Son hatay depreminde deprem olduğunda yola çıktım ertesi sabah oradaydım.
Orada çok akrabam olduğundan depremzedelerin göremediği bir şeyi fark ettim. Yaşanan facia ve korkunun büyüklüğüne rağmen kimse o seviyede değildi.
Yani o kadar büyük bir olay karşısında insanlar aklını kaçırırdı.
Ama beyin kendini kapamış. Yüksek dozda uyuşturucu madde uygulamış. Buda şoka neden olmuş. Sonucunda tüm algılar yavaşlamış. Ayakta rüya moduna alınmış gibi.
Aradan 1 seneden fazla geçti. Ben o günü anlatırken onlardan daha çok heyecanlanıp hissederken onlar sanki normal bir durumu anlatıyor gibiler. Yaşadıklarının büyüklüğünü asla tam anlamıyla hissedememişler.
Sonradan görenler daha çok hissedip anlıyor çünkü gerçeklik duyusu bozulmamış. Ancak yaşayanlarda gerçeklik algısı değiştirilmiş. Bu Allâhü tealanın çok büyük merhametidir. Bu koruma sistemi olmasa o insanlar ya ölür ya akıllarını kaçırır ya da değersizleşirlerdi.
Allâh insana taşıyamayacağı yüklemez'in bir tefsiridir bu olay. Normal şartlarda normal insanların zamanla alışabileceği şeylere deprem gibi bir olay ile sadece bir kaç dakikada alışması ancak Allâhın rahmeti ile açıklanabilir.
Ortamı düşünün hava karanlık ve kapalı; Şimşekler çakıyor aşırı bir yağış var. Sarsıntı inanılır gibi değil. Sesler çok korkutucu.
Şimdi bir amel yaparken size bunları yaşayacaksınız denilse korkudan asla bunu yapamazsınız değil mi? Ama milyon kişi bunu aynı anda yaptı. Yaşamlarındaki en büyük korku ve acılarla yüzleştiler.
Hani hüddam edinme amellerinde anlatılır. Ev yıkılacakmış gibi sarsılıyor. Zifiri karanlık. Çığlıklar sesler.
Bu korku ortamında zaten korkudan beslenen cinlerde korkuya ortak olmuşlardı belkide. Ben deprem sonrasında bu korkuyu yaşayan karaltılar gördüm diyen depremzeler gördüm. Uzun süre tahaccüde kalkamayanlar oldu.
|