Tevratta incilde Ve Kur'anda Namaz
●1.1. Tevrat’ta Namaz🔻
Yahudilikte dua, ‘palel’ fiilinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Buna göre dua;
dilekte bulunmak, uyarmak, günah çıkarmak, derin derin düşünmek, hatırlamak,
şükretmek, hamdetmek, ibadet etmek, aracı olmak20
anlamlarına gelmektedir. Tevrat’ta
dua/namaz, Allah’a yakınlaşma vesilesi olarak kabul edilir. Duayı/namazı ifade eden tefila
kelimesi, Tevrat’ta yüz elli beş defa geçmekte ve Tanrı’dan dilekte bulunma anlamında;21
Yakmalık Sunu,22 Tahıl Sunusu,23 Esenlik Sunusu,24 Günah Sunusu,25 Suç Sunusu,
26 Kayin’in
14
M. Kâmil Yaşaroğlu, “Namaz”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları,
2006), 32/350.
15 Muḥammed Murteża el-Ḥüseynî Zebîdî, Tâcu’l-ʿarûs min cevâhiri’l-ḳāmûs, tḥk. Abdüssettâr
Aḥmed Ferâc (Küveyt: Matbaʿatü Hükümeti’l-Küveyt, 1385/1965), 38/437-438; Muḥammed b.
Mükerrem İbn Manẓûr, Lisânü’l-ʿArab, nşr. Abdullaḥ Ali el-Kebîr (Kahire: Dârü’l-Meʿârif,
1119/1707), 4/2490.
16
Zebîdî, Tâcu’l-ʿarûs min cevâhiri’l-ḳāmûs, 38/437-438.
17 Mesut Okumuş, “Semantik ve Analitik Açıdan Kur’an’da “Salât” Kavramı”, Gazi Üniversitesi
Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi 3/6 (Aralık 2004), 10.
18
Okumuş, “Semantik ve Analitik Açıdan Kur’an’da “Salât” Kavramı”, 10.
19 Alâuddîn Ebû Bekr İbni Mes’ûd Ḳāsânî, Bedâyiu’ṣ-ṣanâyi fî tertîbi’ş-şeʿāyi, tḥk. Ali Muḥammed
Muavvez-Ali Aḥmed Abdülmevcut (Beyrut: Darü’l-Kütübi’l-İlmiyye), 1997, 1/454.
20 Gözeler, Sâmî Dinî Geleneğinde Salât, Savm ve Zekât Kavramlarının Semantik İncelenmesi, 56-
57.
21 Hakan Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular (İstanbul: Emin Yayınları,
Bayrak Matbaası, 2011), 291.
22 Lev. 1: 1-14.
23 Lev. 2: 1-16.
24 Lev. 3: 1-17.
25 Lev. 4: 1-35.
26 Lev. 5: 14-19
Sunusu27 gibi hediye takdimi şeklinde -dualar olarak- anlatılmaktadır. Bu
sunular/kurbanlar ile birlikte yakarış/namaz şeklinde bir ibadetten de bahsedilmekte,28 ilk
meyvelerin çıkmaya başladığı ve öşür sadakalarının verilmesinden sonra kılınan bir namaz
olduğu da bildirilmektedir.29 Tevrat’ta dua ve namaz, aynı anlamlara gelmektedir.
Tevrat’ta seksen beş dua bulunmaktadır. Musa’nın,30 Hanna’nın,31 Süleyman’ın32 ve
Hezeikel’in33 yaptığı dualar bunlara örnek olarak verilebilir. Yahudilikte günde üç vakit;
sabah, öğleden sonra ve akşam vakitlerinde dua yapılmaktadır. Bu dua, ayakta durmak,34
diz çökmek,35 yere kapanmak (secde etmek)36 başını eğmek,37 elleri göğe açmak,38 başı
dizlerinin arasına koymak39 ve oturmak40 şeklinde yapılmaktadır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
●1.2. İnciller’de Namaz🔻
İnciller’de dua ve namaz ibadeti arasında çok sıkı bir bağlantı bulunmaktadır. Namaz
ve duanın irtibatını ifade eden Matta İncili’ndeki pasajda Hz. İsa’nın öğrencileriyle birlikte
Getsemani denilen yerde yüzüstü yere kapanarak dua ettiği42 ifade edilmektedir. Matta’da
geçen bu pasajda Hz. İsa’nın yüzüstü yere kapanıp dua etmesi, İslam’daki namaz secdesi
ve secdede yapılan tesbihat dualarını andırmaktadır. Hz. İsa’nın söz konusu davranışı onun
namaz kıldığını düşündürmektedir. Matta’daki bu ifadelerin yanı sıra Markos’ta da
yaklaşık olarak aynı bilgiler43 bulunmaktadır. Ayrıca Matta’da Hz. İsa’nın, öğrencileriyle
yüksek bir dağa çıktığı sırada görünümünün değişerek yüzünün güneş gibi parladığı,
giysilerinin ışık gibi bembeyaz olduğu, parlak bir bulutun onları gölgelediği, o buluttan bir
ses ve hitap geldiği ve bu hitabı duyan öğrencilerin yüzüstü yere kapanarak secde
ettikleri44 anlatılmaktadır. Tanrı’nın krallığının kurulmasının ardından insanların
toplanarak Tanrı’nın huzurunda hesap vermesinin anlatıldığı Vahiy’de de bütün meleklerin
tahtın önünde yüzüstü yere kapanarak Tanrı’ya secde ettikleri45 belirtilmektedir. Ayrıca
Vahiy’de Yuhanna’nın, kendisine gelen meleğe tapmak için ayaklarına kapandığı ancak o
meleğin kendisine; “Sakın yapma!”, “Ben de senin, peygamber kardeşlerin ve bu kitabın
27 Yar. 4: 3-4.
28 Yar. 13: 4.
29 Yas. 26: 5-10; 13-15.
30 Say. 12: 13.
31 1Sa. 2: 1-10.
32 1Kr.8: 15-23.
33 2.Kr.19: 15-19.
34 1Sa.1: 26; 1Kr. 8: 22.
35 Dan. 6: 11; Ezr. 9: 15.
36 Yeşu 7: 6.
37 Yar. 24: 26-48; Neh. 8: 6.
38 1Kr.8: 22; Mez. 28: 2.
39 1Kr.18: 42.
40 2.Sa.7: 18.
41 Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular, 291-297.
42 Mat. 26: 36-39.
43 Mar. 14: 32-38.
44 Mat. 17: 1-7.
45 Va. 7: 11-12.
sözlerine uyanlar gibi bir Tanrı kuluyum. Tanrı’ya tap!46 dediği anlatılarak Tanrı’ya secde
etmenin gerektiği bildirilmektedir.
Günümüz Hıristiyanlık dünyasında herkesin kılmakla görevli olduğu bir namaz
ibadeti bulunmamaktadır. Özelde ise bu ibadetin Ortodoks Süryâniler, Ermenî Gregoryen
Kilisesi mensupları ile Ortodoks manastırlarında ruhbanlar tarafından yapıldığı; Ruslarda,
Yunanlılarda, Kıbtilerde, Nasturilerde, Süryanilerde, Sırplarda, Ermenilerde, Bulgarlarda,
Maronilerde, Keldanilerde manastırda kılınarak yerine getirilen bir ibadet olduğu
görülmektedir.47 Nitekim Aramice ‘selota’, Süryanicede ‘slutho’ kelimelerinin namaz
kelimesinin karşılığı olarak kullanılması48 da namaz ibadetinin Hıristiyanlık’ta aslen var
olduğunu düşündürmektedir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
●1.3. Kur’an’da Namaz🔻
Kur’an’a göre namaz, Allah (cc) tarafından risaletle görevlendirilen bütün
peygamberlerin ümmetlerini yapmaya davet ettikleri bir ibadettir. Genelde tüm geçmiş
ümmetlere namaz ibadetinin emredildiği,
49 özelde ise namaz kılmanın
İsrailoğullarına/Yahudilere ve Hıristiyanlara da farz kılındığı ancak bu ibadetin zaman
içerisinde ya bütünüyle terkedildiği ya da tamamen değiştirildiği anlatılmaktadır.
Kur’an’da Musa’nın (as)50 ve kardeşi Harun’un namaz kılmakla emrolundukları,51 Hz.
Musa’nın (as) kavminin de namazla emredildiği52 belirtilmektedir. İsa’nın (as) da
ِ
ن
َ
ل
َ
ع
َ
ج
َ
و
ا
ً
ك
َ
ار
َ
ب
ُ
م
َ
ن
ْ
ي
َ
أ ا
َ
م
نت ُ
ُ
ِ ك
ان
ص َ
ْ
و
َ
أ
َ
و ة
َ
َل
الصَّ
ة ب
ا
َ
ك
َّ
الز
َ
و ا
َ
م
ْ ت ُ
م
ُ
د ا
ًّ
ي
َ
ح” Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli
kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekâtı emretti.”53 ifadesiyle namazı bizzat
kendisinin kılmakla emrolunduğu ve görevlendirildiği toplum olan İsrailoğullarına da
namaz kılmalarını emrettiği belirtilmektedir. İsa’nın (as) ümmetinden olan Ashab-ı Kefh’le
ilgili olarak “Bazıları ‘üzerlerine bir bina yapın’ dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Sözü
geçenler de ‘mutlaka onların yanlarında bir mescit edineceğiz’ dediler.”54 ayetinde geçen
“mescit” kelimesi de ilk Hıristiyanların namaz kıldıklarını göstermektedir. Kur’an’a göre
geçmiş ümmetlere namaz kılmak emredildiği gibi her Müslüman üzerine beş vakit
namazını kılmak, zorunlu bir ibadet olarak emredilmiştir.55
Yukarıdaki veriler çerçevesinde Tevrat’ta ve İnciller’de de Kur’an’da emredildiği gibi
bir namaz/dua ibadetinin bulunduğu, dolayısıyla bu bağlamda Tevrat’ta, İnciller’de ve
Kur’an’da bildirilen namaz ibadetinin kurallar bakımından birbirleriyle ne kadar
uyuştuğunu, aralarındaki paralelliğin veya zıtlıkların neler olduğunu görmek için İslam
dinindeki namazın şartları baz alınarak bir karşılaştırma yapılacaktır. Bu karşılaştırma,
46 Va. 22: 6-9.
47http://dogrulus.com/yazi/1753/MAN-VE-ISLAM/PROF-DR-MEHMET-CELIKIN HRISTIYANLIK
TARIHINE -DAIR-KONFERANSI.html (Erişim 19.05.2018).
48 A. J. Wensinck, “Salat”, İslam Ansiklopedisi, MEB (İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 1993), 10/112.
49 Kur’ân-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli, 2008, Âl-i İmrân 3/39; Hûd 11/87; İbrâhim 14/40; Meryem
19/55; Lokmân 31/17.
50 Tâhâ 20/14.
51 Yûnus 10/87.
52 el-Mâide 5/12.
53 Meryem 19/31.
54 el-Kehf 18/21.
55 en-Nisâ 4/103.
Tevrat’ta işaret edilen namaz uygulaması ile İnciller’de geçen ve namaz ibadetini imâ eden
pasajlar arasında yapılacaktır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
■2. Tevrat, İnciller ve Kur’an’da Namazın Şartları ve Rükûnları
Tevrat, İnciller ve Kur’an’da, namaz öncesinde namaza hazırlığı içeren ve namaz
esnasında yapılması gereken bazı kurallar ve ritüeller vardır. İslam dininde bu kurallara
namazın farzları, şartları ve rükûnları denilmektedir. Zikredilen bu bilgiler çerçevesinde
Tevrat’ta ve İnciller’de zikredilen namazın önce şartları daha sonra da rükûnları Kur’an’a
arz edilmek suretiyle bir değerlendirme yapılacaktır.
☆☆☆☆☆☆★★★★★★
●2.1. Namazın Şartları
•Abdest: Kulun Allah’a (cc) yaklaşmak maksadıyla yaptığı ibadetlerin öncesinde
Rabbinin huzuruna çıkmadan önce maddi ve manevi yönden temiz olması gerekmektedir.
Bu temizlik, Yahudilik’te günde üç defa yapılması gereken dua ibadetinden;
56 sabah
namazı dışında sadece ellerin yıkanması veya ellerle beraber ayakların da yıkanması
(tevila) sabah namazında ise el, yüz ve ayakların yıkanması57 şeklindedir. İbadet öncesi
yapılan bu abdest benzeri temizliğin zorunlu olduğu,58 günümüzde de mevcut olan
Tevrat’ın açık hükümlerindendir. Buna göre Tevrat’ta belirtilen ve günümüz Yahudilerince
de günde üç defa icra edilen dua ibadetinden önce mecburi temizlik anlamında bir
abdestin olduğunu söylemek mümkündür. Ancak uygulamadaki farklılıkların şeriatlerdeki
farklılıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Hıristiyanlık’ta genel manada ibadetler öncesinde bir abdest olmamakla birlikte
hem Yahudilik’ten ayrılma bir din olması ve Yahudilerin zikredilen Tevrat’ın hükmünü
uygulamalarından etkilenmeleri hem de İsa’nın son akşam yemeğinden önce bir havlu
alarak beline doladığı ve leğene su doldurarak havârilerin ayaklarını yıkadığı ve havluyla
kuruladıktan sonra da “ben Rab ve öğretmen olduğum halde sizin ayaklarınızı yıkadığıma
göre sizler de birbirinizin ayaklarını yıkayın! Size benim yaptığımın aynısını yapmanız için
örnek verdim.”
59 şeklinde Yuhanna’da geçen pasajdan hareket eden Katolikler tarafından
Yahudilik’tekine benzer bir şekilde temizlik yapılmaktadır.
Kur’an’a göre abdest, namazın farzlarındandır. Namaz öncesinde abdesti olmayanın
abdest alması, cünüp olanın gusletmesi buna imkânı olmayanların ise teyemmüm etmeleri
farz olarak emredilmiştir.60 Yine Hz. Peygamber (s.a.v.), namaz öncesinde abdest almış ve
“İşte bu benim ve benden önceki peygamberlerin abdestidir.”61 buyurmak suretiyle
abdestin daha önceki peygamberlerin de uyguladıkları ibadet öncesi bir temizlik olduğunu
bildirmiştir.
Tevrat’a göre icra edilen dua ibadetinden önce mecburi temizlik anlamında ellerin
ve ayakların yıkanması ve İnciller’de İsa’nın öğrencilerinin ayaklarını yıkayarak öğrencilere
56 1 Sa.15: 11; Mez. I. 36: 3; Mez. I. 38: 1.
57 Sabâḥ Nâci Eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”,
çev. Mustafa Ölmez, Marife Dini Araştırmalar Dergisi 18/2 (Kasım 2018), 662.
58 Çık. 30: 17-21; Lev. 8: 6.
59 Yu. 13: 4-16.
60
el-Mâide 5/6.
61 Ebû Abdillaḥ Muḥammed b. Yezîd el-Ḳāzvînî İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, tḥk. Muḥammed Fuâd
ʿAbdulbâkī (Lâḥor: Dâru’l-Kütübü’l-Arabî, 1952), “Taharet”, 1 (No. 420).
de aynı şeyi yapmalarını emretmesi doğrultusunda Hıristiyan Katoliklerin İslam’daki
abdest alma gibi ayaklarını yıkayarak ibadetlerine yöneldiği ve kısmen de olsa hem
Tevrat’ta hem de İnciller’de Kur’an’da bildirilen abdeste -birebir karşılığı olmamakla
birlikte- benzer bir uygulamanın olduğunu göstermektedir.
★
•Gusül: Tevrat’ta guslü ifade eden kavram Mikve’dir. Mikve, su birikintisi anlamına
geldiği gibi aynı zamanda kişinin suya dalıp çıkması şeklinde gerçekleştirdiği banyo
anlamında da kullanılmaktadır.62 Tevrat’ta cinsî münasebette bulunan her erkek ve
kadının kirli sayıldıklarından dolayı vücutlarının tümünün Mikve’de su ile yıkanmasının
gerektiği,63 adet halinden temizlenen bir kadının ise yedi gün sonra Mikve’de gusül
yaparak yıkanması emredilmektedir.64
İnciller’de ise guslün şekil değiştirdiği vaftiz uygulaması görülmektedir. İnciller’de
Hz. İsa’nın Şeria nehrinde Hz. Yahya tarafından vaftiz edildiği ve İsa’nın bu uygulamadan
(vaftizden) sonra dua etmeye başladığı65 belirtilmektedir. İnciller’de ifadesi geçen ‘Asli
Günah’tan’ temizlenme anlamında icra edilen ‘Vaftiz Müessesesi’ Kur’an’daki gusül
kavramına tekabül eden bir uygulama değildir.66 Hatta Ortaçağ Hıristiyanlığında yıkanmak
günah olarak kabul edilmektedir.67 “Yahudilikteki manevi kirlilik vasıfları ve bunlardan
arınma ibadeti olan yıkanma ibadeti, Hıristiyanlıkta ‘vaftiz’ adı altında yeni dine girişin bir
ritüeli olarak bambaşka bir konuma oturarak yeni bir ibadet hâlini almıştır.”68 Vaftiz,
Hıristiyan dininin oluşumu evresinde Hz. Yahya’nın vaftizi olarak uygulanmaktayken,
Pavlus’tan itibaren İsa’ya iman etme ve ‘ilk günah’tan arınma ibadeti şekline
dönüştürülmüştür.
Kur’an’da ise âkıl bâliğ olan her mükellefe cünüplük durumunda cünüplüklerinden
temizlenmeleri,69 hayız ve nifas halinde olan kadınlara temizleninceye (gusledinceye)
kadar onlara yaklaşılmaması70 gerektiği, âyetlerle ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) söz ve
uygulamalarıyla71 farz kılınmıştır.72
Necasetten Taharet: Tevrat’ta gusül anlamında kullanılan Mikve, aynı zamanda
eşyaların ve elbiselerin temizlenmesi anlamında da kullanılmakta ve Yahudilikte bu
62 Yar. 1: 10; Çık. 7: 19; Lev. 11: 36; Yşa. 22: 11.
63 Lev. 15: 16-18.
64 Lev. 15: 19-28.
65 Mat. 3: 13-17; Mar. 1: 9-11; Luk. 3: 21-22.
66 Mehmet Şener, “Gusül”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1996),
14/213.
67 Bk. Ziya Kazıcı, Kur’ân’ı Kerim ve Garp Kaynaklarına Göre Hıristiyanlık (İstanbul: Osmanbey
Matbaası, 1971), 44-45.
68 Kazıcı, Kur’ân’ı Kerim ve Garp…”, 44-45.
69 el-Mâide 5/6.
70 el-Bakara 2/222.
71 Buḫârî, “Gusül”, 5 (No. 275); Ebü’l-Ḥüseyn Müslim b. el-Ḥaccâc Müslim, el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ, tḥk.
Muḥammed Fuâd Abdülbâkī (Beyrut: Dâru İḥyâi’t-Türâsi̱’l-Arabî, ty.), “Hayıż”, 3 (No. 310); İbn
Mâce, “Tahâret”, 1 (No. 420); Süleymân b. el-Eş’as b. İshâk e’s-Sicistânî Ebû Dâvûd, Süneni Ebî
Dâvûd, thk. Muḥammed Muḥyiddîn Abdulḥamid (Beyrut: Mektebetü’l-Aṣriyye, t.y.), “Tahâret”,
1 (No. 237).
72 Şener, “Gusül”, 14/213.
anlama uygun olarak tatbik edilmektedir. Bu konu Mişna’nın Tofesta Bölümü’nde geniş
bir şekilde anlatılmaktadır.73
İnciller’de maddi temizlik ve görünür pislikten/necasetten temizlenmenin gerekliliği
hususunda bir bilgi bulunmamaktadır.
Kur’an’da ise “Elbiseni temizle.”
74 âyeti ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) mescide
bevleden bedevinin kirlettiği yerin temizlenmesini istemesi,
75 Cibril’in (as) Hz.
Peygamber’in (s.a.v.) ayakkabısında necaset olduğunu bildirmesi üzerine Hz.
Peygamber’in (s.a.v.) ayakkabısını çıkarması ve bu durumda olanların da aynı şekilde
davranmalarını istemesi76 hadislerine göre necasetten taharet, fakihler tarafından farz
olarak kabul edilmiştir.77
Tevrat’ta bildirilen eşyaların ve elbiselerin yıkanması gerektiği bilgisi, Kur’an’da
anlatılan necasetten taharete kısmen benzemektedir. Ancak İnciller’de bu konuda bir bilgi
bulunmamaktadır.
Setri Avret (Örtünme): Tevrat’ta örtünmenin gerekliliği ile ilgili bir emir
bulunmamaktadır. Ancak Yahudi adetlerine göre Allah’a karşı tevazu sayılan kipa/takke
takmak gereklidir. Bu da dinî otoritelerin çoğuna göre farz değildir. Erkekler ayrıca
Tevrat’ta bildirilen ve bedenin tamamını kaplayan tallit isimli bir şalı giymek
zorundadırlar.78 Yahudilerde on üç yaşına gelen her erkeğin ölene kadar namazlarda
(özellikle sabah namazında) talliti giymesi zorunludur ve ölünce de onunla kefenlenmesi
gerekmektedir. Kadınlar ise Tevrat ve Talmut çağlarında tevazu gereği saçlarını örterlerdi.
Bu uygulama, Ortodoks Yahudilerinde hâlen bir gelenek olarak devam etmektedir. Bu
gelenek doğrultusunda günümüz Yahudi kadınlarının çoğu havrada başlarını örten bir
kıyafet giymeye devam etmektedirler.79
İnciller’de genel manada bir baş örtmeden bahsedilmekte, ancak kadın başını
açarsa, saçını kestirmesinin gerektiği, saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını
örtmesinin80 zorunlu olduğu bildirilmektedir. Fakat namazda örtünmeyi açık bir şekilde
bildiren bir pasaj bulunmamaktadır. Günümüz Ortodoks Süryani Hıristiyanlığında ise
kadınlar için namazda tesettür, İslam’da olduğu gibi farzdır. Namaz dışında dahi normal
bir Hıristiyan kadının tesettürü bir rahibe tesettürü gibi olmalıdır.81
Kur’an’a göre namazda örtünmek kadın ve erkeğe farzdır. Kur’an’da tesettürle ilgili
ayetlerin bir kısmında82 bu bilgiler verilmekte, özellikle Ahzâb ve Nûr Sûreleri’nde83 ise
örtünmenin farziyyeti açık bir şekilde bildirilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) ise “Allah
73 Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular, 320.
74 el-Müddessir 74/4.
75 Buḫârî, “Vudû”, 4 (No. 58)
76 Ebû Dâvûd, “Salât”, 2 (No. 89).
77 Seyyid Sâbık, Fıkhu’s-sünne (Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, 1398/1977), 1/123.
78 Say. 15: 37-40.
79 eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 664.
80 1Kr. 11: 6.
81http://dogrulus.com/yazi/1753/MAN-VE-ISLAM/PROF-DR-MEHMET-CELIKINHRISTIYANLIK
TARIHINE -DAIR-KONFERANSI.html (Erişim 19.05.2018).
82 el-A’râf 7/26; 7/27; 7/31.
83 el-Ahzâb 33/59; Nûr 24/30-31; 24/60
Teâlâ, erginlik çağına ulaşan kadının namazını başörtüsüz kabul etmez.”84 demekle
kadının namaz esnasında başörtülü olması gerektiğini, “Erkeğin avret yeri, göbeği ile diz
kapağı arasıdır. Diz kapağı avret yerindendir.”
85 buyurmak suretiyle dizler ile göbek
arasının erkeklerde de örtünmesinin farz olduğunu belirtmektedir.
Tevrat’ta ibadet esnasında tüm bedeni örten tallitin erkekler için farz olduğu
belirtilmekte ancak kadınlar için Tevrat’ta bir örtünme emri bulunmamaktadır. Günümüz
Yahudi kadınlarının örtünmesi ise örfi olarak uygulanmaktadır. Tevrat’ta bahsedilen
örtünme tallit ile Kur’an’da emredilen örtünme arasında kısmî bir benzerlik
bulunmaktadır. İnciller’de genel anlamda tesettür hakkında bir bilgi bulunmamakla
birlikte sadece kadınların başlarını örtmesinin gerekliliğini belirten bir bilgi verilmektedir.86
Ortodoks Süryaniler’de namaz esnasında özellikle kadınların İslam’daki gibi örtünmesi
farzdır. İnciller’de örtünmenin gerekliliği bilgisi ve namazlarda Ortodoks Süryaniler’deki
örtünme ile Kur’an’daki örtünme arasında kısmen bir benzerlik bulunduğunu
göstermektedir.
İstikbâl-i Kıble (Kıbleye Yönelme): Ahdi Atik’e göre dua ederken veya ibadet
yaparken Kudüs’e veya Kutsal Mabed’e dönmek gerekmektedir.87 Çünkü Kral Süleyman,
Mabed’in açılışını yaparken duaların Kudüs yönüne doğru yapılması gerektiğini88 belirtmiş
ve Kudüs’e dönerek yapılan duaların ve yakarışların kabul edilmesi için Allah’a dua
etmiştir.89 Ayrıca Daniel Peygamber’in de Kudüs’e doğru dönerek günde üç defa Tanrı’ya
dua ettiği90 anlatılmaktadır.
Kilisede özellikle Süryani Ortodoks Kilisesi’nde, ferdî veya cemaatle kılınan namazda
kıble doğudur. Çünkü Hz. İsa (as), Beytlehem’de doğmuş,91 onun doğumu üzerine
müneccimler doğudan gelmişler, doğumuna işaret eden yıldızları doğuda görmüşler92 ve
Hz. İsa’nın tekrar gelişi de doğudan olacaktır.93 Hıristiyanlara göre Hz. Âdem ve Havva’nın
bulunduğu ‘Ferdus Bahçesi’ de evrenin doğusunda yer almaktadır.94 Dolayısıyla ibadet
esnasında doğuya dönmek gerekmektedir.
Kur’an’da namaz kılarken Mescid-i Haram’a doğru namaz kılınması
emredilmektedir. Ancak Müslümanların ilk kıblesi de doğu yani Mescidi Aksâ’dır.
Müslümanlar, İslam’ın ilk dönemlerinde -hicretten on altı ay sonraya kadar- namazlarını
Mescidi Aksâ’ya doğru kılmışlardı. On altı veya on yedi ay sonra Hz. Peygamber’in (s.a.v.)
84 Muḥammed b. Îsâ b. Sevre b. Mûsâ Tirmizî, Sünenü’t-Tirmizî, thk. Aḥmed Muḥammed ŞâkirMuḥammed
Fuâd ʿAbdulbâkī (Mıṣır: Şirketü ve Matbaatü Mustafa, 1395/1975), Salât”, 2 (164,
377).
85 Cemâluddîn Ebû Muḥammed Abdullah İbn Yûsuf Zeylaʿî, Naṣbu’r-râye li eḥâdîsi’l-hidâye (Cidde:
Dâru’l-Ḳıble, el-Mektebetü’l-Mekkiyye, t.y.), 1/297
86
“Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa,
başını örtsün.” Bk. 1 Kr. 11: 6.
87 Mez. 5: 7; Mez. 28: 2.
88 1Kr. 8: 30; Krallar 8: 35.
89 1Kr.8: 48-45.
90 Dan. 6: 10.
91 Mat. 2: 1.
92 Mat. 2: 1-2.
93 Mat. 24: 27
Beni Seleme mahallesinde kıldığı dört rekâtlı namazın; öğle veya ikindinin iki rekâtını
Mescidi Aksâ’ya doğru kıldıktan sonra ka’de esnasında “Artık yüzünü Mescid-i Haram’a
doğru çevir. Ne şekilde olursanız yine yüzlerinizi Kâbe tarafına döndürünüz.”
95 ayetindeki
kıblenin Kâbe yönüne çevrilmesi emri ile kalan iki rekatı namaz içinde tam aksi yönde
bulunan Mescid-i Haram’a dönerek tamamladığı bildirilmektedir.96
Eski Ahid’in ve Tevrat’ın ilgili pasajlarında zikredilen bilgilerde de görüldüğü üzere
ibadet esnasında kıbleye yönelme esası bakımından Tevrat ile Kur’an arasında bir uyum
görülmektedir. Genel olarak Hıristiyanların ayinleri esnasında Kudüs’e doğru yönelmeleri,
özelde ise Ortodoks Süryaniler’in namazlarında Kudüs’e yönelerek namazlarını kılmaları
ile Müslümanların ibadetlerinde önce Kudüs’e daha sonra da Kâbe’ye doğru namaz
kılmaları arasında bir uygunluk ve benzerlik bulunmaktadır.
★
•Vakit: Eski Ahit’e göre yedi vakitte dua etmek gerekmektedir. Nitekim bu durum
Davut Peygamber’in Mezmurlar’daki “Senin adaletli hükümlerin için, günde yedi kere sana
hamd eylerim.”
97 pasajında görülmektedir. Ancak günümüz Yahudileri yoğunluklardan
dolayı bunu sabah (Şaharit), ikindi (Minha) ve akşam (Ma’ariv) olmak üzere üç vakite
indirmişlerdir. Sabah namazı Şaharit, beyaz ipin mavi ipten ayrıştığı andan itibaren gün
ortasına kadardır. Öğle namazı Minha, güneşin zevalinden batımına kadar geçen vakit
içerisinde kılınması farzdır. Akşam namazı Ma’ariv ise güneşin batımından
Müslümanlardaki yatsı namazı vaktine mukabil olan karanlığın çökmesine, ufuktaki
aydınlığın kaybolmasına kadarki zamanda kılınması gerekmektedir.98
İnciller’de günde kaç defa ve ne zaman dua edileceği ile ilgili olarak sadece Luka
İncili’nde İsa’nın geceleyin dua ettiği99 bilgisi bulunmaktadır. Bunun dışında Elçilerin
İşleri’nde Petrus’un Onbirlerle Pentikost Günü, sabahın saat dokuzunda buluştuğu ve
konuştuğu100 bildirilmektedir. Buna göre Hıristiyanlık’ta belirli dua zamanları tahsis
edilmiş; günlük (sabah, öğle, akşam), haftalık (pazar) ve yıllık (paskalya) olarak keşişler ve
rahipler gözetiminde manastırlarda dua yapılmakta ve bu dua esnasında Pater Noster
(Babamız) duası tekrar edilmektedir.101 Katolik Kilisesi’nde günde yedi ayrı dua saati
bulunmaktadır. Pazar günü ayine katılarak dua etmek ise farzdır.102 Mezmurlar’da geçen
pasajdan bu vakitlerin yedi olduğu103 hükmü çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra Ortodoks
Süryaniler’de dördü farz, üçü sünnet, yedi namaz vakti vardır.104 Ancak namaz kılanların
95 el-Bakara 2/144.
96 Buḫârî, “Ṣalât”, 8 (No. 31); Müslim, “Mesâcid”, 5 (No. 11-12).
97 Mez. 119: 164.
98 eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 559.
99 Luk. 6: 12.
100 Elç. 2: 14.
101 Suat Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık (İstanbul: Işık Yayınları, 2014), 237.
102 Dr. Fabritz, Katoliklerde pazar günü ayine katılarak dua etmenin farz olduğunu bu duayı
terkeden kimsenin günahkâr olacağını, pazar günü dışında günde yedi vakit yapılması gereken
duanın terkedilmesinde ise bu yedi vakit duanın farz olmayıp gönüllülük esasına göre yapılması
gerektiğinden günahkâr olmayacağını belirtmektedir. Ancak pazar günü dışında yapılması
gereken yedi vakit duanın rahipler ve papazlar tarafından yapılmasının zorunlu olduğunu ifade
etmektedir. Peter Fabritz (Kloster Strase, 15, Oberhausen/Almanya’da Katolik Kilisesi’nde
Rahip/Papaz, Yaş 52), Eğitim: Doktora, Görüşme Tarihi 02.07.2020.
103 Mez. 119: 164.
104 Günay Tümer, Günümüzde Doğu Hıristiyanlığı (İstanbul: İlmi Neşriyat, 1993), 127.
sayısının azalması ve namaz kılmanın insanlarda alışkanlık hâline getirilebilmesi için M.S.
325 yılında Nikya’da toplanan üç yüz on sekiz üyenin kararı ile bu mecburiyet günde yedi
defadan dörde indirilmiştir. Bu bilgi Patrik 1. Afram’ın 1956 yılında baskısını yenilediği
“Tahfidelruhuye” adlı namaz kitabında ve Dolapönü’nün 1958 yılında basılan “Dua”
kitaplarında belirtilmektedir.105
Kur’an’da beş vakit namazı açık bir şekilde emreden bir ayet bulunmamaktadır.
Bununla birlikte farklı ayetlerde beş vakit namazın, belirli vakitlerde farz kılındığı106
belirtilerek mutlak bir bilgi verilmekte, namazın belirli vakitlerde kılınması gereken bir
ibadet olduğu bildirilmektedir. Namaz vakitlerinin ayrıntılı olarak verildiği diğer ayetlerde
ise sabah ve yatsı namazları,107 öğle ve ikindi namazları108 ve akşam namazının109 vakitleri
açıklanarak namazın belirli vakitlerde kılınmasının farziyyeti tespit edilmektedir. Zikredilen
bu ayetlerin dışında namazların vakitleriyle ilgili farklı ayetlerde de benzer bilgiler
bulunmaktadır. İsrâ Sûresi’nde öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazına,110 Hud
Sûresi’nde geçen ifadelerde de yine beş vakit namaza111 işaret edilmektedir. Beş vakit
namazın dışında Cuma Sûresi’nin 9. âyetinde “Cuma günü kılınacak namazın da farz olduğu
ve cemaatle kılınması gerektiği anlaşılmaktadır.”112
Hz. Peygamber, (sav) Medine dönemi boyunca günde beş defa insanların önüne
geçerek onlara imamlık yapması hatta son hastalığında dahi cemaate katılması ve
cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletli
olduğunu belirtmesi,
113 birçok sahih hadiste rivayet edilmektedir.
Dolayısıyla Tevrat’ta ve İnciller’de bildirilen ve ibadetlerin belirli vakitlerde
yapılmasıyla ilgili bilgilerin Kur’an’daki namaz vakitleriyle kısmen örtüştüğü
görülmektedir.
Niyet Etmek: Tevrat’ta niyet ve konsantrasyonu ifade eden Kavana kavramı, dua
ederken duanın şartları arasında kabul edilmektedir. Kavana (niyet etmek), Tevrat’ın
Tesniye Bölümü’nde geçen “Tanrınız Rab'bi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün
gücünüzle seveceksiniz.”114 cümlesinde imâ yoluyla bildirilmektedir. Kafası karışık,
konsantrasyonu tam olmayan bir kişi dua etmemelidir. Kavana, “Tanrı’ya dua ederken
yoğunlaşarak O’na yönelme anlamı taşır. Bu, dua için bir hazırlık mahiyetindedir. Kavana
prensibi gereğince dua ederken şahsi duaları kısa kesmeli kimin huzurunda durduğunun
idrakinde olmalıdır.”115
|