27.05.24, 06:20
|
|
|
Üyelik tarihi: 05.05.24
Bulunduğu yer: mersin
Mesajlar: 301
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
[Tanzimat Dönemine kadar, Türk erkekleri, kadını sevmeyi ve kadına âşık olmayı bilmiyorlardı. Zengin güçlülerin hepsinin bir ‘’oğlan’’ sevgilisi vardı. Oğlanlara ‘’divan’’ yazarlardı.; kadın ise sevmek için değil çocuk doğurmak içindir, anlayış buydu değişimi Mısırlı prenseslerle başladı. Mehmet Ali ve yerini alan oğulları öylesine bir zenginlik ve modernite yarattı ki, prensler ve prensesler, İstanbul’a akın ettiler; Boğaz kıyısındaki yalılar, önceleri ‘’Sahilhane’’ deniyordu, bunun tanıklarıdırlar. Şimdi yıkıp yıkıp otel yapıyoruz, bir zamanlar, Boğazı süsleyen yalıların pek çoğu, bir Mısırlı prens ve prensesin adını taşıyordu; tabii sadece Boğaz’la sınırlı değiliz, Heybeli Ada’da ‘’Abbas Halim Paşa Mahallesi’’ olduğunu dahi biliyoruz. Abbas Halim’i şimdi yalnızca Mehmet Akif’in ‘’hamisi’’ olarak hatırlıyoruz; Sabetayist mi araştırmak durumundayız amma kesin mason idi. Mehmet Ali’nin torunudur.
Mısırlı prensesler araba sefalarını mendil düşürmeleri, göz süzmelerini Osmanlı prensleri ve paşazadelere öğrettiler; Sultan Mecit zamanında sefaret davetleri başlamıştı ki ilk kez sefaret davetlerine giden paşazadelerin sadece çubuk tüttürdüklerini ve arkalarından sefaretlerin havasını temizlemek için üç gün pencereleri açtıklarını anılardan öğreniyoruz. Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a akın eden İngiliz kızlarının tertipledikleri balolar, bunlara eklendi. Florence Nightingale bu hastanelerde ortaya çıktı hep dolaşıyordu efsanesi İstanbulludur.] (Abbas Halim Paşa Köşkler, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi sayfa 8: Kitap adı: ÇÖKÜŞ yazan: Yalçın Küçük Mızrak Yayınları 1. Baskı 2010 sayfa 114)
|
Abi öncelikle selamun aleyküm şimdi şöyle bi durum var Türk kültüründe her zaman kadına bir deger vardı eski orta asyada göktürkler uygurlar selçuklu vb vb bu kültürde kadına büyük hürmet eşe büyük hürmet vardı eşlerine han ım derlerdi buda benim han yani yöneticim anlamına gelirdi eş baş üstünde taşınırdı orta asya türklerinde osmanlıdada bu böyleydi kadına anneye saygı vardı bu aksine mısırda ise ilk kadın firavun başa geldigi zaman çatırdamalar halk arasında kabullenmeme dönemleri olmuştur nitekimki ilk kadın firavun çok fazla dayanamamıştır mısırda kölelik sistemi oldugu için erkek kadın farketmeksizin soylular ve digerleri alt üst kademe sistemi var soylu sınıfındaki kadınlar istedikleri gibi hareket edip istedikleri gibi at koşturabiliyorlardı kadın degil soylu oldukları için göz önüne çıkmıştır osmanlıdan farkı mısırda kadınında tahta çıkma hakkı vardı ama bizim islami şerhe göre kadının yönetici olumasına iyi gözle bakılmıyor onun dışında osmanlıda farklı inançda kişiler barınabilyordu hiçbir ayrımcılık görmeden ama antik mısırda öyle bi dünya yok asıl osmanlıdaki problem şu oldu ne zamanki batılılaşmaya çalıştı tanzimattla gitti fransız hukukunu aldı dikte etti büyük çöküş ozaman başladı zaten osmanlı medeniyetin zirvesindeydi o dönem hem insan hakları hem inanç özgürlükleri hem kadına saygı anlamında şeriatı müthiş derecede uyguluyordu osmanlı tanzimat öncesi ve sonrası olarak degerlendirilmeli
|