Kur’ân-ı Kerim’i hafî ses ile okuyan Hz. Ebû Bekir’i kendisinden sonra tasavvuf yoluna girenler hafî zikir başta olmak üzere cömertlik, feraset, tecrit, temkin, fakr ve riyasetten uzak durma gibi erdemler konusunda örnek aldılar. “Bekriyye” olarak anılan hafî zikri benimseyen tarikatların silsileleri Hz. Ebû Bekir ile Hz. Peygamber’e ulaştı. Cüneyd-i Bağdâdî’nin “Usûlde ve belâda pîrimiz Ali Murtaza’dır” (Hücvîrî, Keşfü’l-mahcûb, 2014, 135) sözünden hareketle ilim ve muamele yolunda tasavvuf yolunun imamı Hz. Ali kabul edildi. Tasavvuf yolunun incelikleri, cehrî zikir, mâsivâyı terk ve Hakk’ın takdirine rızâ gibi konularda mutasavvıflar Hz. Ali’yi takip ettiler. Zikirleri cehrî olan tarikatların silsilesi Hz. Ali ile Hz. Peygamber’e ulaştı. Hz. Peygamber’in Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ali’ye yapmış olduğu zikir telkini tarikatlarda var olan zikir meclislerinin temel referansı oldu.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|