Alıntı:
reception Nickli Üyeden Alıntı
Hepimizin bildigi uzere israf Allah"in yasakladigi davranislardan birisidir. Buna her zaman hayatimizda dikkat etmemiz gerekir. Sonucta LUKS tuketim israf sayilir.
Benim merak ettigim konularlardan bir tanesi birsey neye gore LUKS olarak tanimlanabilir. Ornek vermek gerekirse; bir araba satin almak istiyoruz. Bir marka belirli ozellikteki arabayi 40bin TL ye satarken bir baska marka o arabayi 70bin TL ye satiyor. Tabi bunun fiyatini artiran en onemli etkenler marka degeri, kalitesi, sundugu bir takim ayricaliklar(garanti gibi). Benzer sekilde bir evin fiyati 200bin TL iken ayni boyutta ve ozellikteki evin fiyati baska muhitte 500bin TL. Bu gibi durumlarda pahali olanlar tercih edilmesi LUKSluk mudur?
Sonucta ucuz olan bir arabada benim isimi gorecek, bir yerden bi yere gitmemi saglayacak, daha az yakit yakacak ya da aldigim ucuz evde benim barinma ihtiyacimi karsilayacak.
Bu gibi durumlarda luksluk ne derecede bu isin icerisine girer?
Ozellikle dini acidan aciklamasini cok merak ediyorum. Bu durumu hepimiz yasiyoruz. Hepimiz daha konforlu eve ve kaliteli bir arabaya sahip olmak istiyoruz.
Bunlar icin bazi gerekceler one suruyoruz. mesela,ev icin alisveris merkezine yakinligi, ulasimin kolayligi, parklara yakinligi.Araba icin sekli, motor tipi, hizi gibi.
|
Muhafazakâr orta sınıf beğenisinin yeniden inşası, mevcut tercihler repertuvarının yeniden biçimlendirilmesinin yanında, bu yeni tercihler setini dışarıdan yöneltilmiş eleştirilerden koruyacak sembolik bir zırhın ve karşı stratejilerin inşa edilmesini de içerir. Bu alışılmadık hayat tarzı, en başından itibaren hem laik hem de muhafazakâr çevrelerin eleştiri odağı oldu. Laik çevreler, yeni muhafazakâr beğeniyi ideolojik bir sapma ve siyasal samimiyetin yitimi olarak gördüler. Laik çevreler, Milli Görüş partilerinin ürettiği muhalif ve dayanışmacı siyasi söylem repertuvarının zeminini kaybettiğini ileri sürüyordu: Muhafazakârlar muhalefetteyken dillendirdikleri eleştirileri yeni dönemde ideal haline getirip, milli kültüre yabancı yeni bir burjuva kültürü inşa etmişti. Benzer bir eleştiri muhafazakâr çevrelerde de dillendiriliyordu. Yükselişte olduğu dönemde RP’den milletvekili olan Mehmet Bekaroğlu’na göre, bir zamanlar mağduriyet sembolü olan türban, gösterişli tüketim aracına dönüşüyordu:Bir otobüs durağında iki çocuğuyla soğukta titreyen bir kadın ve onunla aynı kareye giren, iki bin dolarlık çizmesi ve 500 dolarlık başörtüsü ile bir başka kadın; ben bu çelişkiyi vurgulamaya çalışıyorum, bu olmaz. Bu inançla, insanlıkla bağdaşır bir şey değil. AKP, böyle bir değişim ve dönüşümün de aracı haline geldi. Halbuki inançta israf, gösteriş, çalmak yoktur. Ne oldu da bu noktaya gelindi? İslâmi burjuvaziden söz ediliyor. AKP, bu kesimi nereye sürüklüyor? Para, yaşam tarzını, harcama biçimini de dayatıyor. Türkiye’de çok sayıda harem-selamlık havuzları olan 5 yıldızlı otel açıldı. Havuzlar ayrı ama aynı israflar yapılıyor (Bekaroğlu, 2009).Muhafazakâr orta sınıf beğenisine yöneltilen eleştiriler yukarıdaki örnekle sınırlı değil. Aşırı tüketime, kadınların moda düşkünlüğüne odaklanan eleştiriler, toplumdan ve kültürden yabancılaşma tehlikesine dikkat çekti.