Alıntı:
Pancareken Nickli Üyeden Alıntı
Selamün aleyküm kıymetli abilerim/kardeşlerim bir konuya takıldım daha doğrusu yaşıyorum, başımdan sancılı bir süreç geçti hala da bedenen devam ediyor sorum şu bir yerimiz ağrıdığında acıyı çeken ruh mudur beden midir. 4 sene önce organ kaybı yaşadım ve büyünün de tesiri ile hasar kaldı ister istemez ,günlük hayatımı çok etkiliyor, şunu farkettim rüya gördüğümde o kadar rahatlamış hissediyorum ki tüm ağrılarım dinmiş oluyor , aklıma bu soru geldi acaba beden değil ruhun daha mı çok canı yanıyor da biz karnımız midemiz başımız ağrıyor diyoruz.
|
Yazdıklarını Tefekkür ettim ve burada açığa çıkan kalp ve ruh ikilisinin birlikteliği esas gayedir.
Evet bazı tezahüratlar günahlardan bazıları kader programı çerçevesinde gelişen olaylar bütünüdür.
Yine kaderde var olan ve Allahın kulları üzerinde imtihanı gereği kazanın gerçekleşme anıdır.
Yoksa Yüceler yücesi Rabbimiz kulunu uzaklaştırmak için değilde kulunu sevdiği için bazı süreçlerden, ağır imtihanlardan geçirebilir.
Bu da bedenin dünya hayatında arınıp tertemiz bir şekilde ahiret yolculuğunda hazır nazır olmaktır. Gaye acıda olsa sabretmektir. Zira Eyüp a.s da sabretmişti o bedenini yiyen kurtlara ve hastalığına karşı. Ve şükretmişti çünki yine O'ndan gelmişti bu hasletler. Sadece bunlar birer sebeb ölçüsünde gelişir kardeşim. Evet Kalbde vuku olan cereyanlar ruha tekabül eder oradan sırrın sırına yolculuk olur.
Ruh maşukunu arar özler acı çeker ve bu durumda beden kimi zaman hastalanır kimi zaman sebepsiz üzülür kimi zaman sevinç yaşar aslında bu eş anlam olarak Rabbe olan yolculukta Teslim olmayı gerektirir. Teslimiyetten doğan bir şükür hali. Ve yine Tevekkülü yani Allaha sığınmayı hâl edinmek gerekir. Çünki hepimiz sonunda ona döneceğiz. Rabbim Şafi ismi hürmetine inşaallah sana şifa verir amin.