Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Değerli kardeşim soruna açıklık getirmeye çalışayım. Selefiyye’nin önde gelen alimlerinden kabul edilen Ahmed İbn hanbel’e göre iman, kalp ile tasdik dil ile ikrar ve uzuvlar ile amelden ibarettir. Onun ameli imanın bir cüzü olarak kabul ettiği halde büyük ve küçük günah işleyen kimseyi kafir saymayıp imanı eksik mümin olarak nitelendirmesinden salih ameli kamil bir mümin olmanın şartı olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Ona göre tevbe etmeden ölen günahkâr kimsenin akıbeti Allah’ın meşietine bağlıdır. Dilerse azab eder dilerse affeder. Nitekim Allah Teala Kur’an’da şirk dışındaki günahları dilediği kimseler için affedeceğini bildirmiştir. (Nisa süresi 48. Ayet)
Ehl-i sünnet alimlerinden Ebu’ı-Hasen el-Eşari’ye göre iman, kalp ile tasdiktir. Dil ile ikrar ve uzuvlarla amelde bulunma ise imanın tali (füru) unsurudur. Kalp ile tasdik eden yani Allah Teala’nın birliğini ikrar edip peygamberleri ve onların Allah Teala’dan vahiy yoluyla getirdiklerini kabul eden kimsenin imanı sahihtir. Bu hal üzere ölürse, kurtuluşa ermiş bir mümin olarak ölmüş olur. İmandan ancak bunlardan birini inkâr etmekle çıkar. Büyük günah işleyen kimse, tevbe etmeden öldüğünde onun hükmü Allah Tealaya kalır. Dilerse rahmetiyle azap etmeden bağışlar veya Hz. Peygamber’in (S.) onun hakkındaki şefaatiyle affeder ya da işlediği suçla orantılı biçimde cezalandırıldıktan sonra yine Cehennem ’den çıkarıp Cennet’e koyar. Fakat onun kafirlerle birlikte ebedi olarak Cehennemde kalması caiz değildir.
İmam Maturidi’ye göre büyük günah işleyen kimse, günahından tevbe etmeden ölse bile mümindir. Ve Cehennemde ebedi olarak kalmayacaktır Çünkü Allah Teala işlenen kötülüklere misli kadar ceza verileceğini açıklamıştır. (Enam suresi 160. Ayet) Hiç şüphesiz Allah’ı inkâr etmeyen ve ona şirk koşmayan kimsenin günahı, kafir ve müşriklerin günahından daha azdır. Cehennem ’de ebedi kalma cezası, inkâr ve şirkin karşılığı olduğuna göre Allah’a iman eden büyük günah sahibine verilecek cezanın daha az olması gerekir. Aksi takdirde bu adaletsizlik olur. Dolayısyla iman etmekle en büyük hayrı işleyen günahkar mümin ile kafirin eşit cezaya çarptırılması söz konusu değildir. (Maturidi, Kitabu’t-Tevhid, Sayfa 596-598 )
|
Bak kardeşim ne güzel kırmadan dökmeden anlattı Allah ondan razı olsun.
Bu konuda birşey söylemek istemedim ama ben ilim kaynaklı olmayan tüme varım ile cevaplamak isterim. Bu sonuca ulaşmak için birine inanmak yada konu hakkında ilim sahibi olmadan yargıya varma konusunda belki faydası olur.
Biz Allahı bize kendinden verdiği akıl ile tanıyabiliriz. Herşey yaradanın bize verdiğ akılla sınırlıdır ve nerdeyse aklın da sınırı yoktur bu şu demek değil lütfen yanlış anlamayın herşeyi akılla bulabiliriz demek değildir.
Ya yaşadığın gibi ol yada olduğun gibi yaşa sözü şudur. Olduğun gibi yaşamazsan yaşadığın gibi olursun. Ama bu gün sen yoksun gibi bir sonuç çıkarılamaz. Düşüncelerde faiz haram ama maaşı bankadan alıyoruz çıkmazı var ya bu zorunluluk bizi imanımızdan etmiyor ama o imanla amel etmemiş oluyoruz. Ya da alkol haram ama elimi kolonya ile siliyorum elim zaten temiz bu beni dinden çıkarmıyor ama şupheli bir amele müsade etmiş oluyorum ki bu dar zor birdurum. Kuranda haram yazmayan birşeyi kimse haram ilan edemeyeceği gibi imanlı birine de kimse kafir diyemez sırf amelinden ötürü.
Hatırlarsınız bir kıssa vardır hergün 2 şişe şarap götüren evliya hakkında amili bizi aldata bilir.
sorunuza cevap değilde benim fikrim şeklinde yazdım