Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Bilindiği gibi İsmailağa Camii bir cemaat bir tarikat camisi olarak tanınır. Cemaatin ünü de bilinir. Fatih ismi ile ve içinde barındırdığı misyonla bir değer kazanır. Çünkü bu misyon ona fetih verir. Fetih dün olduğu gibi bugün de bazı kesimlerce hazzedilemez. Adeta Hıristiyan dünyasının kalbine saplanmış bir hançer gibi algılanır. Ve radikal Hıristiyan alemi bir rövanş ister.
Fener Patrikhanesi’nin ekümenlik iddiası Bizans’ın hortlatılması kuru bir söylem değildir.
Fener Patrikhanesi’nin Balat’ta tüneller açtığı iddiasıyla bazı evler çökmüştür ve basına yansımıştır. Fener Patrikhanesine en büyük engelse İsmailağa Camii’dir hulasa cemaatidir. Çünkü o bölgede bu cemaate bağlı vatandaşlar yoğunlukta olup o mıntıkada birçok mülke sahiplerdir. Patrikhanenin gizli harekât planı çerçevesinde Fener ve Balat çevresinde oluşturulmak istenilen Hıristiyan cemaati adına toprak ve evler alınmaktadır. Tabi bu taşeron vatandaşlar marifetiyle yapılmaktadır. Birçok provokasyonun menşei budur.
Hülasa bu cemaat Fener Patrikhanesi için büyük engel. Çünkü çoğu cemaat mensupları orada mülk sahibi. Fener Patrikhanesi’nin peşinde olduğu evlerin ve arsaların birçoğu bu cemaatin ve akrabalarının elindedir. Onun için İsmailağa cemaatinin Fatih ve çevresinden bir an evvel sökülüp atılması istenmektedir. İstanbul gizli dini örgütlerin hesaplaşma meydanı haline geldi. Örgütlerden kasıt örgütlenmiş İlluminati Tapınak Şövalyeleri ve satanist benzeri tarikatlardır.
|
Evet, katiliyorum.
Arti bir mesele daha varki Mehdi a.s geldiginde tarikat ve mezhepleri kaldiracak diyerek sanki o dönemde yasiyormus gibi davranip tarikat ve mezheplere saldirilmak isteniyor. Unutmasinlar ki mezhepsizlik dinsizlige götüren bir köprüdür. Ehli sünnete göre amelde bir mezhebe bagli olmak vacip derecesinde önemlidir.
Islamda Mehdi a.s inanci vardir ama mehdicilik yapmak yoktur..