Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - keşif dediginiz nedir ?
Tekil Mesaj gösterimi
  #13  
Alt 20.04.24, 06:10
FikretAdil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
FikretAdil FikretAdil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 10.03.22
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 409
Etiketlendiği Mesaj: 16 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İslâm tarihi, kültür ve medeniyeti Müslüman olsun olmasın bütün insanlığı çeşitli açılardan ilgilendiren bir olgudur. Diğer bir ifadeyle İslâm tarihi, kültür ve medeniyeti dünya tarihinin en önemli parçasıdır. Bu özelliği zaman, mekân (coğrafya) ve tesir boyutlarıyla kendisini gösterir. Zaman açısından bakıldığında İslâm’ın doğduğu VII. yüzyıldan günümüze kadar dünya tarihinin on beş yüzyıllık kısmı İslâm tarihi, kültür ve medeniyetine tanıklık etmektedir. Mekân açısından bakıldığında İslâm, Mekke ve Medine’den başlamak üzere tüm Arabistan Yarımadası; Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Kuzey Afrika, Endülüs, Sicilya, Anadolu, Balkanlar, İran, Afganistan, Hindistan ve Türkistan’ı içine alacak şekilde Atlas Okyanusu’ndan Çin’e kadar oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış; bu coğrafyaların tarihinde en belirgin unsurlardan biri olmuştur. Zaman içerisinde bu coğrafyanın farklı kesimlerinde Hz. Peygamber ve Hulefâ-yi Râşidîn’in ardından Emevîler, Abbâsîler, Endülüs Emevîleri, Fâtımîler, Gazneliler, Karahanlılar, Selçuklular, Eyyûbîler, Memlükler, İlhanlılar, Timurlular, Babürlüler ve Osmanlılar gibi çok sayıda devlet ve hanedan hüküm sürmüştür. Bu süreçte İslâm toplumlarının ortaya koyduğu maddi ve manevi ürünlerde (mimari yapılar, bilim, sanat ve edebiyat eserleri, siyasi, hukuki, askerî, iktisadi ve sosyo-kültürel alanlardaki gelişmeler) İslâm’ın kalıcı etkisi olmuştur. Bu da İslâm medeniyetinin tesir boyutunu teşkil eder.Dünya çapında bu denli büyük bir yeri olan on beş yüzyıllık İslâm tarihinin en önemli kesiti şüphesiz siyerin temel konusu olan Hz. Peygamber dönemidir. Çünkü bu dönemde İslâm, Hz. Peygamber’in önderliğinde sözlü ve fiilî olarak yaşanmış, gerçekleşen uygulamalar daha sonraki dönemler için sık sık atıfta bulunulan örnek bir model oluşturmuştur. Diğer bir ifadeyle İslâm medeniyetinin iki temel kaynağı mevcuttur. İlki Hz. Peygamber’e indirilen ilahi kitap Kur’ân-ı Kerim, ikincisi de kısaca Peygamber Efendimizin (s.a.s.) örnek sözlerini ve uygulamalarını ifade eden sünnettir. Hz. Peygamber’i sevmek, örnek almak ve ona itaat etmek bir Müslüman için Allah’ın istediği en temel kulluk görevlerinden biridir. Bunun için öncelikle onu tanımak ve hayatını bilmek gerekmektedir. Bu da siyeri öğrenmekle mümkündür. Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Peygamber ve döneminin olayları ile ilgili birçok ayet-i kerimenin varlığı dikkate alınırsa siyeri bilmek, Kur’ân’ı ve İslâm’ı daha iyi anlamaya vesile olacaktır.
Her zamanki gibi cok guzel aciklamissiniz hocam.
Tesekkurler.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147