Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - ilmi derin bir hoca ihtiyacım var
Tekil Mesaj gösterimi
  #27  
Alt 09.03.24, 12:40
Maytere Maytere isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08.03.24
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 50
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sparrow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sıkıntınızla ilgili hocamız yanıt vermiş çözüm bulunur inşallah ben kafanızın karıştığı hususlar ile ilgili imas hocanın da dediği gibi mealden ve bir bütün değil tek ayete bakarak tek düze bir metin gibi okuyup dusunmemizden kafanız karışmış gibi. İngilizceden ( ki Arapçaya göre çok basit ve yalın bir dildir) roman cevirilerind bile kelimenin birkaç anlamından biri doğru doğru seçilmediginde ve kültürel faktörler dikkate alınmadan çevrildiğinde çok farklı anlasilmaz keyifsiz bir hale geliyor. Örneğin en basiti "raining cats and dogs" kelime olarak kedi köpek yağıyor gibi bir anlamı varken sağanak yağmur anlamindadir ama kitapta kelime olarak cevirirse çok saçma gelir ne alaka dersiniz. Avrupa tarihi,dönem mimari ve ekonomik geçmişini araştırınca bu kalıbın mantığıni anlarsınız. Yine Matrix filmi örneğin yüzlerce video yazı bulursunuz film hakkında bakın burda şuraya gönderme bunu kastetmis diye. Bir senaristin, insanın yazdigi eserde bu kadar komplike olabilirken Yaratıcının gönderdiğiniz kitabı kelime anlamı olarak almak tesbih edebi ve kültürel bilimsel çerçeveden çıkarıp bütün değil tek anlam olarak okumak tamamen farklı ve hatali bir yola sokar. Tefsirlerin okunması bu yüzden önemli.

7 yaş ve keçinin ayet yemesi gibi hadiseler içinde hocamız demiş zaten ama şu örneği vereyim internette İstanbul depremi , dünya çapında küçük bir kıyamet ile ilgili kehanetler kitap görüntüleri var herkes inanmış hatta şehri o yıl bosaltanlar olmuştu duymussunuzdur. O soylentiyi başlatan belgeleri ile çıkmıştı internette sahte bilgi ne kadar yayılır diye test etmek için 8-10 sene kadar once tarihi görünen başına şeyh eklediği bir isim olusturmus sahte bir kitap sayfası ayarlayıp paylaşmış hatta ilo ismi arayanlar inansın fiye onlarca sitede bu isim ile ilgili şeyler yazmış okuyanlar gerçekten böyle birinin olduğuna inanmış. Adam ben yaptım böyle biri yok kehanet yok desede kimseyi inandiramadi.

Konu İslami kötülemek ( ne işlerine yarar diyecek bakım yaramış aklınız karışmış işte) ve yüzlerce yıllık süreç olunca siz düşünün bu safsatalarin aslı astarını.
Ayrıca sandığınız gibi bir hayat yaşamıyorum. İnsanları kırmadan dökmeden onurumla emeğimle dürüst bir yaşam sürme çabası içerisindeyim. Bende bir deist olarak yoksullara mazlumlara yardım edip hayvanlara gıda sagliyorum.Edep, ahlak,vicdan yalnızca inançlı insanlara mahsus değil ve gerçekten bir dini kötülemek gibi bir amacım yok yalnızca iman edip gecemiyorum kafama takılıyor bazı şeyler yoksa böyle yaşamak daha zor.

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
buda surenin nüzul sebebi ve tefsiri


Kelimelerin İzahı

*

Alak, donmuş kan mânâsına gelen kelimesinin çoğuludur. Rahme yapışıp asıldığı için ona bu isim verilmiştir.

Mutlaka yakalarız. şiddetli ve kuvvetli bir şekilde çekmek demektir. Dilciler şöyle der: Bir kimse bir şeyi yakalayıp şiddetli bir şekil*de çektiğinde**der. "Atının yelesinden tutup çekti" mânâsına denir. Şâir şöyle der:

Onlar öyle bir kavim ki, feryat çoğaldığında, onların bir kısmını atlarını dizginleyenler, bir kısmını da atların yelelerinden çekenler olarak görürsün.[2]

Nâsiye, başın ön tarafında bulunan saç, yani perçem.

Zebaniye, itmek mânâsına gelen**kelimesinden alınmış olup "zebaniler" demektir. Burada onlardan maksat sert ve acımasız olan azap melekleridir. Araplar, şiddetle yakalayan kimselere bu ismi verirler. Şâir der ki:

Hazar da çok yediren, savaşta iyice yaralayanlar, kalın ve uzun boyunlu, iri cüsseli zebaniler.[3]

*

Nüzul Sebebi

*

Rivayete göre*mel'ûn*Ebû*Cehil bir gün arkadaşlarına: "Muhammed aranızda yüzünü toprağa sürüyor mu? Yani, önünüzde namaz kılıp secde ediyor mu?" dedi. Arkadaşları, "evet" dediler. Bunun üzerine*Ebû*Cehil: "Lât*ve*Uzzâ'ya*yemin olsun, onu böyle namaz kılarken görürsem, mutlaka ensesine binecek ve yüzünü toprağa sürteceğim" dedi. Bir gün geldi ve*Ra-sulullah*(s.a.v)'i namaz kılarken gördü. Boynuna basmak*maksadıyle*geldi. Arkadaşları onun hemen geri döndüğünü ve elleriyle korunduğunu gördüler. Ona, "Sana ne oldu?" diye soruldu. Dedi ki: "Benimle onun arasında ateşten bir hendek, korkunç bir varlık ve kanatlar meydana geldi.*Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Eğer bana yaklaşsaydı, melekler onu kapıp parça*parça*edeceklerdi" Bunun üzerine Yüce Allah, "Namaz kıldığında bir kulu men edeni görmedin mi?" âyetlerini indirdi.[4]

*

Âyetlerin Tefsiri

*

1.*Bu,*Hz. Peygamber (a.s.)'e yöneltilmiş ilk ilâhî hitaptır. Bu hitapta okuma, yazma ve ilme, çağrı vardır. Çünkü ilim, İslam dininin simgesi ve sembolüdür. Yani Ey Peygamber! Bütün mahlûkâtı yara*tan ve bütün âlemleri meydana getiren Yüce Rabbinin adıyla*başlıyarak*ve ondan yardım dileyerek*Kur'ân'ı*oku.

Bundan sonra Yüce Allah, insanın şanının yüce olduğunu göstermek için bu yaratma olayım şöyle buyurarak açıkladı:*[5]

*

2.*Allah, Mahrukatın en şereflisi ve güzel şekilli bu insanı alakadan yarattı. Alaka, küçük kurt (embriyon) demektir. Modern tıp*isbat*etmiştir ki, insanın yaratılmış olduğu meni, gözle görülmeyen, ancak mikroskopla görülebilen, başı ve kuyruğu olan küçücük spermleri ihtiva et*mektedir. En güzel yaratıcı olan Allah yücedir.[6]*Kurtubî*şöyle der: Yüce Allah, insanın şerefini göstermek için burada özellikle onu zikretti. Alaka, sıvı kan parçasıdır. Rutubetli olduğu için, üzerinden*geçtiği*şeye yapıştı*ğından dolayı ona bu isim verilmiştir.[7]

*

3.*Ey Peygamber! Oku, Rabbin yüce ve kerem sahibidir. Hiçbir kerem sahibi O'na denk olamaz ve denklikte O'na yaklaşamaz. Kul*lara, bilmedikleri şeyleri öğretmesi, O'nun kereminin sonsuzluğunu göste*rir.*[8]

*

4, 5.*O, kalemle yazıp çizmeyi öğretendir. İnsanlara, bilmedikleri ilim ve bilgileri O öğretmiştir. Onları cehalet karanlıklarından ilim aydınlığına çıkaran O'dur. Yüce Allah kalem*le yani bir vasıtayla öğrettiği gibi, her ne kadar okuma-yazma bilmeyen bir ümmî olsan da, vasıtasız olarak da sana öğretecektir.*Kurtubî*şöyle der: Yüce Allah, yazmayı öğrenmenin fayda ve faziletine dikkat çekti. Çünkü onda, insanın kavrayamayacağı kadar büyük faydalar vardır. Yazmakla an*cak ilimler tedvin edilmiş, hikmetler kayda geçirilmiş, öncekilerle ilgili haberler ve onların sözleri*zaptedilmiş*ve Allah tarafından indirilmiş olan kitaplar yazılmıştır. Yazı olmasaydı ne dünya ne de din işleri düzelirdi.[9]

Bu beş âyet,*Kur'ân'ın*ilk inen âyetleridir. Nitekim sahih hadislerde geldiğine göre,*Hz. Peygamber (a.s)*Hira*Dağı'nda ibadet ederken melek ona gelmiş ve "Oku" demiştir.[10]*Rasulullah*(s.a.v)'da:, "Ben okuyamam" demiştir.*Ibn*Kesîr şöyle der:*Kur'ân'dan*ilk inenler, bu mübarek âyetlerdir. Bunlar, Allah'ın, kullarına karşı ilk rahmeti ve onlara ihsan ettiği ilk nime*tidir. Bu âyetlerde, insanın alakadan yaratılmaya başlandığına, insana bil*mediği şeyleri öğretmiş olmasının Yüce Allah'ın kereminden olduğuna dikkat çekilmiştir. Yüce Allah ilimle insanı şereflendirmiş ve değerlendir*miştir. İlim Öyle bir güç ve değerdir ki, Âdem (a.s.) onun sayesinde melek*lere üstün olmuştur.[11]

Bundan sonra Yüce Allah insanın şımarıklık ve taşkınlığının sebebini bildirmek üzere şöyle buyurdu:*[12]

*

6.*Gerçek şu ki insan, mutlaka taşkınlık yapıp nefsin arzusuna uyarak haddi aşar. Yüce Rabbine karşı kibirlenip büyüklük taslar.*[13]

*

7.*Zira mal ve servet sahibi olup kendini zengin görmüş ve şımarmıştır.

Bundan sonra Yüce Allah onu tehdit edip korkutmak üzere şöyle bu*yurdu:*[14]

*

8.*Ey İnsan! Kuşkusuz dönüş, sadece Rabbine olacaktır. O sana amellerinin karşılığım verecektir. Bu âyette, bu gibi insanları, taşkınlıklarının*akibetinden*sakındırma ve tehdit vardır.**Sonra bu âyet umûmî olup her kibirli ve taşkın kimseyi kapsamaktadır. Tefsirciler şöyle der: Bu âyetten, sûrenin sonuna kadar olan bölüm,*Ebû*Cehil hakkındadır. Sûrenin ilk âyetlerinin inişinden uzun bir müddet sonra inmiştir.*Ebû*Cehil malının çokluğuyla taşkınlık gösterir ve*Hz. Peygamber (as.)'e aşırı düş*manlık yapardı. Fakat burada, sebebin hususiliğine değil, lafzın umumîliği*ne itibar olunur.[15]

*

9, 10.*Bu âyet, bedbaht kâfirin durumuna hayret edileceğini ifade eder. Yani Ey Peygamber! Allah'ın kullarından bir kulu, namazdan alıkoymaya çalışan o günahkâr suçlunun haline ne dersin? Aklı ne az, yaptığı iş ne çirkin!!*Ebussuûd*der ki: Bu âyet, o taşkının duru*munun çirkin ve âdi olduğunu ve bunun şaşılacak bir iş olduğunu ifade eder ve onun durumunun, hayret edilecek derecede âdi ve garip olduğunu bildi*rir.[16]*Tefsirciler, namaz kılan bu kulun*Hz. Peygamber (a.s.); onu engel*lemeye çalışanın da*mel'ûn*Ebû*Cehil olduğunda görüş birliğine varmışlar*dır. Çünkü*Ebû*Cehil şöyle demiştir: "Muhammed'in namaz kıldığını görür*sem, mutlaka onun boynunu çiğneyeceğim."[17]

*

11.*O namazdan alıkoymaya çalıştığın, namaz kılan o kul yani Muhammed (s.a.v),*salih*ve söz ve fiilinde dosdoğru yolu bulmuş birisi ise, ne dersin?!*[18]

*

12.*Yahut, hidayete ve doğru yola çağırarak*ihlas*ve Allah'ı birlemeyi emreden birisi ise!? Onu nasıl engeller ve akkorsun?[19]*Ey geri zekâlı! Ne kadar aptalsın ki, şu vasıfları taşıyan kişiyi namazdan alı*koymaya çalışıyorsun. O Allah'ın kulu, itaatkâr, doğru yolu bulmuş Allah'a boyun eğmiş, hidayete ve doğru yola çağıran birisidir. Bu, ne kadar şaşıla*cak bir şey!

Bundan sonra Yüce Allah,*Hz. Peygamber (a.s.)'e hitaba döndü ve şöyle buyurdu:*[20]

*

13.*Ev Peygamber! O,*Kur'ân'ı*yalanlar ve imandan yüz çevirirse ne dersin?*[21]

*

14.*O bedbaht bilmiyor mu ki Allah, onun bütün hal*lerinden haberdardır. Yaptıklarını gözetlemektedir. Yaptıklarının karşılığı*nı verecektir. Yazıklar olsun ona! Ne kadar cahil ve aptaldır!

Bundan sonra Yüce Allah, onu menetmek için şöyle buyurdu:*[22]

*

15.*O günahkâr*Ebû*Cehil, bu sapıklık ve taşkınlığını bıraksın. Allah'a yemin olsun, eğer Peygamber (a.s.)'e eziyeti bırakmaz, içinde bulunduğu inkâr ve sapıklıktan*vaz*geçmezse, onu kesin*likle perçeminden*yakalıyacağız. Onu şiddetle cehenneme sürükleyip ora*ya atacağız.*[23]

*

16.*Bu perçemin sahibi yalancı ve günahkâr olup suçu çoktur.*İbn*Cüzey*şöyle der: Perçemin, yalancılık ve günahkârlık sıfatı ile nitelenmesi mecazdır. Gerçekte yalancı olan ve günah işleyen, onun sahibidir.*Hâti, kasten günah işleyen;*muhti*ise kasıtsız günah işleyen demektir.[24]

*

17.*Kendi meclisinde bulunanları çağırsın ve onlardan yardım istesin.*[25]

*

18.*Biz de, cehennem bekçileri yani sert ve acımasız me*lekleri çağıracağız. Rivayete göre,*Hz. Peygamber (s.a.v) İbrahim'in (a.s.) makamında namaz kılarken, yanına*Ebû*Cehil geldi ve şöyle dedi: Ey Mu*hammedi Ben sana namaz kılma demedim mi? Bunu duyan*Hz. Peygamber (s.a.v.) ona sert konuştu. Bunun üzerine*Ebû*Cehil: "Ey Muhammedi Beni ne ile tehdit ediyorsun. Vallahi, ben bu vadide en çok taraftarı olan kimsey*im" dedi. Bu olaydan sonra Yüce Allah, âyetlerini indirdi.*İbn*Abbâs*şöyle der: Eğer taraftarlarını çağırsaydı, azap melekleri o anda*onu hemen yakalayacaktı.[26]

*

19.*Hayır! O günahkâr bundan vazgeçsin! Ey Peygamber! Sen de, onun "namazı*terket" çağrısına uyma. Secde ve namaz*larına devam et ve böyle yaparak Rabbine yaklaş. Hadiste şöyle*buyrulmuştur: "Kulun, Rabbine en yakın olduğu durum, secdedeki durumudur."[27]

*

Edebî Sanatlar

*

Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:

1.*"Rabbinin adıyla oku" âyetinden sonra "Oku, rabbin kerem sahibidir" âyetinde fiilin tekrarıyla*itnâp*yapılmıştır. Bu, okuma ve ilmin şanına daha fazla önem verildiği içindir.

2.**kelimeleri arasında cinâs-ı nakıs vardır.

3.*"İnsana bilmediğini öğretti" âyetinde*tıbâk-ı*selb*vardır.

4.*"Bir kulu (Peygamberi) engellemeye çalışana ne dersin?" âyetinde kinaye vardır. Yüce Allah*Hz.**Peygamberin**şanını yüceltmek ve değerini yükseltmek için "seni engelleyen" demeyip "kul" kelimesini zikretmiştir.

5.*"Engellemeye çalışana ne dersin?" âyeti ile "Eğer o, doğru yolda ise ne dersin?" âyetindeki soru, yasakla*maya***çalışanın durumunun hayret verici olduğunu ifade etmek içindir.

6.*"O yalancı, günahkâr perçem" âyetinde mecâz-ı ak*lî vardır. Sahibi yalancı ve günahkâr olan perçem, demektir.*Dolayısıyle*yalan, perçeme mecaz olarak*isnad*edilmiştir.

7.*gibi âyet sonlarında seci' murassa vardır.

8.*Ey İnsan! Kuşkusuz dönüş, sadece Rabbine olacaktır. O sana amellerinin karşılığım verecektir. Bu âyette, bu gibi insanları, taşkınlıklarının*akibetinden*sakındırma ve tehdit vardır.**Sonra bu âyet umûmî olup her kibirli ve taşkın kimseyi kapsamaktadır. Tefsirciler şöyle der: Bu âyetten, sûrenin sonuna kadar olan bölüm,*Ebû*Cehil hakkındadır. Sûrenin ilk âyetlerinin inişinden uzun bir müddet sonra inmiştir.*Ebû*Cehil malının çokluğuyla taşkınlık gösterir ve*Hz. Peygamber (as.)'e aşırı düş*manlık yapardı. Fakat burada, sebebin hususiliğine değil, lafzın umumîliği*ne itibar olunur.[15]

*

9, 10.*Bu âyet, bedbaht kâfirin durumuna hayret edileceğini ifade eder. Yani Ey Peygamber! Allah'ın kullarından bir kulu, namazdan alıkoymaya çalışan o günahkâr suçlunun haline ne dersin? Aklı ne az, yaptığı iş ne çirkin!!*Ebussuûd*der ki: Bu âyet, o taşkının duru*munun çirkin ve âdi olduğunu ve bunun şaşılacak bir iş olduğunu ifade eder ve onun durumunun, hayret edilecek derecede âdi ve garip olduğunu bildi*rir.[16]*Tefsirciler, namaz kılan bu kulun*Hz. Peygamber (a.s.); onu engel*lemeye çalışanın da*mel'ûn*Ebû*Cehil olduğunda görüş birliğine varmışlar*dır. Çünkü*Ebû*Cehil şöyle demiştir: "Muhammed'in namaz kıldığını görür*sem, mutlaka onun boynunu çiğneyeceğim."[17]

*

11.*O namazdan alıkoymaya çalıştığın, namaz kılan o kul yani Muhammed (s.a.v),*salih*ve söz ve fiilinde dosdoğru yolu bulmuş birisi ise, ne dersin?!*[18]

*

12.*Yahut, hidayete ve doğru yola çağırarak*ihlas*ve Allah'ı birlemeyi emreden birisi ise!? Onu nasıl engeller ve akkorsun?[19]*Ey geri zekâlı! Ne kadar aptalsın ki, şu vasıfları taşıyan kişiyi namazdan alı*koymaya çalışıyorsun. O Allah'ın kulu, itaatkâr, doğru yolu bulmuş Allah'a boyun eğmiş, hidayete ve doğru yola çağıran birisidir. Bu, ne kadar şaşıla*cak bir şey!

Bundan sonra Yüce Allah,*Hz. Peygamber (a.s.)'e hitaba döndü ve şöyle buyurdu:*[20]

*

13.*Ev Peygamber! O,*Kur'ân'ı*yalanlar ve imandan yüz çevirirse ne dersin?*[21]

*

14.*O bedbaht bilmiyor mu ki Allah, onun bütün hal*lerinden haberdardır. Yaptıklarını gözetlemektedir. Yaptıklarının karşılığı*nı verecektir. Yazıklar olsun ona! Ne kadar cahil ve aptaldır!

Bundan sonra Yüce Allah, onu menetmek için şöyle buyurdu:*[22]

*

15.*O günahkâr*Ebû*Cehil, bu sapıklık ve taşkınlığını bıraksın. Allah'a yemin olsun, eğer Peygamber (a.s.)'e eziyeti bırakmaz, içinde bulunduğu inkâr ve sapıklıktan*vaz*geçmezse, onu kesin*likle perçeminden*yakalıyacağız. Onu şiddetle cehenneme sürükleyip ora*ya atacağız.*[23]

*

16.*Bu perçemin sahibi yalancı ve günahkâr olup suçu çoktur.*İbn*Cüzey*şöyle der: Perçemin, yalancılık ve günahkârlık sıfatı ile nitelenmesi mecazdır. Gerçekte yalancı olan ve günah işleyen, onun sahibidir.*Hâti, kasten günah işleyen;*muhti*ise kasıtsız günah işleyen demektir.[24]

*

17.*Kendi meclisinde bulunanları çağırsın ve onlardan yardım istesin.*[25]

*

18.*Biz de, cehennem bekçileri yani sert ve acımasız me*lekleri çağıracağız. Rivayete göre,*Hz. Peygamber (s.a.v) İbrahim'in (a.s.) makamında namaz kılarken, yanına*Ebû*Cehil geldi ve şöyle dedi: Ey Mu*hammedi Ben sana namaz kılma demedim mi? Bunu duyan*Hz. Peygamber (s.a.v.) ona sert konuştu. Bunun üzerine*Ebû*Cehil: "Ey Muhammedi Beni ne ile tehdit ediyorsun. Vallahi, ben bu vadide en çok taraftarı olan kimsey*im" dedi. Bu olaydan sonra Yüce Allah, âyetlerini indirdi.*İbn*Abbâs*şöyle der: Eğer taraftarlarını çağırsaydı, azap melekleri o anda*onu hemen yakalayacaktı.[26]

*

19.*Hayır! O günahkâr bundan vazgeçsin! Ey Peygamber! Sen de, onun "namazı*terket" çağrısına uyma. Secde ve namaz*larına devam et ve böyle yaparak Rabbine yaklaş. Hadiste şöyle*buyrulmuştur: "Kulun, Rabbine en yakın olduğu durum, secdedeki durumudur."[27]

*

Edebî Sanatlar

*

Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:

1.*"Rabbinin adıyla oku" âyetinden sonra "Oku, rabbin kerem sahibidir" âyetinde fiilin tekrarıyla*itnâp*yapılmıştır. Bu, okuma ve ilmin şanına daha fazla önem verildiği içindir.

2.**kelimeleri arasında cinâs-ı nakıs vardır.

3.*"İnsana bilmediğini öğretti" âyetinde*tıbâk-ı*selb*vardır.

4.*"Bir kulu (Peygamberi) engellemeye çalışana ne dersin?" âyetinde kinaye vardır. Yüce Allah*Hz.**Peygamberin**şanını yüceltmek ve değerini yükseltmek için "seni engelleyen" demeyip "kul" kelimesini zikretmiştir.

5.*"Engellemeye çalışana ne dersin?" âyeti ile "Eğer o, doğru yolda ise ne dersin?" âyetindeki soru, yasakla*maya***çalışanın durumunun hayret verici olduğunu ifade etmek içindir.

6.*"O yalancı, günahkâr perçem" âyetinde mecâz-ı ak*lî vardır. Sahibi yalancı ve günahkâr olan perçem, demektir.*Dolayısıyle*yalan, perçeme mecaz olarak*isnad*edilmiştir.

7.*gibi âyet sonlarında seci' murassa vardır.
Eve geçince hepsini okuyacağım anlamaya çalışacağım hocam teşekkür ederim. Aklıma takılan birşey olursa tekraren yazacağım.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147