⚜️100 tövbe estağfirullah
En az 100 salavat
11 ihlas 1 fatiha okunacak.
Salavat ve okunan sûreyi şerifler hediye edilecek..

Daimi zikrin fazilet ve faydalarını bildirir.

Ey aziz! Ehlullah demişlerdir ki, zikrullah mârifet yolunun esa-

*

sıdır. Yezdan'ın ünsünü verir. Kalb ve ruhun kavuşturucu sudur.

*

Zikrullah büyük iş ve sözdür. Zülcelâlin kapısını çalmaktır. Kalble-

*

rin sıfatı, imanın alâmetidir. İbâdetin özü, mârifet kapısının anah-

*

tarıdır. Zikrullahın en üstünü, sessiz olarak kalb huzuru ile Lâilâhe

*

illallah kelime-i tayyibesini tekrardır. Zikrullah, kalelerin nuru,

*

ruhların , huzurudur. Zikrullah bedene^lebbet, ruha kuvvettir. Göz-

*

lerin cilâsı, sırların nurudur. Rûhun mânisi, irfanın elde edicisidir.

*

Arifin âdeti, AJlahü Teâlâ'yı zikr ve O'ndan başkasmı unutmaktır.

*

Zikrullah sadra cüâ, akla nûrdur. Kalblerin hayatı, mahbûbun lika-

*

sidir. Dilin âdeti, kalbin düşüncesidir. Belki önce zikr olunandan,

*

sonra zikredenden hâsıldır. Zikrullah ile iştigal, kalbin düzelmesinin

*

aslıdır. Geceleri zikrullahla ihyâ etmek, amellerin üstünü, hâllerin

*

en güzelidir. Allahü Teâlâ'nın seni zikr ve fikr ile meşgul ettiğini

*

görürsen, . müjde olsun ki, seni seviyor. Zikrullah göı

*

meyvesi üns ve huzurdur. Zikrullaha devam kalbi ve

*

dincidir. Kalbe itminandır. Zikrullah enistir. En iyi a:

*

dene güzel koku^rûha kuvvettir. Zikrullah ile gönül her pislikten

*

temizlenip, vech-i 1 kadim ona zâhir olur., Devamlı zikr ile kalbi ma'-

*

mûa olanın, iş ve ahlâkı güzel, rûhu mesrur olur. Zikrullah, kalbe

*

nûr ve inâyettir. Ruha rüşd ve hidâyettir. Her derde devadır. Allah'-

*

dan başkasını anmak belâdır. Hakk'ı zikredeni, Hakk da zikreder.

*

Zikrullah, basiret nurudur. Rüha büyük ni'mettir. Zikrullah ile işti-

*

gal, hâli güzelleştirmektir. Hakk'ı unutanın kalbi kararır ve sertle-

*

şir. Hakk'ı çok zikredenin kalbinde niâsivâ kalmaz. Daima zikr ede-

*

nin, kalbi uyumaz. Zikri Allah olanın, fikri Allah olup, rûhu âgâh,

*

uyanık olur. Zikrullaha devam, ehlullahm âdetidir. Hakk'ı unutup,

*

oyuna dalma. Zikr edersen. Gaflete kapılma. Kalbin düine uygun

*

olsun. Böylece zikrullah sende kâmil olsun. Zikrin hakikati, Allah'-

*

dan başkasını unutmaktır. Zikrullah, mârifet sermayesi, muhabbe-

*

tin esası, devlet ve saadet kimyâsıdır. Devamlı zikr ile muhabbetul-

*

lah galib olur. Gönül mâsivâyı koyup, O'nu isteyici olur. Zikrullah

*

herkese, ' herhâlde lâzımdır. Ona devam eden ehlullahdır. Arifin

*

ukûbet bulması, Hakk'ın zikrinden kesilmesidir. Kul, zikrullah ile

*

me'murdur; her zaman zikretmesi emr olunmuştur. Zikrullah dil,

⚜️Zikrin özelliklerini ve tesirlerini bildirir.

Ey aziz! Ehlullah demişlerdir ki, zikr eden, cehri olmayıp yavaş-

ça ve kalb teveccühü ile Lâ ilâhe illallah kelimesine, yahut Allah,

Allah demesine devam ederse, kalb dil ile zikri birleştirmiş olur.

Hususiyet ve te'sirlerini de bulur. Çünkü dil ile zikr yakıcı, kalb ile

zikr parlayıcıdır, tşte bu birleşen zikrin saf bir ateşi vardır ki, zikr

edenin sâdr fezasında, hiçbir şey bırakmayıp yakar. Ben varım,

kası yoktur der ki, Lâ ilâhe illallah kelimesinin mânâsıdır,

bir eve ateş düşse, onda odun var ise, onu yakar, ateş eder. Zulmet,

yâni karanlık ise, silip süpürür aydınlık eder. O nurlu aydınlık ise,

nûr üstüne nûr olur. Bunun gibi kalb evinde, zikrullah, mâsivâyı

bulduysa, onu marifet nuru eder. Eğer nûr bulduysa, o nûr zıddı

olmayıp, zikrin, zikr edenin ve zikr olunanın nûru olur.

*

Demek ki, zikrullah haktır, sıfatı da haktır. Dünya lezzetlerini

arasında zıtlık düşünülemez. Ama nefsin lezzetleri bedendeki artık

*

*

*

*

*

ki, zikrullah ateşi, o cüzlere ulaşıp, fâni eder. Hakk ın zikri

gelip, zikr edenin vücûdundan her bâtıl çıkar gider. Zikr eden, aynı

minvâl üzere zikre devam ederse, elbette dilinden kalbine iner, onu

uyandırır. Basiret gözü açılıp, zikrullah ile ünsiyyet bulur. Halve-

tinden dışarı çıkmak istemez. Bir iş için çıksa, bitince hemen gelir.

Gece gündüz orada zikrullaha devam eder. Bu zaman zikrullah as-

kerleri, arı sesi perdesinde avazlarla, çekirge ve böcek gibi olan

zikr edenin üzerine, arkasından hücum eder. Ateşin odunu yakma-

sı gibi, onlar,^ etrafını çevirip, yakmaya başlar, öyle olur ki, zikr

eden, gece halvetinden çıkıp yürürken sağında ve solunda büyük bir

nûr görür. O nûrun zikrullah olduğunu bilir. O nûr, onun içinde bir

sultan olur ki, onunla kalbinde bir şey kalmaz. Çok kere olur ki, bu

varidat edene, bir mertebede hücum eder ki, cemadât ondan gece

kaybolur. Hiçbirini göremez. Ancak cam içinde cam olarak^görür.

Vücûdun safâsı o esnâda nihayet bulur. İşte vücûd O'nun şuhûdun-

da billûr gibi oldukta, onun arkasında rûh güneşi öyle görünür ki,

yerin içinde ve gökte bir ateşin parladığını zanneder. Böylece zikr

edenin, kalbi Hakk'ın zikri ateşine yer olunca, aşk ve muhabbet ate-

şi de, şerâreler gibi ona inip, bunlarla o kadar yanar ki, vücûdu yok

gibi olur [kendini unutur]. O zaman onun kalbine Hakk'ın nûru te-

*

*

*

672 M ARİFETN AME ss