105 Hanna Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı (y.y.: Numune Basım
Yayın, 1986), 9.
106 en-Nisâ 4/103.
107 en-Nûr 24/58; el-Kehf 18/28.
108 el-İsrâ 17/78.
109 er-Rûm 30/17-18.
110 el-İsrâ 17/78.
111 Hûd 11/114.
112 Yaşaroğlu, “Namaz”, 32/351.
113 Buhârî, “Ezân”, 30; Müslim, “Mesâcid”, 245-250.
114 Yas. 6: 5.
115 Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular, 299
İnciller’de her namazın bir niyete göre icra edilmesi gerekir. Buna göre namazdan
önce kabul olduğuna inanarak,
116 yürekten117 ve kuvvetli bir inançla,118 şüphe etmeden
kararlı bir şekilde,119 Allah’a karşı derin bir saygı ve temiz düşüncelere sahip olunması gibi
kalbin saflığına120 işaret eden şartlar bulunmaktadır.121
Kur’an’da da niyetle ilgili bilgi verilmektedir. Fakihler, Kur’an’da geçen “Dini sadece
Allah’a halis kılarak ibadet etmeyi”
122 bildiren âyeti ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) “Ameller
niyetlere göredir.”123 şeklinde bildirdiği hadis-i şerifi, namazlarda niyetin farz olduğuna
delil olarak kabul etmişlerdir.124
Tevrat’ta namaz öncesi konsantrasyonu ifade eden kavana ve İnciller’de namaz/dua
öncesi ile ilgili olarak zikredilen kalbin saflığı, Kur’an’daki niyet ile bir benzerlik
göstermektedir.
İftitah Tekbiri: Tevrat’ta ellerin salınıp kaldırılarak namaza başlanması gerektiği
hakkında yalnızca Mezmurlar’da bir pasaj bulunmaktadır.125 Yahudiler, bu pasaja göre
namaza elleri salıp daha sonra kaldırarak başlamaktadırlar.
İnciller’de İslam dinindekine benzer bir başlangıç tekbiri bulunmamakla birlikte
Ortodoks Süryaniler, namaza başlarken sağ elin işaret parmağıyla126 veya sağ elin üç büyük
parmağının birleştirilmesiyle önce alnına, sonra göğsüne ve göğsünden sağ ve sol
omuzlarına götürülmesi şeklinde (istavroz çıkararak)127 namaza başlamaktadırlar.
Kur’an’a göre tekbir, Allah’ın her şeyden yüce ve üstün olduğu anlamına gelen
‘Allahu ekber’ cümlesini namazın başlangıcında söylemektir.128 Kur’an’da “Ey örtüsüne
bürünen! Kalk ve uyar! Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir.”129 ayetinde geçen َ ك
َّ
ب
َ
ر
َ
و
ر
ْ
ب ّ
َ
ك
َ
ف" Rabbini yücelt!” emri ve diğer ayetlerde130 geçen ifadelerde namaza tekbirle
başlamanın gerekliliği belirtilmektedir. Tekbirle namaza başlamanın zorunlu olduğunu
bildiren hadisler de iftitah tekbirinin farz olduğu delil olarak kabul edilmektedir.131 Buna
göre Müslümanların namaza başlarken Allahu ekber diye tekbir getirmeleri farzdır.
Tevrat’ta ellerin salınıp kaldırılması ile namaza başlamayı ifade eden pasajdaki
uygulamayla Kur’an’da bildirilen tekbir uygulaması, şeklen bir benzerlik göstermektedir.
116 Yak. 5: 13-16.
117 Ef. 5: 19.
118 Mar. 11: 23-24.
119 Yak. 1: 5-8.
120 Mat. 6: 6.
121 Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 10.
122 el-Beyyine 74/4.
123 Buḫârî, “Bedu’l-Vahiy”, 1 (No. 1).
124 Muvaffakuddîn İbn Kudâme, el-Muġnî, thk. Muhammed Abdulfettah el-Hulû, 15 Cilt. (Riyad:
Dâru Âlemü’l-Kütüb, 1417/1997), 2/ 136.
125 Mez. 28: 2.
126 P. Samuel Akdemir, Dini Kurallarımız (İstanbul: Baha Matbaası, 1972), 87.
127 Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 10.
128 Saffet Köse, “Tekbir”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2011),
40/341.
129 el-Müddessir 7/1-3.
130 el-Bakara 2/185; el-Hac 22/37.
131 Bk. Tirmizî, “Taharet”, 1 (No. 3)
İnciller’de duaya/namaza tekbirle başlamayı bildiren bir pasaj olmamakla birlikte
Ortodoks Süryanilerin namazlarına istavroz çıkararak başlamalarıyla Kur’an’da bildirilen
tekbir arasında bir benzerlik bulunmamaktadır.
Namazda Kıyam: Tevrat’a göre kıyam amida; ibadet esnasında ayakta durmak,
ibadetin asıl rüknüdür. Eski Ahit’te kıyam/amida ile ilgili olarak birçok pasaj
bulunmaktadır. Örnek olarak: Hanna’nın, çocuğu doğurduktan bir müddet sonra çocuğu
adamak üzere Şilo’daki tapınağa götürdüğü ve ayakta durarak dua ettiği,132 Kral
Süleyman’ın Rabbin Antlaşma Sandığı’nı Siyon’dan getirmek üzere İsrail halkının ileri
gelenlerini çağırdığı ve hepsinin ayakta durarak toplandıklarını133 bildiren pasajlar,
namazda ayakta durmanın/kıyamın gerekliliğini belirtmektedir.
İnciller’de kıyamı ifade eden pasajlarda bir Ferisi’nin ayakta dikilerek dua ettiği,134
dua ederken ayakta dua edilmesi gerektiği ifadeleri bulunmaktadır.135 Bu bağlamda
Süryani Hıristiyanlarda namazda ayakta durmak namazın şartlarından kabul edilmektedir.
Süryani Hıristiyanlara göre namazda ayakta durmaya ‘gıyomo/kıyam’ denilmekte ve
namaz kılmaya ayakta başlanması istenmekte, ayaktayken ellerin dirseklere yakın bir
yerden bağlanarak namazların kılınması gerekmektedir.136
Kur’an’da ise “Allah’a gönülden boyun eğerek (kıyam ederek) namaza durun.”137
ifadesi ile namaz kılarken ‘kıyam’ın emredildiği, İbrahim’e (as) “Kıyam edenler, rükua ve
sücuda varanlar için beytin temiz tutulması”,138 emredilerek kıyam edenler için beytin
hazırlanması istenmiş, “O, kıyam ettiğin zaman seni görüyor”
139 denilerek Allah’ın kıyam
hâlinde olanları gördüğü, Allah için kıyam etmenin gerekliliği140 bildirilmek suretiyle
namazda ferdi veya toplu olarak kıyama durulması gerektiği belirtilmiştir.
Tevrat’ta ve İnciller’de dua ederken ayakta dua edilmesi gerektiği ile ilgili pasajlar,
Süryani Hıristiyanların namazlarında ayakta kıyam şeklinde, elleri göğsün üzerinden
bağlayarak namaz kılmalarıyla Kur’an’da emredilen kıyam arasında bir uygunluk
arzetmektedir.
Namazda Kıraat: Günümüz Yahudilerine göre namazlarda okunan dualar iki
kısımdan oluşmaktadır. Her iki kısım da kendi arasında bölümlere ayrılmaktadır. Birinci
kısımda Tevrat’ta yer alan şema (dinle) duası okunur.141 Şema, üç bölümden oluşur. Birinci
Bölüm’de tevhid (Allah’ı birleme)142 ve O’na sevgisini göstermeyi ifade eden zikir yer
alır.143 İkinci Bölüm’de Allah’ın emirlerine uyulduğu takdirde kişinin mükâfatlandırılacağı
132 1Sa. 1: 26.
133 1Kr. 8: 2.
134 Luk. 18: 11.
135 Kol. 4: 12.
136 “Gyomo (kıyam)”, “Slutho (salât)” kavramları, İslam’daki namaz ve kıyam kavramlarıyla çok
büyük bir benzerlik göstermektedir. bk. Mehmet Sadık Gür, “Süryânice”, Türkiye Diyanet Vakfı
İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2010), 38//174.
137 el-Bakara 2/238.
138 el-Hac 22/26.
139 eş-Şuarâ 26/218.
140 Sebe’ 34/46.
141 Eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 657-658.
142 Şema yani “dinle” kelimesi, Yas.’de geçen tevhid ayetinin ilk kelimesidir.” bk. Yas. 6: 4.
143 Yas. 6: 4-9.
ve uzun bir hayat yaşayacağı, O’nun emirlerine isyan edildiğinde ise cezalandırılmayı
anlatan kısım okunur.144 Üçüncü Bölüm’de ise Ehdab’ın tavsiyelerinin anlatıldığı dua
okunur.145 İkinci kısım olan Amida’da ise şemone esre diye isimlendirilen ve on dokuz
maddeden oluşan dua okunur. Bu on dokuz maddenin üçünde Rabbi tesbih, ta’zim, son
üç maddede ise nimetlerine şükür ve barış için dua yer almaktadır. Geriye kalan
maddelerde ise insanın maddi ve manevi ihtiyaçları için tevessül araçları ve ilahiler
bulunmaktadır.146
İnciller’de ibadet esnasında okunması istenen duaların ne olduğu konusunda bilgi
verilirken “Tam bir bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, Mezmurlar, ilahiler, ruhsal
ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı’ya nağmeler yükseltin.”147 denilerek
ibadet esnasında Mezmurların, ilahilerin ve ezgilerin söylenmesi istenmektedir. Buna göre
namazlarda vakitlerine göre değişmekle birlikte okunan dualar genellikle Mezmurlardan
olmaktadır. Bunun yanı sıra bazı azizlerin okumuş oldukları dualar da tercihen
okunmaktadır. Dua esnasında özellikle “Hazreti İsa’ya mal edilen Pater Noster (Babamız)
duası tekrar edilir. Buna Rabbin duası (Piére du Seigneur) da denir.”148 Pater Noster
duası,149 toplu ibadetin doruk noktasını teşkil eder.150
Luka İncili’nde ise İsa, öğrencilerinden, “Baba, adın kutsal kılınsın. Egemenliğin
gelsin. Her gün bize gündelik ekmeğimizi ver. Günahlarımızı bağışla. Çünkü biz de bize
karşı suç işleyen herkesi bağışlıyoruz. Ayartılmamıza izin verme.”
151 diye dua etmelerini
istemektedir. “Bu duayı genellikle Tanrı’ya yönelik bir yüceltme (doksoloji) ve teslis
ikrarı”152 ile ‘âmin’ tamamlar.153 Ayrıca dua ederken ikiyüzlülerin yaptığı gibi herkes
kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten
kaçınmaları, dua edileceği zaman iç odaya çekilip kapıyı örterek ve gizlice dua edilmesi,
putperestler gibi boş sözlerin tekrarlanarak söz kalabalığı yapılmaması, ‘göklerdeki
Babamız, gökte olduğu gibi, yeryüzünde de egemenliğin gelsin’154 şeklinde dua edilmesi
gerektiği bildirilmektedir.
Kur’an’da ise namaz ibadetinin rükünlerinden olan kıraatın geçtiği ayette
“Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun.”155 emri ile (namazda) kıraatın emredilmesi, Hz.
Peygamber’in (s.a.s.) “Kıraatsiz namaz olmaz.”
156 diye buyurduğu ve namazını yanlış kılan
144 Yas. 11: 13-21.
145 Say. 15: 37-41.
146 Bk. eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 658.
147 Kol. 3: 16.
148 Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, 237.
149 Mat. 6: 9-13.
150 Osman Cilacı, “Dua”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1994),
9/530.
151 Luk. 11: 2-4.
152 Şinasi Gündüz, Hıristiyanlık (İstanbul: İsam Yayınları, 2013), 167.
153 Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, 237.
154 Mat. 6: 5-13.
155 el-Müzzemmil 73/20.
156 Müslim, “Salât”, 11 (No. 396)
bir sahabeye, namazı tarif ederken “Sonra, Kur’ân’dan ezberinde olan, sana kolay geleni
oku!”157 buyurmak suretiyle sünnetle de namazda kıraatin farziyyeti tespit edilmektedir.
Yahudilerin namazlarında Tevrat’ta zikredilen dualardan özellikle Mezmurlar’dan
okumaları, Müslümanların namazlarında Kur’an okumalarıyla bir uyum içermektedir.
Genelde tüm Hıristiyanların, özelde ise Ortodoks Süryanilerin ibadetlerinde ve ayinlerinde
Mezmurlar’dan ve İncillerden okumalarıyla158 Kur’an’da namazlarda okunması emredilen
kıraatın benzerlik gösterdiği düşünülmektedir.
Namazda Rükû (Başı Eğme): Tevrat’ta başı eğerek ibadet etmeyi rükûyu ifade eden
birçok pasaj bulunmaktadır. Her ne kadar başı eğmek rükû olarak kavramlaşmasa da
yapılan ritüel,rükûyu andırmaktadır. Örneğin, Âdem’in eğilerek Rabbe ibadet ettiği,159 Kral
Hizkiya, Davut ve yanındakilerin başlarını eğerek tapındıkları,
160 İbrahim’in uşağının
eğilerek Rabbe tapındığı,
161 İsraillilerin Fısıh Günü eğilerek tapındıkları,162 Ezra, Yasa
Kitabı’nı açtığı zaman halkın eğilerek tapındığı,163 Musa, halkın huzurunda mucizeleri
gösterince tüm halkın eğilerek secdeye kapandığı164 ve Mezmurlar’da ibadet yaparken
okunan ilahide başları eğerek ibadet edilmesi gerektiği165 bilgileri verilmektedir. Bu bilgiler
doğrultusunda Tevrat’a göre başı eğmek suretiyle bir rükû ritüelinin olduğu
anlaşılmaktadır.
İnciller’de genel anlamda rükûyu belirten bir pasaj bulunmamaktadır. Özelde ise
Ortodoks Süryânilerin namaz ibadeti rükûsuz olarak166 icra edilmektedir.
Kur’an’da müminlere hitaben “Ey iman edenler, rükû edin, secde edin.”167 “Namazı
dosdoğru kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.”168 “Sizin asıl dostunuz
Allah’tır, O’nun Resulü’dür ve namazlarını kılan zekâtlarını veren ve rükû eden
müminlerdir.”169 denilmekte, İbrahim ile İsmail’e “Beyti tavaf edenler ve ibadete
kapananlar, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!”170 emri ve Meryem’e “Rabbine
divan dur ve secdeye kapan ve rükû’ edenlerle beraber rükû’ et”171 ifadeleri, namazlarda
rükû’nun farz olduğunu açık bir şekilde belirtmektedir.
Yukarıda verilen bilgilere göre Tevrat’ta zikredilen başı eğme hareketi, Kur’an’da
zikredilen ve farz olan rükûya benzemektedir. Ancak İnciller’de rükû bulunmamaktadır.
157 Müslim, “Salât”, 11 (No. 397); İbn Mâce, “İkâme”, 72 (No. 1060).
158 Pater noster duasının her namazda mutlak okunması gerekmektedir. Bu dua tıpkı
Müslümanların namazlarda okuduğu Fatiha mesabesindedir. bk. Akdemir, Dini Kurallarımız, 90.
159 Bk. Yar. 24: 26.
160 2.Ta. 29: 30.
161 Yar. 24: 48.
162 Çık. 12: 27.
163 Neh. 8: 6.
164 Çık. 4: 31.
165 Bk. Mez. 95: 6.
166
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] (Erişim
24.05.2018).
167 el-Hac 22/77.
168 el-Bakara 2/43.
169 el-Maide 5/55.
170 el-Bakara 2/125; el-Hac 22/26.
171 Âl-i İmrân 3/43.
★
•Secde: Eski Ahit’te secde (shachah, nofel ‘al-panav) kavramı, doksandan fazla yerde
geçmektedir.172 Bunlara örnek olarak şu pasajları zikredilebilir: Kral Hizkiya’nın tapınağı
onarıp ibadete hazır hale getirmesinden sonra kralla yanındakilerin yere kapanarak
tapındıkları,173 Yusuf’un kardeşleri Mısır’a ikinci defa gelişlerinde Yusuf’la karşılaşınca
saygı anlamında Yusuf’a secde yaptıkları,174 Davut’un yıkanarak tapınağa gittiği ve secde
ettiği,175 İsrail halkının düşmanlarının önünde mağlup olarak kaçmalarından dolayı
Yeşu’nun üzüntüden secdeye kapandığı,176 İsrailliler kentlerine yerleştikten sonra Ezra,
bütün halkın toplandığı alanda Musa’ya gelen Yasa Kitabı’nı okumak için açtığı sırada tüm
halkın ve Ezra’nın secdeye kapandıkları,177 Zekeriya oğlu Levili Yahaziel, Kral Yehoşafat ve
Yahuda Halkı’nın düşmanlarından korkmamalarını onlara karşı Tanrı’nın yardımının
geleceğini ve galip geleceklerini söyleyince Kral Yehoşafat’ın ve Yahuda Halkı’nın secdeye
kapandıkları,178 Musa’nın Sina Dağı’na çıktığında Rabbinin bulutun içinde oraya inip ‘Ben
Rabbim’ diyerek onunla birlikte durduğunu gördüğünde Musa’nın yere kapanarak secde
ettiği,179 İlyas’ın, Baal'ın peygamberlerini Kişon Vadisi'ne götürüp orada öldürdükten sonra
secdeye kapandığı180 şeklinde secdeyle ilgili pasajlar geçmektedir. Yukarıda zikredilen
örnek pasajlardan sadece Yusuf’la ilgili olan pasajda yapılan secdenin o döneme ait saygıyı
ifade ettiği, bunun dışındaki diğer pasajlarda ise Tanrı’ya tapınma ve secde etme
anlaşılmaktadır. Ancak yapılan bu secdenin şekli, alnı tam yere koyma/yapıştırma şeklinde
değildir. Çünkü Allah (cc), Tûr dağını İsrailoğulları’nın üzerine kaldırıp onlardan misak
aldığında181 onlar da dağ üzerlerine düşecek korkusuyla zorla boyun eğmiş ve Allah’ın
emrettiğini korkarak secde eder hâlde kabul etmişlerdi. Secdeleri ise tek bir yöne doğru,
üzerlerindeki dağı görecek şekilde olmuştur. Bu secde biçimi, günümüz Yahudilerinin
secdelerinde de devam etmektedir.182
İnciller’de de secdeyi gösteren pasajlar bulunmaktadır. Örneğin: Secde ve duayı
ifade eden Matta İncili’ndeki pasajlarda “Öğrencilerin dehşet içinde yüzüstü yere
kapandıkları”,183 “İsa’nın, Getsemani denen yerde yüzüstü yere kapanıp dua etmeye
başladığı”184 ifade edilmektedir. Öğrencilerin/Havarilerin ve İsa’nın yüzüstü yere kapanıp
dua etmeleri İslam’daki namaz secdesi ve secdede yapılan tesbihat dualarını
andırmaktadır. Matta’daki bu ifadelerin yanı sıra Markos’ta da yaklaşık olarak aynı
bilgileri185 bulmaktayız. Yuhanna 4/24’de İsa’nın (as), “Tanrı rûhtur, O’na tapınanlar (secde
edenler) da Rûh’ta ve gerçekte tapınmalıdırlar.”186 sözü ile hakiki secdenin Tanrı’ya
172 Salime Leyla Gürkan, Yahudi Kutsal Metinlerinde Gayb İnancı, Kur’an ve Tefsir Araştırmaları IV
(İstanbul: Ensar Yayınları, 2004), 156.
173 2. Ta. 29: 29.
174 Yar. 43: 26-28.
175 2. Sa. 12: 20.
176 Yşu. 7: 6.
177 Neh. 8: 6.
178 2.Ta. 20: 18.
179 Çık. 34: 8.
180 1Kr. 18: 42.
181 el-Bakara 2/93; en-Nisâ 154; el-A’raf 7/171.
182 Muḥammed Mütevellî Şa‘râvî, Tefsiru’ş-Şa‘râvî (Mıṣır: Aḥbâru’l-Yevm, 1991), 2/377.
183 Mat. 17: 6.
184 Mat. 26: 36-39.
185 Mar. 14: 32-38.
186 Yu. 4: 24.
yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Vahiy’de ise “Bütün meleklerin tahtın önünde
yüzüstü yere kapanıp Tanrı'ya tapındıkları”187 bildirilmektedir. İnciller’de geçen söz
konusu pasajlarda yapılan bu secdelerin namaz için olduğu hakkında kesin bir bilgi
bulunmamakla birlikte şeklen namaz secdesini ifade etmektedir. Nitekim bu bağlamda
“İbadetleri secdeli tek Hıristiyan topluluğu olan Ortodoks Süryaniler, pazar ve bayram
günleri hariç diğer günlerde ibadetlerini secdeli ve rek’atlı”188 olarak yerine
getirmektedirler. Bu secdenin şekli ise Matta’da İsa’nın (as) sıkıntılı anında “Yüzüstü yere
kapanıp dua etmeye başladığı”,189 Pavlus’un da Tanrı’nın huzurunda diz çöktüğü190
ifadeleri ölçü alınarak secdenin yüzüstü yere kapanma veya diz çökmek suretiyle yapılması
gerektiğini göstermektedir. Secdenin günümüzdeki uygulaması ise alın yere koyularak
veya yere bir karış kalana kadar yaklaştırmak suretiyle yapılmaktadır.191 Zikredilen İncil
pasajlarında İsa’nın secde yaptığı ve Yuhanna’ya da secdenin emredildiği, Pavlus’un ise diz
çöktüğü belirtilmektedir.
Kur’an’da ise birçok ayette mü’minlere secde etmeleri192 emredilmektedir. Secde
emri ile ilgili bu âyetlerin bir kısmında göklerdeki, yerdeki canlıların ve meleklerin büyüklük
taslamadan Allah’a secde ettikleri,193 kendilerine ilim verilen kimselere (Hakk’ın kelâmı)
okununca derhal yüzüstü secdeye kapandıkları,194 her şeyi bilen Allah'a secde etmenin
gerektiği,195 meleklerin yalnız O’na secde ettikleri,196 göklerde ve yerde bulunanların
gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah’a secde ettikleri,197
“Ey iman edenler,
rükû edin, secde edin.”198 buyrularak secde edilmesi emredilmektedir. Bu ve benzeri
ayetlerde secdenin emredilmesi namazlarda secdenin zorunlu/farz olduğunu
göstermektedir.
Tevrat’ta secdeyle ilgili geçen ifadelerden Tevrat’a göre bir secde olduğu ve
Kur’an’daki secdeye benzediği anlaşılmaktadır. Süryâni Hıristiyanların namazlarında ise
İslam’dakine benzer bir secde yapılması namazın farzlarındandır. Buna göre secde
konusunda Tevrat, İnciller ve Kur’an ayetleri arasında bir paralelliğin olduğu
görülmektedir.
Namazda Ka’de: Eski Ahit’te diz çökerek ibadet etmeyi ifade eden ka’de (Kore’albirkav)
ile ilgili birçok pasaj bulunmaktadır. Örneğin; Daniel, Kral Darius’un yasağı içeren
yasayı imzaladığını öğrenince diz üstü çökerek dua ettiği,199 Ezra’nın akşam sunusu
187 Va. 7: 11.
188 Tümer, Günümüzde Doğu Hıristiyanlığı, 128.
189 Mat. 26: 39.
190 Ef. 3: 14-15.
191https://www.hzisahristiyanmiydi.com/yahudi-ve-hiristiyanlikta-namaz-var-mi (Erişim
27.01.2023)
192 Bk. el-A’râf 7/206; er-Ra’d 13/15; en-Nahl, 16/49; el-Isrâ 17/107; el-Hac 22/18-77; el-Furkân
25/60; en-Neml 27/25; es-Secde 32/15; Sâd 38/24; Fussilet 41/37-38; en-Necm,53/62; el-Inşikâk
84/21; el-Alak 96/19.
193 en-Nahl 16/49.
194 el-İsrâ 17/109; es-Secde 32/15.
195 en-Neml 27/25.
196 el-A’raf, 7/206.
197 er-Ra’d, 13/15.
198 el-Hac, 22/77.
199 Dan. 6: 10.
saatinde diz çökerek dua ettiği,200 Süleyman’ın Rab'bin sunağının önünde ellerini açarak
diz üstü çökmüş bir vaziyette dua ettiği201 ve Ahav yiyip içmek için ayrılınca İlyas’ın yere
kapanarak başını dizlerinin arasına koyduğu (oturduğu)202 anlatılmaktadır. Bu ifadeler
Tevrat’ta da bir ka’de’nin olduğunu imâ etmektedir.
İnciller’de ibadet ederken ka’deyi (oturmayı) ifade eden sadece bir pasajda İsa’nın
Zeytin Dağı’nda diz üstü çökerek dua ettiği anlatılmaktadır.203 Bunun dışında ka’deyi ifade
eden pasajlar, Elçilerin İşleri’nde, Pavlus’un Efeslilere Mektubu’nda, Pavlus’un Romalılara
Mektubu’nda ve Pavlus’un Filipelilere Mektubu’nda görülmektedir. Buna göre Petrus’un
çökerek dua ettiği,204 Pavlus’un diz çökerek dua ettiği205 ve diz çökerek dua etmenin
gerekliliğini bildirdiği206 belirtilmektedir. Ancak günümüzde namazlarını ikişer rekât olarak
kılan Ortodoks Süryanilerin namazlarında oturma (ka’de) bulunmamaktadır.
Kur’an’da ise “Onlar otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar.”
207
denilerek ka’de emredilmekte, Resûlullah’ın (s.a.v.) İbn Mes‘ûd’a (r.a.) (ö. 32/652/653)
“Bunu tamamladığın zaman namazın tamamlanmış ve vazifeni yerine getirmiş olursun.”208
demek suretiyle ka’deyi emrettiği görülmektedir.
Ka’de konusunda Tevrat, İnciller ve Kur’an arasında bir benzerlik ve uyum olduğu
düşünülmektedir.
★
3. Namazın Kılınış Şekli
Tevrat’a göre kişi namaza başlamadan önce ellerini ve ayaklarını yıkamak suretiyle
tevila/abdest alır.209 Sonra başına kipa/takke takar. Özellikle sabah namazlarında tallit
denilen uçları püsküllü bir dua atkısı/şalı giyer.210 Daha sonra tefilin denilen 5 cm. çapında
deriden yapılmış içerisinde Huruc ve Tesniye pasajlarının yazılı olduğu iki küçük kutunun
birisini sol dirseğine diğerini ise alnına bağlar.211 Ferdî veya cemaatle kılacağı namazı
kılmak için tam bir konsantrasyon içinde (niyet ederek)212 Kudüs’e doğru yönelir. Elleri
salıp kaldırdıktan sonra göğsün üzerinde birleştirerek namaza başlar.213 Sabah ve akşam
namazlarında ayakta/kıyamda ayaklarını bitiştirir, üç adım geri gelerek sağa sola
meyleder214 ve önce Şema215 daha sonra da Şemone Esre’yi (on sekiz dua) ve Amida
dualarını okur. Bu duaların yanı sıra Tevrat’tan pasajlar okur.216 Eğer namaz cemaatle
200 Ezr. 9: 5.
201 1Kr. 8: 54.
202 1Kr. 18: 42.
203 Luk. 22: 39-42.
204 Elç. 9: 40.
205 Elç. 21: 5; Ef. 3: 14-15.
206 Rom. 14: 11; Flp. 2: 10.
207 Âl-i İmrân 3/191.
208 Ebû Dâvûd, “Salât”, 2 (No. 957).
209 Çık. 30: 17-21; Lev. 8: 6; Mişna: Berekât 3: 4.
210 Say. 15: 36-41.
211 Yas. 6: 8.
212 Yas. 6: 5.
213 Mez. 28: 2.
214 eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 661.
215 Yas. 6: 4-9.
216 Yas. 6: 4-9.
kılınıyorsa cemaat bu duayı alçak sesle, okuyucu ise herkes adına yüksek sesle okur. Daha
sonra Kaddiş duası okunur ve Alenu (Tanrı’ya teşekkür edilerek) ile ayaktaki dua sona
erer.217 Duayı takiben başını eğer218 daha sonra secdeye gider219 ve dizüstü çöker
halde/ka’de dua ederek220 namazını tamamlar.
İnciller’e göre namaz kılacak kişi namaza başlamadan önce ayaklarını yıkayarak
(abdest alıp) doğuya doğru yönelir. Sağ elin işaret parmağıyla221 veya sağ elin üç büyük
parmağının birleştirilmesiyle önce alnına, sonra göğsüne ve göğsünden sağ ve sol
omuzlarına götürülmesi şeklinde (istavroz çıkararak)222 namaza başlar. Namaza başlama
esnasında yüzüne haç çekerken “Bşem Abo vabro vruho kadişo had Aloho şariro. Âmin
(Baba, Oğul ve Kutsal-Rûh adına, amin) diyerek haç çıkarma duasını okur ve haç işareti
yapar.”223 “Sonra düşüncesini toplayarak secde ederken Yüceltme duasını okur; ‘kuddus,
kuddus, kuvvetli Rab ki yer ve gökler onun celâliyle doludur. Rabbin adıyla gelmiş ve
gelecek mübarek olsun. En yücelerde hamd’ şeklinde dua eder.”224 Daha sonra üç kere “Ey
Tanrı Kuddus, ey kuvvetli Kuddus, ey bizim için haça çekilen, ölmeyen Kuddus, bize
merhamet et.” 225 şeklinde ‘Takdis Duası’nı okur. “Son olarak namaz kılan kişi ‘Rabbâni
Dua’ (Pater Noster duasını)226 okuyup secde eder ve namazına son verir. Farz namazın bu
bölümüne de ‘Rabbani Namaz’ denir.”227
Kur’an’da namazın kılınış şekli ile ilgili olarak “Namaza kalkacağınız zaman
yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da
ayaklarınızı yıkayın.”
228 denilmek suretiyle namaz için abdest alma, “Yüzünü Mescid-i
Haram yönüne çevir.”
229 buyrularak kıbleye yönelme, “Allah’a gönülden boyun eğerek
(kıyam ederek) namaza durun.” ifadesi ile kıyam,230 “Kur’an’dan kolayınıza geleni
okuyun.”231 emri ile kıraat, “Onlar otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar.”232
denilerek ka’de, “Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin.”233 emri ile rükû ve secde
217 Ahmet Güç, “Mâbed ve İbadet”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV
Yayınları, 2013), 43/210.
218 Yar. 24: 26.
219 Dan. 6: 10.
220 2. Ta. 29: 29.
221 Akdemir, Dini Kurallarımız, 87.
222 Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 10.
223 Akdemir, Dini Kurallarımız, 88; Hanna Dolapönü, Türk Süryani Kadim Kilisesinin Mesihsal
Öğretimi (Mardin: Hikmet Basımevi, 1952), 10-11.
224 Dolapönü, Türk Süryani Kadim Kilisesinin Mesihsal Öğretimi, 11.
225 Dolapönü, Türk Süryani Kadim Kilisesinin Mesihsal Öğretimi, 11.
226 Bk. Mat. 6: 9-13; Luk. 11: 2-4.
227 Cüneyt Yeşil, Süryanilerde İnanç ve İbadet Esasları (Konya: Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, “Yüksek Lisans Tezi/Master’s Thesis”, 2002), 69; ayrıca bk. Dolapönü, Süryani Kadim
Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 35-44.
228 el-Mâide 5/6.
229 el-Bakara 2/144.
230 el-Bakara 2/238.
231 el-Müzzemmil 73/20.
232 Âl-i İmrân 3/191.
233 el-Hac 22/77.
edilmesi belirtilmektedir. Zikredilen bu ayetlerde namazın şartlarına ve rükünlerine ilişkin
bilgiler doğrultusunda namazlar kılınmaktadır.
Yukarıda Tevrat ve İnciller’de namazın kılınışı ile ilgili zikredilen bilgilerden Tevrat’ta
ve İnciller’de anlatılan namaz ibadetinin -abdest ve gusül aşamasından başlayarak
namazdan çıkış aşamasına kadarki- farzlarının, Kur’an’da zikredilen namaz ibadetinin
farzlarıyla uygulama açısından bir kısım benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca
mezkûr benzerlikler, sonuç kısmında da muhtasar olarak belirtilmiştir.
★●Sonuç●★
Bu çalışmada üç semâvî dinin kitapları olan Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’de namaz
ibadetinin farzları karşılaştırmalı bir metotla ele alınarak incelendi. Bu tahlil neticesinde
bir kısım değişikliklere uğramasına rağmen günümüzde mevcut olan Tevrat’ta ve
İnciller’de Hz. İbrahim’den tevarüs eden fakat günümüze gelinceye kadar gerek bu iki
kitapta meydana gelen tahrif gerekse o dinin temsilcilerinin reform adı altında yaptıkları
yeniliklerle bir kısım değişikliklere uğramasına rağmen hâlâ mevcut bir namaz ibadetinin
ve farzlarının olduğu tespit edildi.
Bunun yanı sıra her iki Kutsal Kitap’ta (Tevrat ve İnciller’de) namaz, genel olarak dua
ve sunu ifadeleriyle anlatılmaktadır. Kur’an’da da dua ve namaz kelimeleri arasında sıkı bir
irtibat bulunmaktadır. Bu anlamda Tevrat, İnciller ve Kur’an arasında bir uyum olduğu
görülmektedir. Bu pasajlarda bahsedilen namaz ibadetinin farzlarının Kur’an’da zikredilen
namazın farzlarıyla uygulama ve şekil itibariyle birçok hususta benzerlik içerdiği
düşünülmektedir. Kuşkusuz bu benzerliğin en önemli nedeni, her üç kitabın da aynı
kaynaktan vahiy yoluyla gelmiş olmalarıdır. Bu benzerliklerin Tevrat’ta ve İnciller’de
abdest, gusül, necasetten taharet, setri avret, ibadetlerin belirlenmiş zaman dilimlerinde
yerine getirilmesi, ibadet esnasında belirli bir yöne dönülmesi ve tam bir kalbî safilik/niyet
halinde olunması, namaz başlangıcında ellerin salınıp kaldırılması veya göğüs üzerinde
çaprazlama bağlanması, ibadet esnasında ayakta durulması, ayakta dua okunması, başın
eğilmesi/rükû, secdeye kapanılması ve diz üstü çökülmesi/ka’de şeklindeki ritüellerde
büyük oranda bir benzerlik olduğu şeklindedir.
Ayrıca yapılan bu araştırma doğrultusunda günümüz Yahudiliğinde Tevrat
bağlamında üç vakit uygulanan bir namaz ibadetinin bir kısım farzlarına uyularak bu
ibadetin yerine getirildiği görüldü. Öte yandan günümüz Hıristiyanlığında ise genel
anlamda bir namaz ibadeti bulunmamakla birlikte hem İnciller’de zikredilen pasajlardan
hem de Ortodoks Hıristiyanların; Ermenilerin, Kıptilerin, Nasturilerin ve Süryanilerin
İnciller’de belirtilen farzlarına uyarak; şartları ve rükûnları doğrultusunda bu ibadeti yerine
getirdikleri tespit edildi. Sonuç olarak Tevrat ve İnciller’de zikredilen namaz ibadetinde
uygulanması istenilen bu şartların ve rükûnların Kur’an’da zikredilen şartlar ve rükûnlarla
büyük oranda bir uyum içerisinde olduğunu ifade etmek mümkündür. Öte yandan bu
farzların pratikte uygulanması esnasındaki şekilsel bazı farklılıkların olduğu da göz ardı
edilmemelidir. Bu farklılıkların, bir taraftan şeriatlardaki farklılıklardan kaynaklanabileceği
diğer taraftan da aradan geçen zaman içerisinde -öz kısmında ve giriş kısmında belirtildiği
üzere- bu iki kitabın günümüze gelirken geçirmiş olduğu bir kısım tahrif ve değişikliklerden
dolayı meydana geldiği de tarihsel verilerden anlaşılmaktadır.
Bu çalışma, konuyla ilgili zikredilen problemlerin ve soruların hepsinin cevabı
niteliğinde olmamakla birlikte, bundan sonra bu konularda yapılacak çalışmalar için bir
ivme kazandıracağı ümidi taşımaktadır. Buna göre Tevrat ve İnciller’de oruç, zekât ve hac
gibi ibadet konularında da bu nevi çalışmaların yapılmasının gerektiği bir boşluk görüldü.
Bu konuda çalışma yapmak isteyen araştırmacıların bunu göz önünde bulundurmaları, ilim
dünyası açısından yeni kazanımlar sağlayacağı öngörülmektedir.★★★★★