Alıntı:
osmank1991 Nickli Üyeden Alıntı
Cumanın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Çok sevdiğim bir abim, istemesini bil diyordu hep. Allah ondan razı olsun. Muhabbet olsun. Benden bir tanesi gelsin sizden de bekleriz inşaallah. Dua eder dua bekleriz.
Ya Rabb, dualarımın kabul olmasini engelleyen ne tür günahım var ise, sen affet amin.
|
Hayırlı Cumalar bu vesileyle hatırlama iktiza eder ki Osmanlı İmparatorluğu’nun acılı parçalanma süreci çok önemlidir. Çoğu gelişme, Bâb-ı Âli’nin ya da Ankara’nın gıyabında planlanıp gerçekleşiyordu. Birinci Dünya Savaşı’nın günümüzde hâlâ sürdüğü ve bitmediği yolundaki gözlemi destekleyen başka örnekler ve belgeler de vardır. Birinci savaşın stratejik değerlendirmelerinin hâlâ geçerli olduğu olayların geçmişle bağlantılarının kurulması gerekmektedir. İskenderun’dan başlayarak Sina-Medine-Basra-Musul dörtgeninde Osmanlı bayrağının dalgalandığı ve karış karış savunduğumuz, uğruna kan dökülen ancak şimdi unutulan kasabalar hatırlanmalıdır. Parçalanma sürecinin doruk noktası olan Musul, ayrı ilgi gerektirmektedir. Kuzey Afrika’nın, Trablusgarp’ın, Yemen’in belirleyiciliği sürmektedir. Arap Ayaklanması ’nın ne olduğunu daha iyi bilmek gerekir... Osmanlı’nın Güney Vilayetleri ’nde dosyalar 100 yıldır açıktır. Kasten koparılmış olsa da, silinmeye çalışılsa da, bölge için bugün ile dün arasında çok yoğun bir etkileşim vardır. Ülkeler için hafızanın kaybedilmesi tehlikelidir. Unutuş, aynı zamanda kaybediştir. Tarih, hafızanın canlı tutulmasına yarar. Tarih, yanlışları tekrarlamamaya ve haksızlıkları unutmamaya yarar. Zaman belki unutturur ama hak ve hukuk yok olmaz. Hafıza ve tarih, akan zamanın kum tepeleri altına gömüp gözlerden sileceği hazinelerin yeniden bulunmasına yarar. Geçmiş, hazinedir: Yanlışları tekrarlamamak, haksızlıkları unutmamak, bilmek ve başarmak için.