Telekinetik güçlerin ve ilkelerin ardındaki açıklamaların çoğu 1810'da başladı. Bu, Rus psikolog Alexander Aksakof'un telekinezi kelimesini icat ettiği zamandı. Terim, Amerikalı parapsikolog Joseph Rhiner tarafından 1934'te benimsendi. İki bilim adamının telekinezi ile ilgili benzer tanımları ve algıları vardı; yani telekinezi, esasen maddenin fiziksel bir ortamın yardımına veya yardımına ihtiyaç duymadan kayması ilkesidir. Bu daha sonra telekinezi ile kuantum fiziği arasındaki bağlantıyı harekete geçirdi. Bunun nedeni, genel olarak bilimin bu spesifik dalının, belirli bir parçacıkta ne kadar enerji bulunduğunun incelenmesini içermesidir. Herkes telekinezinin karakteristik özelliklere sahip olduğunu söyleyebilir; bunlardan biri, nesnenin havaya kalkmasının kişinin özel gücü veya yeteneğinin bir sonucu değil, beynin bir parçasını oluşturan bir maddeden kaynaklanmasıdır. korteks. Burada bahsettiğimiz madde, asıl işlevi kütleyi değiştirmek veya değiştirmek olan bir sıvıya bağlanabilir. Ayrıca bu maddenin her insanın sahip olduğu elektromanyetik alan içerisinden akması da beklenebilir. Bu senaryoyu ve bilimsel görüşü dikkate alırsanız, herkesin telekinezi gücünü geliştirebileceğini rahatlıkla varsayabilirsiniz. Telekinezi Nasıl Çalışır? Telekinezi, cansız nesnelerin hareketlerini yalnızca zihni kullanarak etkilemekle ilgilidir. Telekinezinin nasıl çalıştığını anlamak söz konusu olduğunda, beş fiziksel duyunun bununla hiçbir ilgisi olmadığını not etmek çok önemlidir. Yani bunu duyularınız aracılığıyla gerçekleştiremez veya yürütemezsiniz. Bunun yerine yapmanız gereken, zihninizin geniş bir alana girerken ürettiği dalga frekansına ince ayar yapmaktır. çeşitli zihinsel koşullar ve durumlar. Bununla birlikte, telekineziyi nasıl ustaca ve doğru bir şekilde uygulayacağınız konusunda kendinizi eğitmelisiniz. Bazı insanlar telekineziyi başlatmayı kolay buluyor. Öte yandan, diğerleri bunu zor buluyor, bu yüzden tüm öğrenme süreci çok fazla zaman ve özveri gerektiriyor. Unutulmaması gereken bir nokta, karşılaşacağınız zorluk seviyesinin, süreç boyunca ne kadar odaklandığınıza bağlı olmasıdır. Telekinezi uygulamasının tam bir odaklanma ve konsantrasyon gerektirdiğini unutmayın. Bu nedenle, zihniniz odaklanmamışsa öğrenme süreci zor olabilir. Bazıları diğerlerinden daha odaklanmış zihinlere sahiptir, bu yüzden kolayca telekinezi başlatabilirler. Buna rağmen herkes bu güce sahiptir. Sıradan insanlar bile bu beceriyi öğrenebilir ve ustalaşabilir. Telekinezi'nin nasıl çalıştığını öğrenmek aynı zamanda onun üç temel ilkesinin (odaklanma, enerji ve kuvvet) anlaşılmasını da gerektirir. Odaklanma – Bu tamamen konsantre bir düşünceye sahip olmakla ilgilidir. Zihnin tekliğiyle ilgilidir ve belirli bir görev için kullanabileceğiniz zihinsel enerjileri toplamayı önerir. Enerji – Bu, etki veya hareket üretmek için gereken güç veya kaynağı ifade eder. Aynı zamanda, enerjiyi dışarı atma oranınız olarak tanımlanabilecek, güçle de güçlü bir bağlantısı vardır. Telekinezi açısından, hareket/hareket üretme aracı olarak kararlı konsantrasyon ve odaklanma yoluyla enerjiyi uygun şekilde kanalize edebilir veya dışarı atabilirsiniz. Kuvvet – Telekinezinin bu temeli itme veya çekme olarak tanımlanabilir. Tamamen enerjinin engellenmesini teşvik etmekle ilgilidir. Bu arada konsantrasyon ve odaklanma zihni toplamaya çalışır. Öte yandan enerji, iradenizin veya niyetinizin yönlendirebileceği veya kontrol edebileceği gücü dışarı atmak için çalışır. Tüm bu temel unsurları anladıktan sonra, düşüncenizin enerjisini manipüle etmeye çalışabilirsiniz; bu, eğer düzenli olarak telekinezi yapmak istiyorsanız faydalıdır. Üç temel unsurun en hayati olanı odaktır, dolayısıyla hayatınızda öncelik verdiğiniz şey bu olmalıdır. Odağınızı kullanarak cansız bir nesneyi hareket ettirmek için daha fazla enerji veya güç harcayabilirsiniz. Bu güç veya kapasite, kişinin zihninden kaynaklanmasa da yakından bağlantılıdır. Uygulama, disiplin ve çok fazla araştırmayla, sonunda kendinizi telekinetik yeteneklerinizi bilinçli olarak etkinleştirirken ve kontrol ederken bulabilirsiniz. İçinizdeki güçle olan bağlantınız, onu kullanmayı seçtiğiniz andaki zihinsel durumunuzdan da etkilenecektir. Telekinetik olarak gerçekleştirmeye çalıştığınız eylemin menzilini, doğruluğunu ve gücünü önemli ölçüde etkileyecektir. Bu yeteneğin düşüncelerinize, kaprislerinize ve fikirlerinize dayalı bir yanıt verebileceği durumlar da vardır. Bu, onu kolayca etkinleştirebileceğiniz anlamına gelir, ancak aynı zamanda düzenlenmesi ve kontrol edilmesi de daha zor hale gelir. Zihinsel gücünüzün aralığı, yeteneğinizin sonuçları üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Zihinsel kapasiteniz ne kadar büyükse, bu yeteneği çeşitli ortamlarda o kadar çok kullanabilir, ona güvenebilir, onunla çalışabilir ve sezebilirsiniz.