Alıntı:
Cazgircinx Nickli Üyeden Alıntı
@ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
@ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
@ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Selamünaleyküm 3 ünüzün yaptığı yorumları tefekkür ettimde.
Yine bu 3 güzel söz ortaya çıkıyor.
1-Sevgi
2-Günahlara tövbe
3-Sabretmek.
Ama yusufiyeli abimin yazdığı sabredenleri müjdele ayeti kalbimi hüzünlendirdi. Bilmiyorum ama içimden ağlamak geldi. Neden öyle oldu anlamadım.
Rabbim sizlerden razı olsun. 🌷🌷🌷
Aslında kurandan ayrı ayrı ayet konusu açıp tefekkür etmek ilmimizi dahada arttırır. Okuyup tefekkür edip anlamanın Sevabı yüksek olduğu gibi, Allahın sevgisini cezbederiz. İmanımız dahada kuvvetlenir. Hem hadis hem ayet paylaşımı iyi olurdu..
|
Allah (cc) razı olsun. Şimdi, Allah Teâlâ’nın, kullarını sınava tâbi tutma hakkı bulunmasına rağmen onlar için büyük bir müjde ve bol bir mükâfat üslûbu kullanmıştır. Böylesi bir mükâfat vermek, imtihan ettiği kimseler üzerinde hiçbir hakkı bulunmayan kimse için tabii ise de her şeyin ve her hakkın kendisine ait bulunduğu bir varlık için ne büyük lütuf kârlıktır! O şöyle buyurmuştur: Güçlüklere karşı sabredenleri iyi bir gelecekle müjdele. Ardından da sabredenleri şöyle nitelemiştir: Onlar ki başlarına bir musibet gelince, Hepimiz Allah’ın kullarıyız ve eninde sonunda O’na dönüş yapacağız demenin bilincini taşırlar. innâ lillâhi ve innâ ileyhi râci‘ûn” (انّا لله وانّا اليه راجعون) diyenleri müjdelemesini emretmiştir. Çünkü bu ifadede aziz ve celil olan Allah’ın birliğini ve öldükten sonraki dirilmeyi kabul ediş vardır. Denildi ki istirca özelliği Muhammed ümmetine özgü kılınmış, diğer ümmetlere ise verilmemiştir, çünkü geçmiş ümmetlerden bu konuda herhangi bir rivâyet intikal etmemiştir. Görmez misin ki Yakup Aleyhisselam’ın, karşılaştığı zorluklar, belâlar ve oğlu Yusuf’tan ötürü çektiği üzüntülere rağmen bu ifadeyi kullandığı nakledilmemiş fakat “vah Yusuf’um!”[Yusuf suresi 83. ayet] cümlesini kullanmıştır. Geçmiş ümmetlerde böyle bir ifade bulunsaydı diğerleri gibi ortaya çıkmış olacaktı. Bu da istircâın Muhammed ümmetine has olduğunu göstermektedir. Nihaî gerçeği bilen Allah’tır. İbn Abbâs’tan (r.a.) şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Allah, bir musibete uğrayıp da “innâ lillâh ve innâ ileyhi râci‘ûn” (انّا لله وانّا اليه راجعون) diyen kimsenin sıkıntısını giderir, akıbetini hayırlı kılar ve kaybettiği kimsenin yerine memnun kalacağı hayırlı birini lütfeder.( Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, II, 330-331.)