Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Sufli varlıklar korkutmuş olabilir mi?
Tekil Mesaj gösterimi
  #8  
Alt 30.04.24, 21:32
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
☆Yusufiyeli Yusufiyeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,057
Etiketlendiği Mesaj: 234 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
siruss Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocam bir yerde okumuştum. Görülen rüyalar kişinin günlük yaşamda TV, dışarıdaki insanlar, gazete kupürü gibi farklı mecralarda gördüğü ama tam olarak bakmadığı (yani dikkatini celp etmediği) saniyelik karelerin yansıması olabileceğini söylemişlerdi. Mesela kişi rüyasında hiç görmediği bir kişiyi görür. Ama aslında o kişiyi dünyada bir şekilde görmüş, sadece o an farkında değildir. Zihin bunu tutar ve dinlenme esnasında ortaya çıkarir.

Bir başka yerden okuduğum da şöyle diyordu; zihin ve bilinç altı genelde cozemedigi yada kendisine sıkıntı olan, içine attığı en basit tabiri ile kafasına taktığı bir şeyi ( gerçek hayatta hiç farkında olmasa bile ) rüya yolu ile gündeme getirir çeşitli imgelerle. Uyku dinlenme vakti olduğu için burda zihin ve bilinç altı temizliğe başlar. Enerji kaplayan zihnin soru yaşadığı her ne konu varsa bunu rüya yolu ile kişiye bildirir ki bu konuda bir çözüme varsın, oradaki problem çözülsun. Tüm bunların rüyanın dünyevi kısmını oluşturduğunu belirtmişti.

Bazı rüyaların ise benim fikrimce gayptan geldiği yönünde. Eğer yanlışım varsa af ola, Rabbin bazen istediği herhangi bir kulunu rüya yoluyla uyardığıni düşünüyorum. Ama bu konu hakkında herhangi bir veri bulamadım.
Rüyalarla amel edilebilmesi için aranan şartların üzerinde durmak gerekir. Sadece rüya ile değil, keşif ve ilham gibi yolların dikkate alınıp onlarla amel edilebilmesi için mutlak surette dinî bir hükme veya şer’i bir kaideye ters düşmemesi gerekir. Çünkü dinî bir kaide ve hükmü ihlal eden, bozan bir şey haddizatında hak olan bir şey değildir. O ya hayaldir ya vehimdir veya şeytanın bir telkinidir. Bunlar bazen içlerinde bir hak unsuru taşıyabilir, bazen de haktan hiçbir şey taşımayabilir. “Bu durumda bunların dikkate alınması doğru değildir. Çünkü dinen sabit olan bir şeye ters düşmektedir. Şöyle ki: Hz. Peygamberin getirmiş olduğu dinî hükümler geneldir, özel değildir. Onun esasları bozulamaz. Durum böyle olunca, dinin belirlediği esaslara ters düşen her şey sakat ve bâtıldır.“Bu konuya verilecek misallerden biri de İbn Rüşd’e sorulan bir sorudur. Bir hâkim, kendisine gelen bir davada, doğru sözlülükleri ve adaletiyle bilinen iki şahidin şahitlikte bulunmasından sonra, rüyasında Hz. Peygamberin kendisine, ‘Bu şahitlikte hüküm verme, çünkü o bâtıldır’ dediğini görür. “Bu durumda ne yapacaktır? İşte böyle bir rüya dinî kaidelerden birisiyle (yani âdil şahidin şehadeti prensibine) ters düşmekte ve dinî bir hükmü ihlal etmektedir.” (Ebû İshak eş-Şâtibî, el-Muvafakat, müt: Prof. Dr. Mehmed Erdoğan, cilt 2 İZ YAYINCILIK sayfa 264-268)

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147