Değerli kardeşim ben sana geleneksel izlenen yoldan bahsedeceğim. Tarikat şeyhleri, istihare neticesinde intisabı uygun görülen müridlerine kendi anane ve geleneklerine göre Diz-dize ve yüz-yüze oturarak ya bir tek mürid veya birkaç mürid ile toplu olarak oturup musafaha ederek tevbe ve istiğfar eder, Fetih Suresinin 10. Ayetiyle bir Fatiha üç İhlas-ı şerif’i, salat ü selam ve dua-i latifi okuyarak, karşılıklı bir söz alışverişinde bulunurlar. Şunu sorarsan bu şekilde bir şeyhe biat ederek ahid alışverişinde bulunmaları şeran uygun mudur? Kitap ve sünnette bununla alakalı delil varmıdır? Şeklinde cevaben derim ki Kitap ve sünnetle sabit, oldukça da önemli bir husustur. Zira Hz. Muhammed (s.) Hudeybiye antlaşmasında, kendilerinin imametinde Mekke-i Mükerreme’ye gitme ve Kâbe-i Muazzama ’ya girme arzusunda bulunan Müslümanların bu hareketi, inkârcı kureyşin ileri gelenleri tarafından engellendiği zaman, bir ağaç altında 1400 kadar sahabe ile bizzat musafaha ederek şu konularda onlardan biat almışlardır.
1-Şehid oluncaya veya Keremli Mekke fethedilinceye kadar düşmanla savaşacaklarına korkuya kapılıp cepheden firar etmeyeceklerine
2- Bütün ilahi emirleri ifa ve icra şeri yasak ve haramlardan uzak kalacaklarına söz verdiler. Böylece haklarında Fetih suresinin 10. Ayetiyle aynı surenin son kısmındaki ‘’rıdvan ayetleri’’ nazil olmuştur.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|