imas Nickli Üyeden Alıntı
buda surenin nüzul sebebi ve tefsiri
Kelimelerin İzahı
*
Alak, donmuş kan mânâsına gelen kelimesinin çoğuludur. Rahme yapışıp asıldığı için ona bu isim verilmiştir.
Mutlaka yakalarız. şiddetli ve kuvvetli bir şekilde çekmek demektir. Dilciler şöyle der: Bir kimse bir şeyi yakalayıp şiddetli bir şekil*de çektiğinde**der. "Atının yelesinden tutup çekti" mânâsına denir. Şâir şöyle der:
Onlar öyle bir kavim ki, feryat çoğaldığında, onların bir kısmını atlarını dizginleyenler, bir kısmını da atların yelelerinden çekenler olarak görürsün.[2]
Nâsiye, başın ön tarafında bulunan saç, yani perçem.
Zebaniye, itmek mânâsına gelen**kelimesinden alınmış olup "zebaniler" demektir. Burada onlardan maksat sert ve acımasız olan azap melekleridir. Araplar, şiddetle yakalayan kimselere bu ismi verirler. Şâir der ki:
Hazar da çok yediren, savaşta iyice yaralayanlar, kalın ve uzun boyunlu, iri cüsseli zebaniler.[3]
*
Nüzul Sebebi
*
Rivayete göre*mel'ûn*Ebû*Cehil bir gün arkadaşlarına: "Muhammed aranızda yüzünü toprağa sürüyor mu? Yani, önünüzde namaz kılıp secde ediyor mu?" dedi. Arkadaşları, "evet" dediler. Bunun üzerine*Ebû*Cehil: "Lât*ve*Uzzâ'ya*yemin olsun, onu böyle namaz kılarken görürsem, mutlaka ensesine binecek ve yüzünü toprağa sürteceğim" dedi. Bir gün geldi ve*Ra-sulullah*(s.a.v)'i namaz kılarken gördü. Boynuna basmak*maksadıyle*geldi. Arkadaşları onun hemen geri döndüğünü ve elleriyle korunduğunu gördüler. Ona, "Sana ne oldu?" diye soruldu. Dedi ki: "Benimle onun arasında ateşten bir hendek, korkunç bir varlık ve kanatlar meydana geldi.*Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Eğer bana yaklaşsaydı, melekler onu kapıp parça*parça*edeceklerdi" Bunun üzerine Yüce Allah, "Namaz kıldığında bir kulu men edeni görmedin mi?" âyetlerini indirdi.[4]
*
Âyetlerin Tefsiri
*
1.*Bu,*Hz. Peygamber (a.s.)'e yöneltilmiş ilk ilâhî hitaptır. Bu hitapta okuma, yazma ve ilme, çağrı vardır. Çünkü ilim, İslam dininin simgesi ve sembolüdür. Yani Ey Peygamber! Bütün mahlûkâtı yara*tan ve bütün âlemleri meydana getiren Yüce Rabbinin adıyla*başlıyarak*ve ondan yardım dileyerek*Kur'ân'ı*oku.
Bundan sonra Yüce Allah, insanın şanının yüce olduğunu göstermek için bu yaratma olayım şöyle buyurarak açıkladı:*[5]
*
2.*Allah, Mahrukatın en şereflisi ve güzel şekilli bu insanı alakadan yarattı. Alaka, küçük kurt (embriyon) demektir. Modern tıp*isbat*etmiştir ki, insanın yaratılmış olduğu meni, gözle görülmeyen, ancak mikroskopla görülebilen, başı ve kuyruğu olan küçücük spermleri ihtiva et*mektedir. En güzel yaratıcı olan Allah yücedir.[6]*Kurtubî*şöyle der: Yüce Allah, insanın şerefini göstermek için burada özellikle onu zikretti. Alaka, sıvı kan parçasıdır. Rutubetli olduğu için, üzerinden*geçtiği*şeye yapıştı*ğından dolayı ona bu isim verilmiştir.[7]
*
3.*Ey Peygamber! Oku, Rabbin yüce ve kerem sahibidir. Hiçbir kerem sahibi O'na denk olamaz ve denklikte O'na yaklaşamaz. Kul*lara, bilmedikleri şeyleri öğretmesi, O'nun kereminin sonsuzluğunu göste*rir.*[8]
*
4, 5.*O, kalemle yazıp çizmeyi öğretendir. İnsanlara, bilmedikleri ilim ve bilgileri O öğretmiştir. Onları cehalet karanlıklarından ilim aydınlığına çıkaran O'dur. Yüce Allah kalem*le yani bir vasıtayla öğrettiği gibi, her ne kadar okuma-yazma bilmeyen bir ümmî olsan da, vasıtasız olarak da sana öğretecektir.*Kurtubî*şöyle der: Yüce Allah, yazmayı öğrenmenin fayda ve faziletine dikkat çekti. Çünkü onda, insanın kavrayamayacağı kadar büyük faydalar vardır. Yazmakla an*cak ilimler tedvin edilmiş, hikmetler kayda geçirilmiş, öncekilerle ilgili haberler ve onların sözleri*zaptedilmiş*ve Allah tarafından indirilmiş olan kitaplar yazılmıştır. Yazı olmasaydı ne dünya ne de din işleri düzelirdi.[9]
Bu beş âyet,*Kur'ân'ın*ilk inen âyetleridir. Nitekim sahih hadislerde geldiğine göre,*Hz. Peygamber (a.s)*Hira*Dağı'nda ibadet ederken melek ona gelmiş ve "Oku" demiştir.[10]*Rasulullah*(s.a.v)'da:, "Ben okuyamam" demiştir.*Ibn*Kesîr şöyle der:*Kur'ân'dan*ilk inenler, bu mübarek âyetlerdir. Bunlar, Allah'ın, kullarına karşı ilk rahmeti ve onlara ihsan ettiği ilk nime*tidir. Bu âyetlerde, insanın alakadan yaratılmaya başlandığına, insana bil*mediği şeyleri öğretmiş olmasının Yüce Allah'ın kereminden olduğuna dikkat çekilmiştir. Yüce Allah ilimle insanı şereflendirmiş ve değerlendir*miştir. İlim Öyle bir güç ve değerdir ki, Âdem (a.s.) onun sayesinde melek*lere üstün olmuştur.[11]
Bundan sonra Yüce Allah insanın şımarıklık ve taşkınlığının sebebini bildirmek üzere şöyle buyurdu:*[12]
*
6.*Gerçek şu ki insan, mutlaka taşkınlık yapıp nefsin arzusuna uyarak haddi aşar. Yüce Rabbine karşı kibirlenip büyüklük taslar.*[13]
*
7.*Zira mal ve servet sahibi olup kendini zengin görmüş ve şımarmıştır.
Bundan sonra Yüce Allah onu tehdit edip korkutmak üzere şöyle bu*yurdu:*[14]
*
8.*Ey İnsan! Kuşkusuz dönüş, sadece Rabbine olacaktır. O sana amellerinin karşılığım verecektir. Bu âyette, bu gibi insanları, taşkınlıklarının*akibetinden*sakındırma ve tehdit vardır.**Sonra bu âyet umûmî olup her kibirli ve taşkın kimseyi kapsamaktadır. Tefsirciler şöyle der: Bu âyetten, sûrenin sonuna kadar olan bölüm,*Ebû*Cehil hakkındadır. Sûrenin ilk âyetlerinin inişinden uzun bir müddet sonra inmiştir.*Ebû*Cehil malının çokluğuyla taşkınlık gösterir ve*Hz. Peygamber (as.)'e aşırı düş*manlık yapardı. Fakat burada, sebebin hususiliğine değil, lafzın umumîliği*ne itibar olunur.[15]
*
9, 10.*Bu âyet, bedbaht kâfirin durumuna hayret edileceğini ifade eder. Yani Ey Peygamber! Allah'ın kullarından bir kulu, namazdan alıkoymaya çalışan o günahkâr suçlunun haline ne dersin? Aklı ne az, yaptığı iş ne çirkin!!*Ebussuûd*der ki: Bu âyet, o taşkının duru*munun çirkin ve âdi olduğunu ve bunun şaşılacak bir iş olduğunu ifade eder ve onun durumunun, hayret edilecek derecede âdi ve garip olduğunu bildi*rir.[16]*Tefsirciler, namaz kılan bu kulun*Hz. Peygamber (a.s.); onu engel*lemeye çalışanın da*mel'ûn*Ebû*Cehil olduğunda görüş birliğine varmışlar*dır. Çünkü*Ebû*Cehil şöyle demiştir: "Muhammed'in namaz kıldığını görür*sem, mutlaka onun boynunu çiğneyeceğim."[17]
*
11.*O namazdan alıkoymaya çalıştığın, namaz kılan o kul yani Muhammed (s.a.v),*salih*ve söz ve fiilinde dosdoğru yolu bulmuş birisi ise, ne dersin?!*[18]
*
12.*Yahut, hidayete ve doğru yola çağırarak*ihlas*ve Allah'ı birlemeyi emreden birisi ise!? Onu nasıl engeller ve akkorsun?[19]*Ey geri zekâlı! Ne kadar aptalsın ki, şu vasıfları taşıyan kişiyi namazdan alı*koymaya çalışıyorsun. O Allah'ın kulu, itaatkâr, doğru yolu bulmuş Allah'a boyun eğmiş, hidayete ve doğru yola çağıran birisidir. Bu, ne kadar şaşıla*cak bir şey!
Bundan sonra Yüce Allah,*Hz. Peygamber (a.s.)'e hitaba döndü ve şöyle buyurdu:*[20]
*
13.*Ev Peygamber! O,*Kur'ân'ı*yalanlar ve imandan yüz çevirirse ne dersin?*[21]
*
14.*O bedbaht bilmiyor mu ki Allah, onun bütün hal*lerinden haberdardır. Yaptıklarını gözetlemektedir. Yaptıklarının karşılığı*nı verecektir. Yazıklar olsun ona! Ne kadar cahil ve aptaldır!
Bundan sonra Yüce Allah, onu menetmek için şöyle buyurdu:*[22]
*
15.*O günahkâr*Ebû*Cehil, bu sapıklık ve taşkınlığını bıraksın. Allah'a yemin olsun, eğer Peygamber (a.s.)'e eziyeti bırakmaz, içinde bulunduğu inkâr ve sapıklıktan*vaz*geçmezse, onu kesin*likle perçeminden*yakalıyacağız. Onu şiddetle cehenneme sürükleyip ora*ya atacağız.*[23]
*
16.*Bu perçemin sahibi yalancı ve günahkâr olup suçu çoktur.*İbn*Cüzey*şöyle der: Perçemin, yalancılık ve günahkârlık sıfatı ile nitelenmesi mecazdır. Gerçekte yalancı olan ve günah işleyen, onun sahibidir.*Hâti, kasten günah işleyen;*muhti*ise kasıtsız günah işleyen demektir.[24]
*
17.*Kendi meclisinde bulunanları çağırsın ve onlardan yardım istesin.*[25]
*
18.*Biz de, cehennem bekçileri yani sert ve acımasız me*lekleri çağıracağız. Rivayete göre,*Hz. Peygamber (s.a.v) İbrahim'in (a.s.) makamında namaz kılarken, yanına*Ebû*Cehil geldi ve şöyle dedi: Ey Mu*hammedi Ben sana namaz kılma demedim mi? Bunu duyan*Hz. Peygamber (s.a.v.) ona sert konuştu. Bunun üzerine*Ebû*Cehil: "Ey Muhammedi Beni ne ile tehdit ediyorsun. Vallahi, ben bu vadide en çok taraftarı olan kimsey*im" dedi. Bu olaydan sonra Yüce Allah, âyetlerini indirdi.*İbn*Abbâs*şöyle der: Eğer taraftarlarını çağırsaydı, azap melekleri o anda*onu hemen yakalayacaktı.[26]
*
19.*Hayır! O günahkâr bundan vazgeçsin! Ey Peygamber! Sen de, onun "namazı*terket" çağrısına uyma. Secde ve namaz*larına devam et ve böyle yaparak Rabbine yaklaş. Hadiste şöyle*buyrulmuştur: "Kulun, Rabbine en yakın olduğu durum, secdedeki durumudur."[27]
*
Edebî Sanatlar
*
Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:
1.*"Rabbinin adıyla oku" âyetinden sonra "Oku, rabbin kerem sahibidir" âyetinde fiilin tekrarıyla*itnâp*yapılmıştır. Bu, okuma ve ilmin şanına daha fazla önem verildiği içindir.
2.**kelimeleri arasında cinâs-ı nakıs vardır.
3.*"İnsana bilmediğini öğretti" âyetinde*tıbâk-ı*selb*vardır.
4.*"Bir kulu (Peygamberi) engellemeye çalışana ne dersin?" âyetinde kinaye vardır. Yüce Allah*Hz.**Peygamberin**şanını yüceltmek ve değerini yükseltmek için "seni engelleyen" demeyip "kul" kelimesini zikretmiştir.
5.*"Engellemeye çalışana ne dersin?" âyeti ile "Eğer o, doğru yolda ise ne dersin?" âyetindeki soru, yasakla*maya***çalışanın durumunun hayret verici olduğunu ifade etmek içindir.
6.*"O yalancı, günahkâr perçem" âyetinde mecâz-ı ak*lî vardır. Sahibi yalancı ve günahkâr olan perçem, demektir.*Dolayısıyle*yalan, perçeme mecaz olarak*isnad*edilmiştir.
7.*gibi âyet sonlarında seci' murassa vardır.
8.*Ey İnsan! Kuşkusuz dönüş, sadece Rabbine olacaktır. O sana amellerinin karşılığım verecektir. Bu âyette, bu gibi insanları, taşkınlıklarının*akibetinden*sakındırma ve tehdit vardır.**Sonra bu âyet umûmî olup her kibirli ve taşkın kimseyi kapsamaktadır. Tefsirciler şöyle der: Bu âyetten, sûrenin sonuna kadar olan bölüm,*Ebû*Cehil hakkındadır. Sûrenin ilk âyetlerinin inişinden uzun bir müddet sonra inmiştir.*Ebû*Cehil malının çokluğuyla taşkınlık gösterir ve*Hz. Peygamber (as.)'e aşırı düş*manlık yapardı. Fakat burada, sebebin hususiliğine değil, lafzın umumîliği*ne itibar olunur.[15]
*
9, 10.*Bu âyet, bedbaht kâfirin durumuna hayret edileceğini ifade eder. Yani Ey Peygamber! Allah'ın kullarından bir kulu, namazdan alıkoymaya çalışan o günahkâr suçlunun haline ne dersin? Aklı ne az, yaptığı iş ne çirkin!!*Ebussuûd*der ki: Bu âyet, o taşkının duru*munun çirkin ve âdi olduğunu ve bunun şaşılacak bir iş olduğunu ifade eder ve onun durumunun, hayret edilecek derecede âdi ve garip olduğunu bildi*rir.[16]*Tefsirciler, namaz kılan bu kulun*Hz. Peygamber (a.s.); onu engel*lemeye çalışanın da*mel'ûn*Ebû*Cehil olduğunda görüş birliğine varmışlar*dır. Çünkü*Ebû*Cehil şöyle demiştir: "Muhammed'in namaz kıldığını görür*sem, mutlaka onun boynunu çiğneyeceğim."[17]
*
11.*O namazdan alıkoymaya çalıştığın, namaz kılan o kul yani Muhammed (s.a.v),*salih*ve söz ve fiilinde dosdoğru yolu bulmuş birisi ise, ne dersin?!*[18]
*
12.*Yahut, hidayete ve doğru yola çağırarak*ihlas*ve Allah'ı birlemeyi emreden birisi ise!? Onu nasıl engeller ve akkorsun?[19]*Ey geri zekâlı! Ne kadar aptalsın ki, şu vasıfları taşıyan kişiyi namazdan alı*koymaya çalışıyorsun. O Allah'ın kulu, itaatkâr, doğru yolu bulmuş Allah'a boyun eğmiş, hidayete ve doğru yola çağıran birisidir. Bu, ne kadar şaşıla*cak bir şey!
Bundan sonra Yüce Allah,*Hz. Peygamber (a.s.)'e hitaba döndü ve şöyle buyurdu:*[20]
*
13.*Ev Peygamber! O,*Kur'ân'ı*yalanlar ve imandan yüz çevirirse ne dersin?*[21]
*
14.*O bedbaht bilmiyor mu ki Allah, onun bütün hal*lerinden haberdardır. Yaptıklarını gözetlemektedir. Yaptıklarının karşılığı*nı verecektir. Yazıklar olsun ona! Ne kadar cahil ve aptaldır!
Bundan sonra Yüce Allah, onu menetmek için şöyle buyurdu:*[22]
*
15.*O günahkâr*Ebû*Cehil, bu sapıklık ve taşkınlığını bıraksın. Allah'a yemin olsun, eğer Peygamber (a.s.)'e eziyeti bırakmaz, içinde bulunduğu inkâr ve sapıklıktan*vaz*geçmezse, onu kesin*likle perçeminden*yakalıyacağız. Onu şiddetle cehenneme sürükleyip ora*ya atacağız.*[23]
*
16.*Bu perçemin sahibi yalancı ve günahkâr olup suçu çoktur.*İbn*Cüzey*şöyle der: Perçemin, yalancılık ve günahkârlık sıfatı ile nitelenmesi mecazdır. Gerçekte yalancı olan ve günah işleyen, onun sahibidir.*Hâti, kasten günah işleyen;*muhti*ise kasıtsız günah işleyen demektir.[24]
*
17.*Kendi meclisinde bulunanları çağırsın ve onlardan yardım istesin.*[25]
*
18.*Biz de, cehennem bekçileri yani sert ve acımasız me*lekleri çağıracağız. Rivayete göre,*Hz. Peygamber (s.a.v) İbrahim'in (a.s.) makamında namaz kılarken, yanına*Ebû*Cehil geldi ve şöyle dedi: Ey Mu*hammedi Ben sana namaz kılma demedim mi? Bunu duyan*Hz. Peygamber (s.a.v.) ona sert konuştu. Bunun üzerine*Ebû*Cehil: "Ey Muhammedi Beni ne ile tehdit ediyorsun. Vallahi, ben bu vadide en çok taraftarı olan kimsey*im" dedi. Bu olaydan sonra Yüce Allah, âyetlerini indirdi.*İbn*Abbâs*şöyle der: Eğer taraftarlarını çağırsaydı, azap melekleri o anda*onu hemen yakalayacaktı.[26]
*
19.*Hayır! O günahkâr bundan vazgeçsin! Ey Peygamber! Sen de, onun "namazı*terket" çağrısına uyma. Secde ve namaz*larına devam et ve böyle yaparak Rabbine yaklaş. Hadiste şöyle*buyrulmuştur: "Kulun, Rabbine en yakın olduğu durum, secdedeki durumudur."[27]
*
Edebî Sanatlar
*
Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:
1.*"Rabbinin adıyla oku" âyetinden sonra "Oku, rabbin kerem sahibidir" âyetinde fiilin tekrarıyla*itnâp*yapılmıştır. Bu, okuma ve ilmin şanına daha fazla önem verildiği içindir.
2.**kelimeleri arasında cinâs-ı nakıs vardır.
3.*"İnsana bilmediğini öğretti" âyetinde*tıbâk-ı*selb*vardır.
4.*"Bir kulu (Peygamberi) engellemeye çalışana ne dersin?" âyetinde kinaye vardır. Yüce Allah*Hz.**Peygamberin**şanını yüceltmek ve değerini yükseltmek için "seni engelleyen" demeyip "kul" kelimesini zikretmiştir.
5.*"Engellemeye çalışana ne dersin?" âyeti ile "Eğer o, doğru yolda ise ne dersin?" âyetindeki soru, yasakla*maya***çalışanın durumunun hayret verici olduğunu ifade etmek içindir.
6.*"O yalancı, günahkâr perçem" âyetinde mecâz-ı ak*lî vardır. Sahibi yalancı ve günahkâr olan perçem, demektir.*Dolayısıyle*yalan, perçeme mecaz olarak*isnad*edilmiştir.
7.*gibi âyet sonlarında seci' murassa vardır.
|