Alıntı:
kobra1050 Nickli Üyeden Alıntı
Allah'ın selamı bereketi bu hayırlı gecede üzerinize olsun.
Benim bir sorum var aklımı sıkça kemiriyor. Biri benim canımı yakıyor ve bunu bile bile yapıyor, yeri gelince benden bir şey saklamak için yalan söylüyor ne kadarda gerçekleri öğrenemesemde bunu yaparak canımı yakıyor uzun süredirde kalbimi kırık şekilde bıraktı. Bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum havale mi etmeli yoksa beddua mı etmeli?
|
Kur’an ve Hz. Peygamber’in sünneti dikkate alındığında, bir Müslümanın diğer bir Müslümana ondan zulüm görmesi dışında beddua etmesinin caiz olmadığını rahatlıkla ifade edebilirim. Şayet bir Müslüman zulme uğramışsa bu durumda hem Kur’an hem de Hz. Peygamber’in sünnetine göre zulmü yapana beddua etmesinde bir sakınca görülmemiştir. (Taberi, Camiu’l-Beyan 9. Cilt sayfa 343-344) Ancak buna karşı sabreder ve beddua etmekten sarf-ı nazar ederse bunun o Müslüman açısından daha hayırlı olacağı da ifade edilmiştir. Bu itibarla İbn Abbas, mazlumun beddua etmesine ruhsat verdiği ifade olunan Nisa suresi 148. Ayetinin tefsiri bağlamında şu ifadeleri kullanmıştır: ’’Allah bir kimsenin bir başkasına beddua etmesini sevmez. Ancak beddua eden mazlum ise müstesnadır. Şüphesiz Allah mazluma kendisine zulmeden kimseye beddua etmesine ruhsat vermiştir. Bununla birlikte mazlum beddua etmez de sabrederse bu kendisi için daha hayırlıdır.’’ (Taberi, Camiu’l-Beyan 9. Cilt sayfa 344)
Bazı alimler ise zulme uğrayan birisinin, zalimin Müslüman olup olmamasına göre beddua üslubunu ayarlaması gerektiği üzerinde durmuşlardır. Nitekim tabiun neslinin önde gelen alimlerinden Hasan-ı Basri zulme uğrayan kimsenin; zulmeden kişi Müslüman ise ‘’Allah’ım ona karşı bana yardım et, benim hakkımı ondan çıkar’’ diye dua edebileceğini ve şayet arada küfürleşme ya da sövme olmuşsa bu durumda fazlasıyla değil aynıyla ona cevap verebileceğini söylemiştir. (Beğavi 2.110) Ancak Hasan-ı Basri zalim olan kafir ise bu vaziyette o kimsenin helak olması için mazlumun beddua etmesinde bir sakınca olmadığını söylemiştir. (Kurtubi, Ebu Abdullah, el-Cami’li-Ahkami’l-Kur’an 6. Cilt sayfa 3-5)