Bilgiler , aklında oturmuş bazı zıd bilgiler ile karşı karşıya gelince böyle olabilir, bundan uzak durmalıdır. Yeni bilgilere ise şayet: Aklındaki bilgi birikimi bunu yer edineyim mi edinmeyim mi diyedir. Yani iki zıt kutup gibi düşünmeli aslında biri iyi bilgiler diğeri iyi olmayan. Nefsin de etkisi vardır bunda işte o kötü bilgileri yer edinmek ister ruh ise iyi temiz bilgileri. İki zıt bilgi birbiriyle uyuşmaz çakışır.
Birde diğer türlüsü var
Şüpheler doğru mu değil mi bunu düşünmeli.
Şüphenin nedeni şudur
Senin yaptığın (gerek canlılara gerekse cansız görünenlere karşı olan) şeyler; karşı tarafta bir algı meydana getirir. İyi değilse yapılanlar karşı tarafın hakkında söylenenleri şeytanlar bilirler. İşte bundan dolayı sana ya vesvese yoluyla yanlış bilgilerle gelip aklına şüphe gelir. Acaba şunun için mi böyle bunun için mi şöyle diye. Ya karışık bilgiler gelir doğru ve yanlış bir arada yada tamamen saf bilgiler gelir bu da şüphe değil gerçektir.
Bu şüpheler gerçek mi değil mi kişinin kendisi ayırd etmeli, başkasının konuşması boştur çünkü kişiyi kendinden başkasının tanıması enderdir istisnalar dışında.
Şüphe telaşdan dolayıdır. Yani telaş edecek şeyleri yapmaktan kaçınmak lazım gerek canlıya gerek cansız görünenlere. Bunu yapabilirse insan, şüphe diye bir şey kalmaz.
Zaten Efendimiz s.a.v. şüpheli şeyleri bırak şüphe etmediğin şeylere bak
diye bize telkinde bulunur.
Tümünün belki de ilk ana nedeni ise helal lokma iledir. Bununla ilgili bir çok hadis var. Ayet de var.
Mevlana'nın bir uzun sözünde insanın ruhunu emziren iki ana vardır diye bir sözü var melek ve şeytan diye devam eder.
|