Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Allah'ın haberi sıfatlarından olan el, yüz, göz sıfatlarını nasıl algılamalyız ?
Tekil Mesaj gösterimi
  #8  
Alt 04.07.24, 04:49
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
☆Yusufiyeli Yusufiyeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,308
Etiketlendiği Mesaj: 253 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
JustMention Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayırlı geceler herkese.Allah'ın haberi sıfatlarından olan vech (yüz) ayn(göz) yed(el) gibi sıfatlarını nasıl algılamalıyız ? Sünni kelamcılar örneğin Allah'ın ''el'' sıfatını Rabbimizin şanına yakışır şekilde ''Allah'ın gücü'' şeklinde yorumlamışlardır.Buna benzeyen yorumları vardır alimlerimizin.Hanbeli ve ehli hadis alimleri ise yanlış yorum yapmasınlar diye yorum yapmaktan kaçınmışlardır.

Peki biz nasıl algılamalıyız?

1)Örneğin Allah'ın ''el'' sıfatındaki el bizimkine benzeyen bir organ mı ?

2)İnsandaki ilim ve akıl sınırlı olduğu için bizim bu sıfatları yorumlamaktan kaçınmalı mıyız ?

3)Bu sıfatları mecazi anlamda mı algılamalıyız ? Örneğin Allah'ın göz sıfatıyla bütün her şeyi görmesi gibi

Not : Bu konu biraz derin sanırım forumdaki bilgili arkadaşlarımızdan,hocalarımızdan bu konu ile ilgili bilgilerinden istifade etmek istiyorum.Sanırım konu biraz tartışmaya açık ama kendi kanaatimce Allah'ın eli,gözü,yüzü olduğunu bizdeki sınırlı irade,ilim ve akıl ile algılayamayız.Ancak Rabbimizin herşeyin hakimi,herşeyin onun elinde olduğunu,rabbimizin herşeyi gördüğünü sınırlı aklımız ve irademiz ile algılayabiliriz.Bir yanlışım varsa düzeltirseniz çok mutlu olurum.Herşeyin en doğrusunu Allah bilir.
Kur’ân-ı Kerim’de Allah’ın yüzü (vechullah), eli (yedullah), gelmesi (mecî’), arşın üstünde oturması (istivâ) gibi açık manaları itibariyle Yüce Allah’a nisbet edilemeyecek bazı ayetler vardır. İslami literatürde “müteşâbihât” denen bu ifadeler birden çok manaya geldiğinden âlimler tarafından yorumlanmışlardır. Bu ayetlerdeki teşbihler Kur’ân dilinin edebî yapısından kaynaklandığı kadar ilahi kelâmın insana hitap etmesinden, dilin anlatım imkânlarıyla sınırlı olmasından ve insanın anlayacağı şekilde ifadelendirilerek indirilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tür ifadelerden bazıları şunlardır: “Allah’ın eli onların ellerinin üstündedir” (Fetih süresi ayetler 8-10), “Her şey yok olacaktır, yalnızca celâl ve ikram sahibi Allah’ın yüzü kalacaktır” (Rahman suresi ayetler 26-27), “Rahmân arşa istivâ etti/oturdu” (Tâhâ suresi ayet 5), “Rabbin geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman” (Fecr suresi ayet 22). Haberî sıfatlar hususunda muhafazakâr âlimler yorum yapmaktan kaçınmış “keyfiyeti/nasıllığı bilinmeksizin” ifadesini kullanarak ayetlerdeki manaları olduğu gibi kabul etmişlerdir. Ancak İslâm coğrafyasının genişlemesinin ve farklı milletlerden pek çok kimsenin Müslüman olmasının tesiriyle insanların ayetleri yanlış yorumlamasına meydan bırakmamak için belli sınırlarda yorumlar yapılmıştır. Örneğin “Allah’ın yüzü” ifadesi Allah’ın varlığı anlamında; “Allah’ın eli” Allah’ın kudreti anlamında anlaşılmış, “Allah’ın arşa istivâ etmesi” ise Allah’ın melekûtu/yönetimi olarak açıklanmıştır. Nitekim Türkçemizde de benzer ifadeler kullanmakla beraber kelimelerin açık anlamlarını kastetmeyiz. “Senin yüzünden bunlar oldu!” dediğimizde kastettiğimiz “senin varlığın sebebiyle” demektir. “Belediye başkanı koltuğuna oturdu” dediğimizde “Başkan görevinin başına geçti” demek isteriz. Tevrat ve İncil’in zamanla tahrif edilmesi neticesinde Allah’ın insan biçimli (antropomorfist) bir tasvirle anlatıldığına şahit oluyoruz. Tevrat’ta yorulup dinlenen (Tekvin 1/2), cennette gizlenen (Tekvin 3/8), pişman olan (Çıkış 32/14), kıskanan (Çıkış 20/6) bir Tanrı’dan söz edilirken Hristiyanlıkta da Hz. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu inancı etrafında örülen ve tevhidi ortadan kaldıran bir ilah tasavvuru söz konusu olmuştur. Kur’ân’da Allah Teâlâ ile ilgili ifadelerin hiçbirisi Müslümanlar tarafından böylesi bir tahrife uğratılmamış, O’nun şanına yakışmayan benzetmeler yapılmamıştır. Âl-i İmrân suresinin 7. ayetinde müteşâbih ifadelerin ardına düşenlerin kalplerinde eğrilik olduğu (iyi niyetli olmadıkları) bildirilmiş, bu ayetlerin manasını Allah’ın bilebileceği belirtilerek ilimde derinleşenlerin de bu konuya dalmayan, (söylenenlere) iman eden insanlar olduğunu bildirilmiştir.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147