Rad Nickli Üyeden Alıntı

Niye çekemesin musallatlı olunca kulluktan mı atılıyorlar? Bahsettiğin tüm zikirler kulun yapması gereken zikirleridir. Zaten musallatta o zikirlerin hakkını veremediğinden olmaz mı? Kişi büyü ile imtihan olursa o başka fakat ne istiğfarı düzgün, ne hamdı düzgün olmayan adamın başına gelmeyen kalmaz. Düşman tektir, görülen tüm kötü fiiller onun sıfatlarıdır. Şeytan yoldan çıktı ve delalete saptırmaya devam ediyor. Peki onu yoldan çıkaran kimdi? Şeytandan daha güçlü bir şey senin içindeyken dışarıda çok da A düşmanı, B düşmanı diye aramamak gerekir. Şer işler yapan ve yaptıran herkes nefsin kötü sıfatlarıyla yapar.

Rad Nickli Üyeden Alıntı

Hayır bu sebepten musallat kapmazsın, sadece Allah'ı zikretmeyen adam ondan uzak düşmüş sayılır. Başında çobanı olmayan koyunu ya kurt kapar ya da kaybolur. Şeytan ile savaşa girilmez çünkü o alimdir ancak ondan onun sahibine sığınırız. Onun silahını bozacak tek şey budur. Evliyaullah'tan hiçbiri şeytan ile mücadeleye girmez. Çünkü o kişinin zaaflarını kişiden daha iyi bileceği için onda her türlü bilgi mevcut. Fakat kendisinde bir şey mevcut değil o da Sevmek. Şeytanın Adem a.s da akıl erdiremediği şeylerden birisi de sevmektir. Şeytan ateş unsurunda olduğu için Allah'a karşı şiddetli bir sevmesi vardı ama bu bizim sevmemiz gibi değildir. Bizlerin fıtratı topraktır ama kişide oluşan Aşk sayesinde bu fıtratı değişebilir misal topraktan, havaya dönüşüm olabilir. Ama Şeytan da bu asla olamaz çünkü o kendi unsurundan çıkamaz. Bunu sağlayacak tek şey şiddetli bir sevgidir ona da Aşk denir. Şeytan da aşk yoktur. Şeytan bir gün sordu Ya Rabbi cehennem olmasaydı bana ne ile azap ederdin diye. Allah c.c da cevaben "Müminlerin sadrına yerleştirdiğim ateş ile" dedi. O ateş aşktır. Aşk kişinin sevdiğinde kendisini kaybetmesidir. Bu olduktan sonra vuslat olur Vahdet-i Vucud gerçekleşir. Ölmeden önce ölünüz hadis-i şerifindeki sırra ulaşır.

Dediğiniz gibi nasiptir.