Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Kaderin alt katmanları olduğu ve onların dua yada bir amel ile değişebileceği
Tekil Mesaj gösterimi
  #4  
Alt 09.04.24, 21:17
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
🔶️imas imas isimli Üye şuanda  online konumundadır
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,821
Etiketlendiği Mesaj: 3610 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
siruss Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konu daha önce bir konu altında konuşulmuştu. Ben ayetin tefsirinde doğru mu bir yol mu çizdim? Ya da bu ayetin tefsiri nasıl olmalıdır? İkinci sorum sanırım konuyla daha alakalı olacak.
cok aciklayici bir tefsir var kopyala yapistir yaptim

Menü
Feyyaz Medresem
Arama yap ...

Anasayfa/Akaid/Kaderi İnkar Edenler
Kaderi İnkar Edenler
17. “Kur’an’da kadere iman yoktur” diyenlere Rad Suresi’nin 39. ayeti cevap veriyor
Admin fotoğrafı AdminOcak 12, 20190 119

Sevgili kardeşlerim, kader hakkındaki eserimizin bu On Yedinci dersinde, “Kur’an’da kader yok.” diyen Mustafa İslamoğlu, Abdülaziz Bayındır ve Mehmet Okuyan’a cevap vermeye devam ediyoruz. Şu meseleyi hatırlatarak dersimize başlamak istiyorum:

Kader, Allah’ın ezeli ilmiyle, istikbalde olacak şeyleri bilmesi ve bu bilgiyi bir defterde kaydetmesidir. “Kader yoktur.” demek, “Allah geleceği bilemez.” demektir. “Kur’an’da kader yoktur.” demek de “Kur’an’da Allah’ın geleceği bildiğiyle ilgili hiç bir ayet yoktur.” demektir.

Bundan önceki derslerde, dokuz ayetin tahlilini yapmıştık. Bu dersimizde, kaderin varlığına dair Onuncu ayeti tahlil edeceğiz. Tahlil edeceğimiz ayet-i kerime, Rad suresinin 39. ayetidir. Bu ayette şöyle buyrulmuştur:

“Her vadenin bir yazısı vardır. Allah dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır. Ana kitap O’nun yanındadır.”

Ayet-i kerimede geçen, “Her vadenin bir yazısı vardır.” hükmü hakkında Fahreddin-i Razi Hazretleri şöyle demektedir:

“Her şeyin takdir edilmiş bir vakti vardır. Bu takdir levh-i mahfuzda yazılmıştır. Hayat, ölüm, zenginlik, fakirlik, saadet ve mutsuzluk gibi her hadisenin belli bir vakti vardır. Allah Teala, onun o zaman meydana gelmesine hükmetmiştir. Bu zaman değişmez. Bu ayet, Hz. Peygamber (asm)’ın şu hadisinin bir benzeridir: ‘Kader kalemi kıyamete kadar olacak şeyleri yazıp bitirmiştir.’” (Tefsir-i Kebir)

Ayetin devamındaki, “Allah dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır.” ifadesini İmam-ı Rabbani Hazretleri şöyle izah eder:

“Kaza (yani Allah Teala’nın yaratacağı şeyler) levh-i mahfuzda iki kısımdır: 1. Kaza-i muallak 2. Kaza-i mübrem. Birincisi, şarta bağlı olarak yaratılacak şeyler demektir ki, bunların yaratılma şekli değişebilir veya hiç yaratılmaz. İkincisi ise; şartsız, muhakkak yaratılacak demek olup, hiçbir suretle değişmez ve muhakkak yaratılır. Kaf suresinin 29. ayetinde: “Sözümüz değiştirilmez.” buyrulmuştur. Bu ayet-i kerime, kaza-i mübremi bildirmektedir. Kaza-i muallak için de Rad suresinde, “Allah dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır.” mealindeki 29. ayet-i kerime vardır. (Mektubat-ı Rabbani, 217. Mektup)

Burada Fahreddin-i Razi Hazretlerinden şu nakli de yapmak istiyoruz. O diyor ki:

“Şayet birisi derse: ‘Sizler kaderin daha önceden tayin edildiğini, kader kaleminin bunları yazıp bitirdiğini, işlerin yeni meydana gelmediğini iddia etmiyor muydunuz? Bu iddiaya göre “silmek” ve “sabit bırakmak” hususu nasıl doğru olabilir?’ Biz onun bu sözüne karşılık deriz ki: ‘O silme ve sabit bırakma da kalemin yazdığı şeylerdendir. Allah, kaderinde ve kazasında silinmesini ezelde takdir ettiği şeyleri siler, diğerlerini ise sabit bırakır.’”

Ayetin son kısmında geçen “Ana kitap O’nun yanındadır.” ifadesiyle de levh-i mahfuz kastedilmiştir. Levh-i mahfuz, olmuş ve olacak her şeyin yazıldığı kader kitabıdır. Bahsettiğimiz konularda onlarca alimin aynı görüşünü nakledebiliriz. Ancak meseleyi uzatmamak için bu kadarla yetiniyoruz.

Şimdi dilerseniz, buraya kadar yaptığımız izahları maddeleyerek konuyu daha iyi anlamaya çalışalım:

1. Allah’ın, levh-i mahfuz isminde bir kader kitabı vardır ki, olmuş ve olacak her şey bu kitapta yazılmıştır.

2. Levh-i mahfuzda da iki çeşit kader yazısı vardır: 1. Kader-i muallak, 2. Kader-i mübrem.

3. Kader-i muallaktaki yazılar değişebilmektedir. Yani bu yazılar, “Eğer falanca şu sebebe yapışırsa böyle olacak, yapışmazsa böyle olacak.” şeklindedir. Kaderin bu yazısı, kulları tembellikten kurtarmak ve sebeplere yapışmasını sağlamak içindir.

4. Kader-i mübremdeki yazılar ise, Allah’ın ezeli ilminin bir tecellisidir ve değişmemektedir. Eğer bu yazının değiştiğini kabul edecek olursak, Allah’ın ilminde olacağı bilinen bir şeyin olmayacağını veya olmayacağı bilinen bir şeyin de olabileceğini kabul etmek gerekir. Bu durumda da Cenab-ı Hakk’a cehalet isnadı yapılmış olur. Bu ise muhaldir.

__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v)
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147