Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Karışık Metafizik Bilgiler
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 27.04.24, 12:04
☆twennywann twennywann isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 20.02.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,938
Etiketlendiği Mesaj: 169 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Karışık Metafizik Bilgiler

Konu altına cevap atma şeklinde güncellenecektir.



🟢 İNCİ TANESİ: Hamza Seyid Kendiyas Hazretleri

📌ARŞI AŞAMAYAN GÜNAHLAR

Selamünaleyküm. 24 Aralık 2021 akşamındaki ikinci dersimizde, günahlar ve iman üzerine konuşuldu.

Buralarda aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarayım inşallah.

Ey kullar bilir misiniz? Yaptığınız her şey Allah'u Tealaya ulaşır ama tecelli etmez. Günahların da bir vücudu vardır. Günahlar öyle yükselir, öyle yükselir ki bir yere gelince Rabbine gitmeye utanır. Öyle ya, günahın da bir vücudu, eli kolu, dili vardır. Öyle ya, onlar da size şahitlik edecektir. "Beni konuştu, bunu yaptı" diyecektir. Her yapılan günahın da vücudu ayrı ayrıdır. Arşı alaya yaklaşınca günahlar, kalır gitmez. Her şeyin yaratıcısına, Rabbimize gitmeye utanır günahlarımız. Kalır, bekler, bekler, bekler birikir.

Hani toplumlar vardır günahları işler. Hani onların içlerinde de dua edenler vardır. işte onların duası, işte onların imanı veya kendini toparlamış, günah işlemiş ama aynı anda da iman etmiş, tövbe etmiş, pişmanlığını dile getirmiş olanların imanları arşı alayı delermiş. Arşı alayı delip geçen bir tek imanmış. Geri kalan hepsi arşı alanın altında katmanlar oluştururmuş. Ancak iman utanmaz, sıkılmaz. Hatta imanın sahibi olana gitmek için acele eder, öyle acele edermiş ki arşı alayı da delermiş.

Peki günahlar ne olurmuş? Günahlar arşı alanın altında semada, bir katta birikirmiş. Zaman sonra geldikleri yerlere yağmur gibi ama bir taş parçası gibi, güneş gibi ama yakıcı bir ateş gibi, bir su damlası gibi ama kartanesi gibi, ama bir çığ gibi üzerlerine geri yağarmış. Depremler, yangınlar, kazalar, belalar, musibetler, türlü türlü hastalıklar şeklinde yeryüzüne geri yağarmış.

Hani "ikindi vaktinden sonra yatmayın" derler ya; artık günün,yirmi dört saatin hesabının görüldüğü andır. Bazı musibetler geri döner, geri yağar, günahı işleyene tesir edermiş. Ama biz bunları bilmeyiz. İşte bilmiyoruz ama Rabbimiz de bunu bildirmiş aslında. Bu günahların vücutları varsa, dilleri varsa, birikirlerse isteyerek mi geri dönerler? Öyle bir çetin bir ikileme düşerler ki! Oluştular, birleştiler ya, onları da yaratan Rabblerine gidecekler. Gidecek yüzleri yok. Günah gider mi hiç Rabbime? derler. Onu işleyen yapanlara geri gelirler. "İşte biz senin günahınız, geldik geldik" derler. İşte o günahın bedeli olarak vücutlarımıza, etrafımıza, rızkımıza, hücrelerimize, her şeyimizin üzerine bir yağmur gibi inerler.

Yağmur da bolluk berekettir de, günahların bolluk bereketi nedir? Düşünsenize kaza ve musibetlerin, belaların, hastalıkların yağmur gibi yağdığını? Yağmurla bir birleştirin. Bu kadar kötülükler, sıkıntılar, bu kadar zulümleriniz, kibirleriniz, gıybetleriniz, dedikodularınız Allah'u Teâlâ'ya gitmeye utanırken siz ne yapıyorsunuz?

İtaat etmek varken karşı gelmek için niye gayret ediyorsunuz? Günahlarınız bile Rabbimize gitmezken, geri dönüp bize gelirken biz hala bunu üretmekle, çoğaltmakla meşgulken; "artık yeter, biz gidemiyoruz Rabbimize, gidecek yüzümüz yok daha fazla çoğaltma, üretme" diye gelirler, engel olmak isterler. Eğer duyabilseydiniz, onları görebilseydiniz onlardan utanırdınız.

Bir de imanı görseydiniz; güzel kokulu, hoş yüzlü, nur yüzlü. İşte o iman da çıktığı an öyle coşkulu gider ki, arşı alayı öyle deler ki! Gider ve imanı da yaratan Allah'u Teâlâ'ya huzuruna sizin imanınıza şahitlik eder. İşte tam da burası: Ya günahınız arşı alayı delip hemen yaradanımıza gitmiş olsaydı? O anda tecelli edip, anında belanızı bulmanız gerekirdi. Anında yolda yürürken bir anda hani kor ateşte yanan gibi anında kızarmanız, kül olmanız gerekirdi. İşte buna arşı ala müsaade etmez. Zaten günahlar da gitmek istemez. Günahımızı geri çeviren arşı ala mıdır? Yoksa günahımızı kabul etmeyen Rabbimiz midir? İşte budur insanların başına gelen sıkıntılar, musibetler. Bir yağmur gibi ateş parçaları üzerimize yağar da biz yine bunlardan ders almayız.

Ya birde bunlar kalbimize yağdıysa, kalbimizin etrafını kapladıysa, kalbi mühürlenenlerden olduysak? Bilir misiniz ki mühür nedir? İnkarlarınızdır. Yaradanı inkar, emirlerini inkar, onlardır kalbi kitleyen, kaplayan. Yine de onun içinde iman vardır. Siz onu dile getirmeseniz de, yok saysanız da, inkara devam etseniz de, işte o iman orada hapsolur orada kalır. Dilinize yüzünüze etki etmez. Kalbi kararan, Rabbini inkar eden imansızlardan olursunuz da o iman içeride yine de bekler, yine de kavuşur geldiği yere. Ama onun derdi giderken sizi de götürmektir.

Peki öldünüz, kabre girdiniz. İşte o arşı alaya geçmeyen, geçmek istemeyen günahlarınız toprağın içine girdi. Kabrinize geldi. Kabirde de ateşe döndü. Yaşarken de ateşe döndü, kabirde de döndü. Hani ölüm vardı? Kusura bakmayın ölüm yok. Ölüm olsaydı ilk önce biz giderdik önde. "Bizler sizi uyarmakla görevliyiz. Bizler görevimizi tamamladık. Oradan ayrıldık buraya geldik ama ölümün olmadığını burada da bildik. Rabbimin iznidir. Bereketidir. Kulunun kuluna vesilesidir. Anlayana, anlamak isteyene."
Günahlar o kadar çok arttıysa, bunu söyleyenleri de susturmak istese de iman yok mudur? O iman işte o günahları yakar. O iman arşı alayı geçmeyen, geçmek istemeyen günahları bir bir eritir. Zahmetten rahmete çevirir. Yok eğer yaşarken olmadı ya, size göre öldüğünüzde yani kabirde yine devam eder. Kabirde de eğer bitmediyse cehenneme gider, orada sizi bekler. Cehenneme azabını, sıkıntısını dünyada kazanır, kabirde tanışır, cehennemde de tadar yer onu. Yok eğer imanını tazelerse, imanı için hareket ederse dünyada da beslenir, kabirde de sevinir, cennette de sebeplenir. Siz karar verdiniz, kararınızın karşılığını bedelini aldınız, alacaksınız. Neyi istiyorsanız, neyi bulmak isterseniz, neyi görmek isterseniz, neyi yemek isterseniz, neyi seçerseniz onu nasiplenirsiniz. İster günahı, ister sevabı.


——-
1-
Bir gece yarısı zifiri karanlıkta, taşlı kayalık vadiden geçerken mübarek ordusuna emrediyor “herkes tüm eşyalarını bıraksın, yerdekilerden doldursun”
Zifiri karanlık. Kimisi “olur mu niye bırakalım, su mataram var, yoldayız” ya da “silahım var” diyor, gıdalarını bırakmıyorlar

Kimisi de "peygamber" deyip, emrini dinleyerek atlarında, heybelerinde ne varsa hepsini boşaltıyorlar. Yerden aldıkları taşları, olduğu gibi dolduruyorlar.

Kimisi ceplerine koyuyor, kimisi hiç almıyor, kimisi de tamamen her şeyini bırakıp, boşaltıp dolduruyor.
Gün ışıyor, bir bakıyorlar ki, oradan doldurdukları, taş diye aldıkları, saf altınmış.
Bu defa hiç almayan, pişmanlıkla kendini yerden yere atıyor.
Cebine birkaç tane koyan “şu heybemi de boşaltsaydım, tüm ceplerimi boşaltsaydım” diyor.
Ceplerini boşaltıp komple doldurmuş olanlar da atının heybesini boşaltıp, dolduranlara özeniyor
Atının heybesini dolduranlar da “biraz daha alsaydım, başka nerelere koyabilirdim” diye almadığına üzülüyor.

Ama gün ışıdı ve o bölgeden geçildi. Bir daha da gidilemeyeceği belli
Bizim bu dünyadaki halimiz de bu:
“Şu anda karanlıktasınız” derken, bunu hatırlayın !

Karanlıktayız; neyi alıp, neyi alamayacağımızı bilmiyoruz.

Hayatımızdaki sıkıntılardan da kendimiz sorumluyuz. Biz sorumlu olduğumuz için cehennem var. Cehennem olduğu için cennet var. Her şey zıddıyla yaratılmıştır. Bunu bir düşünelim. İman varsa, demek ki imansız da var. Sevap varsa, demek ki günah da var.
Velev ki şeytan olmasaydı, günah olmasaydı, meleklerden bir farkımız yoktu ki! O zaman yeryüzüne gelişimizin de bir sebebi olmazdı.

O dur ki; kullar günahlarını arttırır devam eder gider,

O dur ki; kullar Rabbine günahlarını affettirir, mükâfatlar alarak gider.



———-

🚨 KARA ATMOSFER !

Dubai'de olanlar +
Afrika'dan gelen toz +
Bundan sonra olacak "doğa olaylarının" metafizik sebebi:
👇
🔴 Kara Atmosfer

Ramazan ayı içindeki canlı sohbette; "Bayramdan sonrası tufan" denilmişti, hatırlarsanız !

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


———

🚨METAFİZİK SALDIRI SON DURUM
🛑DUA VE MANEVİ DAVET:
1-
Bu akşam namazından sabah namazına kadar dua ve manevi davet için bilgi alındı

Dün ikindi vakti ve sonrasında küçük çocuklara yoğun saldırı oldu:

Huzursuzluk, uyumama, ateş halsizlik, asilik gibi tepkilere sebebiyet verdi
2-
Akşam namazında Rabbimizin izniyle ilk müdahale
yapıldı bir temizleme oldu.

Akşam namazında yoğun baskı vardı. Talep edilince Kabe-i muazzama görevlisi önderliğinde müdahale oldu ve semadan büyük manevi katılım oldu.
3-
Bütün doğal olaylari tetiklemelerini önlemek için;
Bugün dualar ile maneviyat önderliğinde, akşam namazından sabah namazına kadar müdahale olacak.
Hava puslu, pusu dağıtmak için;

Nur-u Muhammed sancağı altında şerlerin defi için dua ve maneviyata davet çağrısıdır.

——-

🔴GÖRÜYORUM, GÖRDÜKLERİM GERÇEK Mİ?
1-
Kişinin diğer boyut ile ilgili görüntüsü açık olabilir, bir çok şey görebilir duyabilir. Ancak sorun şu ki;
Eğer manevi hattı rahmani taraftan açılmamışsa, bir navigasyonu yoksa, gördükleri çoğu zaman doğrudur ama gerçek değildir.
Şeytani ordu bir çok şekilde görünebilir, bir çok şey gösterebilir ama bunlar gerçek değildir. Bir çeşit ileri seviye hologram ya da halüsinasyon gibi düşünün.

Bunun doğru olduğuna çok emin olduğu için gerçekliğini de kıyasıya savunur ancak doğrulayacak navigasyonu yoktur


———

🚨"PSİKOLOJİK HASTA" ya da "DELİ" DEĞİLSİNİZ !

Manevi çıtanız yüksek, buna mukabil dünyadaki uygulamalarınız yetersiz, eksik

Bu nedenle ruh ve nefs çekişmesi var. Bir de, kendi ya da neslinizin hatalarından ruhsat alan musallatlar üzerinize çullanıyorsa varılan sonuç bu. Lütfen linkin altındaki "beden içinde üç beden" serimizi okuyun ve psikolojik hastalıkları anlatan videomuzu izleyin.
Elbette doktora da gidin, ilaç da kullanın ama bir kez olsun düşünün;
ilaca bağımlı olmak sorununuzu çözdü mü?
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


——-

v🚨 METAFİZİK SALDIRILAR: SON DURUM
1-
Bugün ikindi ve sonrası özellikle hanımları hedef alan bir saldırı dalgası oldu


✔baş ağrısı, mide bulantısı ateş yok ama ateş var gibi üşüme


İlerleyen saatlerde çoğaldı, yatsıdan sonra;
✔Başta, kulak arkalarına doğru ense kökünde ağrı

Beyinde nöronlara müdahale etmeye çalıştılar. Epilepsi, sara hastası olanlar daha şiddetli hisseder: Kulak arkalarına doğru ağrı, başın üst tarafında yoğunluk gibi Bir kaç hafta sonra ciğerlere etkisi olacak. Hava keseciklerini doldurmaya çalışıyorlar
Nefes darlığı çekenler olacak ve etkilenecek. Tıpta karşılığı mevsim alerjisi olarak geçecektir Sonrasında kalp krizleri, ritim bozukluğu etkileri görülebilir. Korunma için: KELİME-İ TEVHİD ÇOK ÖNEMLİ

4- Teslimiyet ve takva ile, ne dediğini ne için dediğini, anlamını bilerek idrak ederek Kelime-i Tevhid çekelim. Sabah namazlarında; efendimiz sav vesilesi ile tüm kainatta inanlar, zikredenler yüzü hürmetine canı gönülden rabbimize niyaz edelim.


——-

🔴RIZA KAPILARI:

Rıza kapıları 4 tür. Sırasıyla ilk üçünden geçilerek Allahu Teala'nın kapısına ulaşılır

1. si Eşin rızasıdır
2. si Anne baba rızasıdır
3. sü Efendimiz asv'ın rızasıdır.
4. sü Allahu Teala'nın rızasıdır.
İlk önce eşin rızası, eşin rızasından sonra anne babanın rızası gelir.
Tabi anne babanın rızasının içinde onların eşi dostu, sevdikleri de vardır.
şöyleki;
Diyelim ki babanız rahmetli oldu. Babanızın bir dostu varsa, ona hizmet etmek, babanıza hizmet etmekle aynı eş değerde tutulmuştur.

Annenizin sevdiği birisi varsa, ona hizmet etmek, annenize hizmet etmekle eş değerde tutulmuştur.
Anne babadan sonraki kapı Efendimiz Asv’ ın rızasıdır.
Efendimiz Asv’ın rızası da onun Ehl-i Beyt’ine (soyuna), ona gelmiş olan Hazreti Kitaba, sünnetlerine, yaşadıklarına, bütün bunlara razı olup, saygı duyup, o yolda gidip, Efendimizi örnek almakla olur.
Efendimizden sonra, Allah'u Teâlâ'nın rızasıdır.

Peki, bunun delili nedir dediğinizde?
Allah'u Teâlâ kul hakkına karışmıyor, adaleti sağlıyor.
Eşinin rızası olmayan bir kişinin, ne tür sıkıntılara girdiğini ilmihallerden okuyalım.
Anne babanın rızasıyla da ilgili; cennetin annenin ayakları altında olduğunu bilelim. Bunu da ilmihallerden okuyalım.
Efendimiz Asv’a, sünnetlerine uymazsak, zaten Rabbimize gidemiyoruz.
Bunu Mümin olan, Müslüman olan herkes zaten biliyor.
Dolayısıyla Allah'u Teâlâ, kulu karşısına geldiğinde, o kulunun o kapılardan geçmiş olmasını istiyor.
Bizim anne babayla ilgili; farzlar hariç, söylediklerine uymaktan başka yapabilecek hiçbir şeyimiz yok. Rabbimiz, bunu emretmiş.
Efendimiz Asv'a da uymaktan başka hiçbir çaremiz yok, mecburuz.

Rabbimin rızası, anne babanın ve Efendimizin onayına mahsustur.
Eğer sonrasında bu kapılardan geçilirse ki; Efendimiz Aleyhisselam’ın rızası, anne babamızın rızası ve eşlerimizin rızasıyla olur.

Bunlar razı olunca, Rabbimiz, merhametlilerin merhametlisidir. Zaten kulunu affedebilmek için sebepler arıyor. Sebebe ihtiyacı var mı? Kesinlikle yok.
Ancak bir kulunu da affettiğinde, adaleti gereği, neden affettiğiyle ilgili beyan eder. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


———

🟢 ENANİYET ZİNCİRİ

Sultanahmet Camii'nin kapısında Enaniyet zinciri olarak bilinen alçak zincirler asılıdır.
Bu zincir“Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var”tembihini hatırlatmak için asılır, Hükümdar ve refakatçilerini atlarından inmek zorunda bırakırmış

———

🌿MANEVİ REÇETELER (TOPLU DOSYA )

"Manevi reçeteler" adlı bu interaktif dosyada bugüne kadar yayınladığımız reçeteleri ve tebliğ dosyasını bir arada bulabilirsiniz.

📌ÜCRETSİZDİR

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Linke tıklayarak ulaşabilir, telefon ya da pc nize kaydedebilirsiniz.👇

———-

🌿 MANEVİ REÇETE

🚨 GRİP (INFLUENZA) VİRÜSLERİ İÇİN:

▪5-6 adet karanfil
▪1 fincan su içerisinde 1-2 dk. kaynatılıp suyu süzüldükten sonra soğumaya bırakılır.

📌 Ilık haldeyken gargara yapılıp, genzinize de çekerseniz
Bu virüslere karşı etkili olacaktır.

Şifa Rabbimizdendir.
Bu manevi reçete Süleyman Çelebi Hz. mizin himmeti ile hazırlanmıştır.


——-

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147