Platon: "İnsanlar aşkı kendisi için yaşar, karşılık beklemez" der. Aşık aşkın kendisini sever, sevdiği kişiyi değil der. Karşılık beklemeksizin yaplması gerektiğini anlatır. Aşk eğer Allaha ulaştırıyorsa doğru yoldadır. Yunus gibi aşık olmalı sevdiğin herşeyde aslında onu yaratanı görmeli metafizik boyutta sevilmeli, baktığın her yerde ﷲ ı göre bilmeli. Aşk Yaratılmıştan başlayıp yaradana götürmeli. Aksi halde sapkın şarkılardaki gibi boku çıkar afedersiniz.
"Adam" tırnak içinde yazdım pek adamla alakası olmaya bilir.
Şarkısında " ben sana taptım, taptım, taptım" diyor, maldeyneği.
İnsan bir başka insana nasıl tapar, Tapmanın nedemek olduğunu biliyor mu aceba cahillerin aşkı da böyle kanalizasyondan hallice his yoğunluğu şeklinde oluyor. Birde dinleyen yada dinlemek zorunda olan avm ortam müziği yada mağaza gibi yerlerde maruz kaldığım bu tuhaf kelime dizelerinin müzik eşliğinde söyleniş tarzına "şarkı demek istemedim" karşı duyduğum bir rahatsızlık var.
Neyse azizim belki bir Yunus değiliz, olamayız da amma ve lakin sanat eserine bakıp, sanatçıyı gördüğümüz vakit aşkında sevginin de doğrusunu bulmuş olmazmıyız.
Sevgiyi; mamulden ( şekil almamış çamurdan) kurtarıp. Şekli tarif edilemez pişmiş toprak ustasına yönlendirerek aşktan kurtulmak yerine doğru yöne kanalize edilebilir mi denemek lazım gelir. Bunun içinde aşık olmak gerekir o bizde yok.
|