Konuşma iletişimin bir koludur. Kısaca düşüncenin aktarım aracıdır. Ruhani varlıklarda düşünceyi konuşmaya çevirmeye ihtiyaç yoktur. Bilirsiniz Code ve decode olayıdır bu. Düşünceleri direkt olarak algılayabilirsen ki bu onlarda mevcut ve bizim ruhumuzdada mevcut ama bizdeki sınırlandırılmış durumda malum vücuda hapis bir enerji hali,nden bahsediyoruz ya.
Onlar bir buluta girer gibi bizim auramızdan girdiklerinde, yada ruhumuzun gücüne göre bize yaklaştıklarında ya da düşüncelerimizin auramızda bıraktığı izlerden renk değişimi katman kuvveti vs. onlar tarafından algılanıp hemen karşı saldırıya geçebiliyorlar yada tam tersi de mümkün. Müslüman bir cin itikatınızı size sormadan görebiliyor yada sizi korkutarak gelip sizi test edebiliyor.
Konunun bu kısmında şuna dikkat çekmek isterim. Onların gücü nispetinde insana yaklaşıp ondaki bilgileri alabiliyorlarsa ki bu aslında daha çok bizdeki Hannas la iletişim ile yapıyorlar. Bizden çaldığı bir bilgiyi de başka tarafa aktarabildikleri anlamına geliyor.
Bu durumda bizim üniversitelerde yıllarca okuduğumuz konuları gigabyt gigabyt kişiden çekip sonra onların hepsini biranda başkasına aktarabildikleri sonucuna ulaşırız ki bu teori çok güçlüdür. Kişilerden bilgileri tıpkı kokluyor gibi içlerine çekebildiklerine bir de kanıt var aslında o kadar çok bilgi içine düşüyorlar ki o bilgiler onlar için anlamsızlaşıyor. Bizdeki internetten bilgi edinme gibi bilgiye okdar hızlı ulaşıyoruz ki bizim için bir değeri kalmıyor. Hani vardır ya "çeşmeden su akıyor ise sonsuzadek akar" mantığı ile değer bilmeyiz.
Onlarda alimler vardır mutlaka ama bizle bir işleri olur mu bilmem. Gelir auraya bir bakar tıngır mıngır boş kafa, ancak gider kitaplar yalamış yutmuş İmas hoca gibi adamlar ile iletişim kurar ki belki ileri alimleri onu bile beğenmezler.
Düşünsenize ayetler ve dualar ( İnancın kuvveti ) onların enerjisinde acı verecek derecede eksilmelere sebep oluyor yada enerjilerini başkalaştırıyor yada enerjilerini kendilerine çarptırıyor olacak ki ayetler okunmaya başladığında kendi enerji seviyesine göre bir nebze dayana biliyorlar. Sonrasında kaçıp gidiyorlar uzaktan seni gözetleyip geri dönebiliyorlar. Bazı şeyleri onlarında anlaması zor olmalı mesela yerçekimini senin bilincinden alsa ne olduğunu bilmediği birşey ile karşılaşacak ya da maddelerin eylemsizliği madde neye deniyor, eylemsizlik nedir birinin onlara senden daha katı birşeyin yerçekimine direnerek kesişen yada paralel hareketidir gibi bilgileri onların anlayışına göre yeniden kodlayarak anlatması gerekirdi. kim anlatacak.
Neyse kafanızı şişirdim. Herkesten çok herşeyi yaratan bilir.
|