Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Değerli kardeşim Şehzade idamlarının birinci çeşidi, hanedan mensubunun hükümdarlık iddiasıyla ortaya çıkması ve isyan etmesi halinde tatbik edilirdi. Bu, Osmanlı Devleti’nde de cari olan İslâm hukukuna göre bir suçtu. Buna ‘bağy’ (hurûc ale’s-sultan) denirdi. Haksız yere meşru hükûmete isyan edenlerin cezası dünyanın her yerinde ve her devirde idamdı. Şehzade idamlarının ikinci çeşidinde ise ortada bir isyan yoktur. İşte şehzade idamlarının hukuka uygunluğu meselesi daha çok bu gibi durumlarda ortaya çıkmaktadır. Fitne çıkmasından korkulduğu hallerde, bunun önüne geçmek maksadıyla hanedan mensuplarının öldürüldüğü görülmektedir. Osmanlı hukukçularının ekserisi bunu ‘say bi’l-fesad’ suçu çerçevesinde değerlendirmiş ve ta’zir suçlarının içinde mütalaa etmişlerdir. Bu, henüz suç işlemeyen, ancak ileride işlemesi muhtemel ve mevhum olan kimselerin cezalandırılmasıdır. Şehzade idamlarının bu türü, say bi’l-fesad suçunun çerçevesine girer mi, girmez mi? Hukukçular bunda ihtilaf etmişlerdir. Fatih Kanunnamesinin, bunu say bi’l-fesad olarak gören hukukçuların görüşüne göre sevk edildiği anlaşılıyor. Nitekim madde metninde geçen ve ‘ekser-i ulema tecviz etmiştir’ ifadesi bunu göstermektedir. Demek ki ulemanın ekserisi buna cevaz vermiştir. Asıl soru şudur: Henüz ayaklanmamış bir kimsenin ileride ayaklanması kuvvetle muhtemeldir diye öldürülmesi meşru mudur? Son devir Osmanlı hukukçularının ileri gelenlerinden İbn Abidin (1836) ta’zir bahsinde diyor ki: “Nesefinin (1310) Ahkâmü’s-Siyâse Risâlesi’nde zikredilmiştir ki; Şeyhülislâm Hâherzâde’ye (1253), fetret zamanında fesatçıların öldürülmelerinden sorulmuş, o da, ‘Onlar yeryüzünde bozgunculukla hareket ettikleri i çin öldürülmeleri mübah olur’ diye cevap vermiştir.Kendisine, onlar fetret zamanında fesatçılığı bırakıp gizlenirler, denildiğinde, ‘Zarureten böyle yapıyorlar. ‘Geri gönderilseler bile kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir’ mealindeki âyet-i kerime (En’âm süresi, 20: 28) gereğince biz böyle görmekteyiz’ demiştir.” (İbn Abidin, III/186)Mustafa Bey de, Bayezid Bey de, diğer bazı şehzadeler de bu hükümlere göre katledildi. Bugünkü akılla anlamak zor, ancak o günkü akılla anlamamak daha bir zordur. Sonuçta herkes Allah’a hesap vermektedir. Biz sadece sebeplerini ve mantığını anlamaya çalışıyoruz.
|
600 yil sonra ibni abidinin verdiği fetva ile bunca sabii katliamini hakli cikarmaz,
ben bu konulara vakifim, isyan etmeyen kundaktaki bebelerin kabahati neydi?
misalen,isyan etmedigi halde isyan etmis gibi gosterilip bogulan sehzade mustafanin 3 tane en buyüğü 9 yasindaki ogullarinin kabahati neydi, babalarini bogdum ilerde bunlar bana isyan ederler zanniyla gaib kahinligi yapilarak bebe boğdurulur mu?
fatih sultan mehmet tahta ciktigi gün rivayet odur ki 17 yada 19 kardesini bogdurdu ve bunlarin büyuk cogunlugu süt emen sübyanlardi, bu yuzden 2. mehmeti ölene kadar halk sevmedi
bunlar devlet yuruyecek fikriyle yapılan isler değil, tahta ben kalayim fikrinin ağır bastigi fikirlerdi
oyle olmasaydı kanuni 71 yasina kadar tahta durmazdi agir hasta oldugu halde..
ayrıca kuranin ahkaminda , ayette, surede, hadiste sunnette buna cevaz veren 1 tek delil var mi?