Teyrebaz hocamız bir ifritle karşılaşmasını anlatmış bak bende sana söyliyeyim. Bundan yaklaşık 3-4 yıl önceydi. Köyde benimle beraber 4 kuzenim kalıyorduk gecenin saat 2-3 civarındaydı. Herhangi bir davet ve benzeri hiçbir şey yapmadım. Sadece sadece cinler üzerine Kurandan Peygamber Efendimiz (s.a.v), sahabelerin evliyaların yaşadığı olaylar hakkında sohbet ediyorduk. Onları aşağılayacak ta herhangi bir kelime kullanmadık. Sohbeti damda evin üstünde yapıyorduk. Olaydan önce kuzenime ahırın arkasına dolaşırken kuzenimin gözü bamya tarlasına ilişti. O an gördüğünü anlatmadı ve metanetli davrandı. Daha sonra dama geri döndüğümüzde ne olur olmaz benimle beraber hem 4 kuzenimi hem de tüm evi korumaya aldım ayetel kürsi ile. Sohbet devam ederken 2 kuzenim biz korkuyoruz deyip yattılar kaldık benle diğer kuzenim. O gece hiç rüzgar yoktu tek yaprak dahi kımıldamıyordu. Sohbete devam ederken bir an kuzenimle duraksadık ve birbirimizin yüzüne baktık ve bir şeylerin ters gittiğini hissettik biiznillah. Evin hemen arkasında 2 tane büyük insanların toplansa sallayamayacağı 2 tane ağaç vardı. İkisi de bir anda öyle bir güçle sallanmaya başlandı ki sanki deprem oluyor gibiydi. Bununla kalmadı korkutmaları. Sesler çıkartıp bağırmaya başladılar. Bak bu sesler ne insan sesi ne de hayvan sesi ve çok korkutucu seslerdi. O sırada kuzenim bana şunu dedi hani senle ahırın arkasında dolaşırken yürüyorduk ya dedi gördüm dedi. Ben biliyorum dedim tam nasıl bir şey olduğunu tarif edecekken ben görmeme rağmen tarif ettim. Eğer ki hayatında tam yetişmiş bamya tarlası görmüşsen uzunluğunu bilirsin. Bir insan boyunu da aşabilir. Şunu dedim. Uzun hem de bir insandan çok daha uzun iri ve yapılı ve gözleri ateş gibi dönüp kuzenime bakmış. Kuzenim şaşırdı tabii sen de mi gördün diye hayır dedim nereden bildiğimi sorunca boşver dedim. Şimdi ise olaya geri döneyim. Kuzenime sakın başını kaldırmamasını ve etrafa bakmamasını söyledim. Etraf bildiğin uçsuk bucaksız kaçacak yer de yok. Dua etmeye başladık. Bildiğim ne dua, ayet okudum. Ayetel kürsi dahi ama sesler kesilmedi ve üstüne daha da arttı. Metanetli davrandık. O gece nasıl kurtulduğumuzu merak ediyorsan ne yazık ki söyleyemem bende kalsın. İkisi de bir vesile ile gittiler diyeyim. Bu arada iki farklı ses vardı. Sesler kesilince hemen aşağı inip yattık. Ve bu olayı evdekilere söylemeyeceğiz diye söz verdik birbirimize. Sabah olunca bahçede otururken eniştem yanımıza gelip gençler bu gece çok tuhaf ve hoş olmayan bir rüya gördüğünü söyledi. Rüyasında bahçeyi ve evi görmüş eniştemin yanımda teyzem vardı. Rüzgar olmamasına rağmen rüyada bazı şeylerin sallandığını görmüş. Devamında teyzem bizim duyduğumuz seslerin yerini 2 ağacı eliyle işaret etmiş ve bak demiş orada 2 tane var lakin hiç korkma demiş. Ve enişteme olayı hiç anlatmamıştık.
Bunu normalde anlatmazdım lakin merakın var diye anlattım umarım bu kıssadaki hisseni alırsın. Davet etmeden sadece sohbet ederken gelen bu ifritler bir de sen davet ettiğin zaman hak sahibi oluyorlar çünkü onları sen çağırmış oluyorsun. Bunu etkisinde pek kalmadım rabbime şükürler olsun. Sana diyeceğim güzel kardeşim illa yapmak istiyorsan her detayına kadar öğren öyle yap ama tavsiyem hiç yapmamandır. Ve bu arada başka konularında sana mesaj yazıp cevap vermeme rağmen neden geri dönüp yazmadın bu hoş değil sorulan soru cevapsız kalınmaması lazım.