Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Vefk yapılmaya başlarken tutup tutmayacağı bilinirmi
Tekil Mesaj gösterimi
  #32  
Alt 26.05.24, 16:35
Sparrow Sparrow isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 17.08.23
Bulunduğu yer: Dünya
Mesajlar: 643
Etiketlendiği Mesaj: 125 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[Tanzimat Dönemine kadar, Türk erkekleri, kadını sevmeyi ve kadına âşık olmayı bilmiyorlardı. Zengin güçlülerin hepsinin bir ‘’oğlan’’ sevgilisi vardı. Oğlanlara ‘’divan’’ yazarlardı.; kadın ise sevmek için değil çocuk doğurmak içindir, anlayış buydu değişimi Mısırlı prenseslerle başladı. Mehmet Ali ve yerini alan oğulları öylesine bir zenginlik ve modernite yarattı ki, prensler ve prensesler, İstanbul’a akın ettiler; Boğaz kıyısındaki yalılar, önceleri ‘’Sahilhane’’ deniyordu, bunun tanıklarıdırlar. Şimdi yıkıp yıkıp otel yapıyoruz, bir zamanlar, Boğazı süsleyen yalıların pek çoğu, bir Mısırlı prens ve prensesin adını taşıyordu; tabii sadece Boğaz’la sınırlı değiliz, Heybeli Ada’da ‘’Abbas Halim Paşa Mahallesi’’ olduğunu dahi biliyoruz. Abbas Halim’i şimdi yalnızca Mehmet Akif’in ‘’hamisi’’ olarak hatırlıyoruz; Sabetayist mi araştırmak durumundayız amma kesin mason idi. Mehmet Ali’nin torunudur.
Mısırlı prensesler araba sefalarını mendil düşürmeleri, göz süzmelerini Osmanlı prensleri ve paşazadelere öğrettiler; Sultan Mecit zamanında sefaret davetleri başlamıştı ki ilk kez sefaret davetlerine giden paşazadelerin sadece çubuk tüttürdüklerini ve arkalarından sefaretlerin havasını temizlemek için üç gün pencereleri açtıklarını anılardan öğreniyoruz. Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a akın eden İngiliz kızlarının tertipledikleri balolar, bunlara eklendi. Florence Nightingale bu hastanelerde ortaya çıktı hep dolaşıyordu efsanesi İstanbulludur.] (Abbas Halim Paşa Köşkler, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi sayfa 8: Kitap adı: ÇÖKÜŞ yazan: Yalçın Küçük Mızrak Yayınları 1. Baskı 2010 sayfa 114)

Şu kadar yazının düşündürdüğü; Kafamızdaki kalıpları bırakıp, olduğu gibi gorebilsek ne genmisi ne şimdide kimseye fazladan kutsiyet yahut onyargiyla kesin hüküm vermeden olduğu gibi kabul edip yanlışını doğrusunu gorebilsek her şey daha kolay olacak gibi. Ama insan tarihi dahi mevcut görüşleri çerçevesinde filtreliyor yanlış kendi benimsedigi tarafta ise hasıraltı ediliyor. bu da siyasetten inanca her alanda özü kavramak değil kendi görüşünü mukemmel ve haklı hissedip kutuplaşmaya neden oluyor.bu şekilde her yönünü anlatan yazılar kişileri zamanı değil özü kavramak yanlısı doğruyu ayırmak için çok önemli bence.Okuyacak öğrenilecek çok şey var sağolun hocam.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147