Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Hurufu Mukatta Kabala mı?
Tekil Mesaj gösterimi
  #6  
Alt 01.07.24, 10:15
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
☆Yusufiyeli Yusufiyeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,390
Etiketlendiği Mesaj: 269 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Hurûf-i mukatta‘a konusunda hareket noktası olarak bunları “yemin ifadeleri” olarak belirlemek mümkündür. Belli sürelerin başında zikredilenlerle Arap alfabesindeki bütün harfler kastedilmiş olabilir. Çünkü Araplar ’ın geleneğine göre kıymeti yüce ve değerli şeyler üzerine ant içilir. Harfler ise dünya ve ahiret düzenini sağlayan temel unsurlardan olup onlar vasıtasıyla bütün faydalı şeylere ulaşılabilir. Bunun yanında mukattaa harfleri, bütün hikmet nevilerinin kendilerinde toplandığı iki büyük nimet olan “konuşma” ve “dinleyip işitme” nimetlerine de işaret etmektedir. Bu sebeple Allah, “Harflerin Rabbi ’ne yemin olsun ki” anlamında onlara yemin etmiştir. Veya insanların gözlerinde harflerin kıymetini yüceltmek amacıyla onlarla yemin etmiştir. Bunun, Allah’ın iradesi çerçevesinde bulunduğu şüphesizdir. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Bazı sürelerin başında yer alan harflerden her birinin, tekrar edelim ki ebced hesabı ile insanların katında büyük ve önemli birer duruma işaret eden remiz ve semboller olması da mümkündür. Yine onlarla Allah’ın isim ve sıfatları, yaratıklarına ihsan ettiği nimetleri, İslâm ümmetinin akıbeti, bu ümmetin halife ve devlet başkanlarının sayısı ve İslâm ümmetinin yayılacağı yerler semboller halinde anlatılmış da olabilir. Bu, son derece veciz bir anlatım biçimidir, hatta söz yerine remizle yetinmek ve uzun anlatıma girişmektense işaretleri kâfi görmektir[“Denildiğine göre Kur’ân’da geçen hece harflerinin her biri büyük ve önemli birer duruma işaret etmektedir. Meselâ İslâm ümmetinin hâkimiyetinin ulaşacağı sınırlar ve onların hâkimiyetinde hakkın bâtıla galibiyeti, devlet başkanları ile halifelerinin sayıları, İslâm devletinin hâkim olacağı ve yayılacağı yerlerin sayısı, son derece veciz bir anlatımla ve uzun sözler yerine sadece bu harflerle yetinilerek açıklanmıştır. Bu suretle insanlar, Allah’ın dilediği şeyleri işaret ve sembol diliyle anlatmadaki kudretini öğrenmiştir. Görmez misin ki Allah bazı yaratıkların yapılarına öyle gizemli şeyler yerleştirmiştir ki hem akıllar hem idrak vasıtaları bunları anlamakta hayrete düşmüştür. Meselâ böceğin yapısında ipeğin, ceylanda miskin, arıda balın… bulunuşu gibi. İşte Allah’ın kendi kelâmındaki remizli beyanları da bunun gibidir. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir” (Semerkandî, Şerhu’t-Te’vîlât, vr. 7a).]. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Bu suretle insanlar Allah’ın kudretine vâkıf olsun ve O’nun, dilediği gerçekleri dilediği sembollere sığdırdığını anlasın, hem de bütün yaratıkların gerçek konumu çerçevesinde. Nitekim eşyada bulunup da akıl ve idrak vasıtalarının mahiyetini anlamaktan âciz kaldığı ve herkesin kavrayamadığı ince sırlar bu cümleden olup, Allah bunların zahirî ve bâtınî yönlerini dilediğinde beyan etmektedir. Bunun gibi kendi beyanlarını da zaman zaman bu konumda kılması tabiidir. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Sözü edilen harflerin süre adları olması da mümkündür. Kitaplarına dilediği isimleri verdiği gibi sürelerine de dilediği isimleri vermesi Allah’a ait bir iştir. Cins isimleri en fazla beş harfli olduğu gibi mukattaa harflerinden oluşan süre adları da böyledir[A rap dilinde ilâve (ziyade) harfler içermeyen cins isimlerinin en çok beş harften meydana geldiği anlatılmak isteniyor. “Kâf. Hâ. Yâ. Ayn. Sâd” ve “Hâ. Mîm. Ayn. Sîn. Kâf gibi sûrelerin başında yer alan hurûf-i mukattaa’nın da en uzunu beş harftir.]. Bunun delili bu tür harflerle başlayan bütün sûrelerin sözü edilen harflerle bağlantı içinde olmasıdır; sanki süre, başındaki mukattaa harfleriyle kurulmuştur. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Hecâ harflerinin, daha önce söz konusu ettiğimiz üzere, vezinli ve vezinsiz sözlerin arasını ayırma vazifesi gören teşbîb kabilinden olması da mümkündür. Duyulur âlemdeki sözlerde âdet olan, manzumelerin teşbib ile başlamasıdır. Şair, bu suretle asıl söyleyeceği kelâmdan farklı bir giriş yapar, işte Allah kelâmının durumu da böyledir. Görmez misin ki Kur’ân, beşerî söz türleri çerçevesinde bir durum arz eder, fakat beşerin kelâmında Kur’an’a tıpatıp benzeyen bir ifade bulmak mümkün değildir. Şairlerin teşbibinde de durum aynıdır. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Allah’ın bu harfleri, neyi kastettiğini yalnız kendisinin bildiği şekilde indirmiş olması da mümkündür. Bu suretle Allah hurûf-i mukataayı te’vil ve tefsir etmekten çekinmek, gerçek anlamlarını ve kendileriyle ne anlatılmak istendiğini, onları indirene bırakmak ve onların müteşâbih âyetler olduklarını kabul etmek hususunda kullarını imtihan etmeyi dilemiştir. Nitekim inkârcıların (mülhide) takılıp kaldığı konulardan biri de bu harflerdir. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Bu harflerin Mekkeliler ’in daha önce benzerini görüp tanımadıkları ilginç bir biçimde gelmeleri sebebiyle üzerinde düşünmeye sevk edecek tarzda indirilmiş olması da mümkündür. Çünkü Allah onların hakkı kabul etmeyip direttiklerini, Kur’ân’ı dinlemeyip ondan yüz çevirdiklerini ve onların, “Kur’ân’ı dinlemeyin, onu okunurken gürültüye boğun”[Fussilet suresi 26. ayet] dediklerini biliyordu. Zira Mekkeliler, Hz. Peygamber’i kendilerinden biri gibi kabul ediyordu. Ayrıca bu harfler daha önce tanımadıkları bir ifade şekli getirdiğinden onların eleştirisine yol açmıştır. Resûl-i Ekrem de bu inançsızlara her şeyin idaresine sahip bulunan Allah’ın katından nâzil olanları öğrenmeye kendilerini sevk edecek olan huruf-i mukattaalı sureler okumuştur. Bu yüzden onlar, Kur’an’ın bütün diğer ayetleri arasında bu harfler üzerinde fikir yormaya koyulmuşlardır. Bütün güç ve kudret Allah’a aittir. Nihayet diğer bir görüşe göre de Allah yaratıklarını bu harfler üzerinde düşünmeye davet etmiştir. Bunlarla neyi anlatmak istediğini bilen sadece kendisidir.
( TE’VÎLÂTÜ’L-KUR’ÂN TERCÜMESİ Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandi(ö. 333 / 944)CİLT: 1)

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147