زِينَتَهُنَّ “Zînet (yerlerini) açmazlar” âyetine göre: Kadınların, fitne korkusundan dolayı yabancıların önünde zînet (yer)lerini açmaları haramdır. Zînet: Kadının süslendiği her şey için verilmiş bir isimdir. Kadın; elbise, her türlü süs aksesuarları, koku, boya ve diğer malzemelerle efendisine güzel görünmeye çalışır. Bu iş, bedenin bütün azaları için geçerlidir.Zînet dört türlüdür. (Yaratılışla, çalışıp kazanılmakla, görüntüyle ve iç güzelliğiyle olur).Cild güzelliği, bedenin duruş güzelliği ve gözlerin kâmil güzelliği Allah’ın yaratmasıyla olan yaratılış güzelliğidir. Yaratılış güzelliği, “zînet” ifâdesinin içindedir. Şüphesiz “yüz”, zînetin aslıdır ve yaratılış güzelliğidir ve biz, güzel ile çirkini bununla ayırıp anlarız. Allahü Teâlâ şöyle buyurmuştur:ولْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ “...baş örtülerini yakalarının üzerinden (aşağıya doğru) sarkık bıraksınlar”.Şüphesiz “baş örtüsünü yüz ve göğüs üzerine doğru sarkıtıp örtmek” ifâdesi; “bu uzuvları açmaktan men etmeyi” ifâde eder. Bu ifâde; yaratılış güzelliği olan yerlerin, “zînet” yerleri olduğuna delalet eder. Sanki bununla Allahü Teâlâ, kadınları yaratılış güzelleği ifâde eden güzlliklerini, açmaktan men etmiştir. Bazıları, “yaratılış güzelliği” ile “güzel olan yerleri” zînet yerinden saymazlar. Fakat onlar, kadının bedenine ve uzuvlarına bakmanın, haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Kadının yaratılış güzelliği olan “yüzleri” gibi olan yerleri de, diğer yerleri de kadının bedeni ve bir uzvudur.Süs takılan zînet yerlerinin açılmasını yasaklama, daha da öncelikli bir yasak olmuş olur.İbni Mesud “görüntüyle” güzelleşen zînet yerleri, “elbise giyilerek” güzelleştirilen zînet yerleridir demiştir.“İç güzelliği”ne gelince; bunları ancak, Allah’ın âyette açmasına izin verdiği kimselere, açması helal olabilir. O da; kocası ve yerinde açıklanacak olan mahrem erkek akrabalarından bazılarıdır.Âyette وَلاَ يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ اِلاَّ لِبُعُولَتِهِنَّ “Zînet eşyası takılan zînet yerlerini, ancak kocalarına, ve ... gösterebilirler” şeklinde zikredilmiştir.Câhiliyye devrindeki kadınlar, baş örtülerini arka taraftan bağlardı, boyun ve göğüsleri açık kalırdı. Müslüman kadınların boyun ve göğüsleri örtülsün diye, ön taraftan bağlamaları emrolundu. Boyunlardaki gerdanlık ve kulaklardaki süs zînetleri, ve baştaki saçların tamamını kapsayarak örtmeleri için şu âyet nazil oldu:ولْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ “..baş örtülerini yakalarının üzerinden (aşağıya doğru örterek) sarkık bıraksınlar”.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|