Alıntı:
Belyâ Nickli Üyeden Alıntı
Tarikatı her bitiren kişi veli olur mu? Ya da kalb gözü açılır mı?
Kalb gözünü rahmani olarak açmak mı kolaydır şeytani olarak açmak mı?
Kimler buna dayanabilir, yaşla alakası var mıdır yoksa önemli olan kuvve-i ruhaniyye , kuvve-i ma'neviyye midir?
|
Doğrusunu ancak Allâh bilir. Ama fikren bence diyelim;
(1) Tarikatı her bitiren kişi veli olur mu?
Tarikat bitmez yani fena bulmaz. Ama sen fena buldukça ilerlersin. Dersleri geçipte mutmain olan ama hal ehli olamayan çok sayıda tarikat ehli de vardır.
Önemli olan haliyle birlikte tarikatta ilerlemektir.
Eğer hakkıyla bitirebilirsen (öyle diyelim) elbette evliya olursun.
Evliya Hakk dostu demektir. Evliya olmak demek her anında (dikkat edin her AN'da) Allâh ile olmaktır. Emir ve yasaklarına uymak aşkıyla yanabilmektir. Bir an evvel kavuşmayı dileme mertebesinde razı olmak ve razı etmektir.
Razı olan ve razı olunan. Bunun en kısa ve hızlı yolu bir mürşide bağlanmak ve onu kendinde kopyalamaktır.
Amma mürşidde sana bağlanmalıdır. Bunun için hizmet bekler. Kendi nefsimizle yapacaklarımızla değil de mürşidin istedikleri yaparak fena olmak lazım gelir.
Bu konu daha da uzar. Amma özeti şudur; Allâha yakın olmak mı istiyorsun? "OL" o zaman.. Senin tutan şey nedir? Adım adım vazgeç dünyadan. Geceleri ibadet ve zikir ile geçir. Tarikat derslerini yap. Bol bol tefekkür et. Tefekkürün anahtarıda rabıta ile başlar.
Tarikat hep bir dizi anahtarlar yoludur. Aslında her ders bir anahtardır. Ama rabıtasız ve tefekkürsüz hal gelmez.
Her an Allâh ile olabilmektir.
(2) Kalp gözü açılır mı?
Kişiye, niyetine vb göre değişir. İlla açılacağı kadar açılır Allâhın vereceği kadardır.
(3) Kalb gözünü rahmani olarak açmak mı kolaydır şeytani olarak açmak mı?
Her yolun şeytani olanı kısadır. Bugün mümin bir cin çağırmaya kalksan gelmez. Ne işi var?
Amma şeytan için özel davete bile gerek yok. Daveti şudur küfre girersin. Gelir. İbadet edersin yine gelir. Zikir çekersin gelir.
Tarikat ehliysen korunursun abul sabuk geleni tepelerler. Gelemez zaten. Ama intihan için gelir. Allâhü teala izin vermiştir kıyamete kadar. Ama zarar veremez.
Zararı şudur (benim en sık karşılaştığım) gece teheccüde kalktım bir siyahlık geçti. Artık kalkamıyorum. İşte durum budur. İbadetten koparsın.
Her türlü dümeni çevirirler. Niyet kalp bozulur. Zaten mürşid yoksa iş büyük dertlere dönüşür.
Şeytani olarak açılan kalp gözü şeytana yarar sana yaramaz.
(4) Kimler buna dayanabilir, yaşla alakası var mıdır yoksa önemli olan kuvve-i ruhaniyye , kuvve-i ma'neviyye midir?
Buna hazır olmayan kimse dayanamaz. Dayanabileceğin kadarı verilir o yüzden. Yaşla alakası şöyle vardır, bir hevesle bir şeyler yaparsın. Heves ve nefsin istekleri geçicidir sonra ne tarikat kalır ne yol. Birde bakmışsın hayatın kaymış.
Yaşının çok üzerinde olanlar da vardır elbet. Amma nice hafız ve hocanın da bu yollarda küfre kaydığını da unutmamak gerekir.
Tasavvufun içindeki havas en güzel havastır. Tam havas ilmi odur aslında amma nefse zor geldiğinden istenmez. Kolay yol istenir.
Aslında dayanma noktasında şu vardır. İnsan beyni gerçek dışı şeylerle karşılaştığında büyük tepki veriyor. Eğer kişi buna hazır değilse alışma süreci kadar bir süre devasa bir korkuya maruz kalabiliyor. Bu kişinin manveyatı ve koruma yapmasıyla yakından alakalıdır.
Ruhun güçlü olmalıdır, kalbin dayanıklı ve güçlü olmalıdır. Bunlar olsa dahi cinlere, şunlara bunlara alışmak zaman alır.
Beynin bir özelliği her şeye alışabilmesidir. O arada kaldıramayıpta ölmez ise tabi. Ölmemek için bayılır. Kapatır sistemi.