Neyse konu hem oldu hemde dağıldı.
Ancak hazır olup olmamak bizimle alakalı değil tam olarak. Korkunun temeli aşırı düşünmek iken korkmadan yürüyebilmenin anahtarı düşünmemek.
Düşünceyi kesmek. Ne demişlerdi, sonunu düşünen kahraman olamaz. Sonunu düşünen burada yanlış anlaşılmasın. Ölüm gibi bir sonu başlangıç olarak gören elbette değişir.
Ama süreçte düşünmemek gerekir.
Tıpkı tüm namazları birden düşünüp nefse ağırlaşması gibi. Halbuki şu anda tek vakit namaz borcumuz var. AN'a odaklanmak ve zinciri koparmamak lazım.
2 mesul zincire sahibiz.
Birincisi her bir halkası AN lardan oluşan ve sürekli ilerlediğimiz zaman zinciri. Her halkada Allâh ile birlikte olmak lazım.
İkincisi etrafımızda bulunan haram, sevaplar, ibadetler, zikirler vb amellerimizden oluşan ve bizi çevreleyen zincir.
Birinci zincirde AN da hata olursa (gaflet yani Allahtan gafil olma durumu) zincir kopar. Tekrar dönmek tevbe gerektirir. Peşpeşe koparsa yol bozulur nefs uyanır. Geriye kayma başlar.
İkincisi çok güçlü olduğumuz, zayıf olduğumuz ve zaaflarımızın olduğu halkalardan müteşekkildir.
Örneğin faiz yemiyorsunuzdur. Tenezzül dahi etmezsiniz. Ama gıybet zaafınızdır. Yada cinsel dürtülerde zaafiyet.
Fark etmez. O zincir en zayıf yerinden kopar. Koptuğunuzda diğer ameller ne kadar sağlam da olsa zincir artık dağılmıştır. Her haramdan uzak durmak hatta şüphelilerden dahi uzak durmak kişinin en büyük ilâhi gücüdür.
Şüphelilerden dahi uzak durulduğunda takvadan ileri vera sahibi olmak başlar ki işte bu seviyede şeytan sizden korkar yolunu değiştirir.
Şeytan hangi zincirin neresinde zayıflık var biliyor Allahın verdiği izinle. Dua ederken sizi dinliyor. Beyninize bakıyor. Her zaafı ezberliyor. Sabırsızlık etmiyor yavaş yavaş hangi zinciri kırabileceğini hesaplıyor. Zaman zinciri üzerinde tuzaklar kuruyor.
Konu aslında bunların tamamıyla alakalı demek istedim.. Çok uzattım helal edin hakkınızı.
En doğrusunu şüphesiz sadece Allâhü Te'ala bilir. Bunlar naçizane fikirlerimdir. Yanılıyor da olabilirim elbette.
|