kuvvet bulur. Hüzünlü iken O’nunla ferahlık duyar. Kaybetmiş iken O’nun sayesinde bulur. İşte o zaman şu hadis-i kudsinin tadını elde eder:
‘’Kulum nafilelerle bana yaklaştıkça ben onu severim. Onu sevdiğimde işiten kulağı gören gözü tutan eli yürüyen ayağı olurum. Benden isterse ona veririm. Bana sığınırsa onu korurum’’ (Müsned, 6. Cilt 256)
Mutlak olarak hayatın en hoşu bu kulun hayatıdır. Çünkü bu kul sevmekte ve sevilmekte Rabbine yaklaşmakta, rabbi de ona yakın olmaktadır. Kalbini aşırı şekilde kuşattığından, zikrini adet edindiğinden rabbi onun sevgilisi olmuştur. Bütün himmetini onun hoşnudluğuna bağlaması işitmesi görmesi eli ve ayağı mesabesindedir. Eğer kul tutarsa, onunla tutar yürürse onunla yürür.
İşte bu gayeye götüren yolculuk (seyr-i sülük) tur. Ozaman kul için suluku esnasında huzur, heybet, murakabe, başka düşünceleri yok etme ve batınını tahliye etme gibi sulükün bütün dalları bir araya gelir.
Bu ‘’gitme’’ nin aslı ise, O’nun muradı, arzusu sebebi ile kendi arzusundan ve kendi haz ve nasibinden uzaklaşmanın aksine bütün nasibin ve muradının sevgilinin olmasıdır. Sevgilisine herhangi bir şeyle biraz yaklaşan buna karşılık kendisinden kat kat fazlası ile mükafat görür. Yaklaşmalar içinde en ütünü kulun zahiri ve batıni vücudu ve bütün benliğiyle sevgilisine yaklaşmasıdır.
Birinci delili: Allah Teala’nın şu sözüdür: ‘’Kim Allah’tan korkarsa (Allah) ona bir çıkış yeri ihsan eder. Onu hatır ve hayaline gelmeyecek bir cihetten rızıklandırır. Kim Allah’a güvenip dayanırsa O kendisine yetişir.’’ (Talak suresi 2 ve3. Ayetler) Burada Allah Teala görüldüğü gibi iki mükafatı birbirinden ayırır. Kendine güvenen (tevekkül eden) kimseye kendisinin ona YETİŞMESİ ve kafi olması ile mükafatını verir.
İkinci delil: Şehid hayatını Allah’a (cc) verdiği zaman Allah Teala kendi yakınlığı ve kerameti mahalinde kendi nezdinde onu daha mükemmel hayatla telafi eder.
Üçüncü delil: Bir kimse bir şey verdi mi Allah (cc) ondan daha hayırlısı ile karşılık verir.
Dördüncü delil: Allah (cc)’nın şu sözüdür: ‘’Öyle ise siz beni (taatle) anın ben de sizi (sevap ile) anayım. Bir de bana şükredin, bana nankörlük etmeyin.’’ (bakara suresi 152. Ayet)
Beşinci delil: hadis-i Kudside yer alan şu sözüdür: ‘’Kim beni içinden anarsa ben de onu nefsimde anarım. Kim beni toplulukta anarsa ben de onu ondan daha hayırlı bir topluluk içinde anarım.’’ (Buhari, Tevhid, 15, 43, Müslim zikr 3, 18, 19,31)
Altıncı delil: daha önce ifade ettiğim ‘’Kim bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir zira yaklaşırım’’ hadis-i kudsisidir’’
Kul Rabbine sunduğu şeyden daha üstününü elde etmekle daima karlıdır. Bu kalbi ruhu ve ameli ile O’na yaklaşan kula, Rabb, insanların yaşadıkları hayat çeşitlerine hiç benzemeyen bir hayat bahşeder. Hatta onun hayatına nisbetle hayatı öyle olmayan, dünyadakilerin hayatına ve lezzetlerine nisbetle ana karnındaki ceninin hayatı gibi bir hayat hatta ondan daha muazzam hayat verir. (İbnu’l-Kayyım, Meddaricu’s-saikin 2.cild 545-547)
Allah razı olsun hocam.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147