Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Sendende Allah (cc) razı olsun. Yalnız bahsettiğin Hoca bence yanılmış. Zira Ashab_ı Kiram Habib-i Ekrem (s.a.v.) hayatta olduğu gibi vefatından sonra da onunla tevessülde bulunarak Allah’a dua etmiş, geride bıraktığı eşyalarıyla teberrük etmiş (Buhari, ‘’Eşribe’’ 30, Müslim ‘’Eşribe’’ 88 Ahmed İbn Hanbel 4. 138) diğer Müslümanlar buna devam etmiş İslam alimlerinin çoğunluğu da bunda herhangi bir sakınca görmemiştir (Alusi Ebü’s-Sena) Bu konuda karşıt görüşlere yer veren Alusi de vefatından sonra da Allah Resulünü vesile kılmak ve ‘’Allah’ım peygamberinin hatırına, onun yüzü suyu hürmetine şu ihtiyacımı gider; bu ihtiyacımın karşılanması hususunda Senin Habibine olan sevgini vesile eyle’’ demekte bir sakınca olmadığını söyler. Çünkü bu sözün bir kişinin muhtaç olduğu bir konuda ‘’Allahım! Senin rahmetini vesile ederek istiyorum rahmetini bu konuda vesile eyle’’ demek arasında bir fark yoktur. (Alusi Ebü’s-Sena 6. Cilt sayfa 187) Diğer yandan Ashab-ı kiramdan itibaren değişik ekollere mensup fıkıh, kelam ve tasavvuf alanında pek çok alimin Hz. Peygamber’le tevessülde bulunmayı meşru bir uygulama olarak görmesi de bu konuda ayrı bir delildir. ((Kevseri, ‘’Mahkü’t-Tekavvül fi Meseleti’t- Tevessül’’, Makalatü’l-Kevseri sayfa 470) Nitekim İbn Teymiyye dönemine kadar da bu konuda alimler arasında bir ihtilaf yoktur. Dolayısıyla zikredilen manada hayatta iken ve dar-ı bekaya göç etmelerinden sonra Allah Resûlü’nün yanı sıra veliler ve salih kulların zatlarıyla tevessülde bulunmanın şirk kabul edilmesi isabetli değildir. Zira tevessül ve istiğase ölünün bizzat zatıyla değil de Allah katındaki sevgisi v, makamı ve mertebesiyle yapıldığında meşrudur. Zira ölünün hiçbir zaman Allah nezdindeki rütbe ve derecesi değişmez. Hülasa bahsettiğin şekilde bir mahzur yoktur kardeşim.
|
evet hocam bu açiklamada hemfikiriz, Tabiki Resulun yuzu suyu hurmetine dualarimizi kabul eyle yarabbi diyerek duamizi yapariz, ezan okunurken aziz Allah sefaat ya ResulAllah derken Sefaati Allahtan dilememiz gerektigini soyledi, burada kullanilacak ResulAllah dogru olmaz demisti, çunku burada seffat yapilacak bir mazeret yoktur, ezana çagri vardir, elinde isinde hayatinda ne varsa herseyi birak namaza gell çagrisi vardir, bunun için burada peygamberden sefaat istemek yanlis olur, çunku Namaz Farz dir, bir onceki konuda detayli açiklama yazmadim anlasilmistir diye ama, yani Namaz için Peygaberimiz sefaatlik yapmaz her kula farzdir, onun ozuru bile yoktur (dinimizin izin verdigi ozel durumlar haricinde) bu sekilde bir açiklamasi olmustu, bundan dolayi sefaat ya ResulAllah denilmesi yanlistir demisti,