Alıntı:
siruss Nickli Üyeden Alıntı
Merhaba,
Karabasan hakkında açılan konular var. Ama her konuda karabasan çok farklı şekillerde ele alınmış. Kısaca ozetleyip kendi soruma geçeceğim. Detay isteyenler forumdan öğrenebilir. Psikolojik olarak ruhi sıkıntılardan stresten kaynaklanabileceği, fiziksel olarak spor ve aktivite eksikliği neden olarak belirtilmiş. Bilimsel olarak rem uykusunun bir çeşiti olarak bahsedilmiş, dini olarak uyurken ruhun bedenden ayrılması esnasında farklı bir varlığın gelip o boşluğu doldurması, ruh geri geldiğinde varlığın çıkması veya esir kalması gibi durumlar ifade edilmiş.
Hatta bir çeşit cin olabileceğine varana kadar bir çok bilgi ortaya atılmış...
Normalde çok fazla karabasan yaşamam. Ama tuhaf bir şekilde bir gecede 3-4 defa tam olarakta bilemedigim bir şeyler yaşadım. Rüya mi karabasan mi rüya içinde karabasan mi bilemedim. Bir uyku felci halı yasadim. Hareketsizlik durumu oluştu her defasında. Her rüyamda bir anormallik vardı, bir şekilde kurtuldum ama bilincim açık miydi emin değilim. O yüzden karabasan mi rüya mı bilemedim. 3-4 kişilerdi. Önce nokta ışık şeklinde gördüm yıldız gibi. Sonra yüzleri değişen insan formunda gordum. Sonra birinin yüzü tanıdık birine dönüştü. O kişiyi daha öncede görmüştüm rüyamda helallik almaya çalışıyordu, arasını düzeltmeye çalışıyordu benimle. Ama yıllardır gorusmedigim biri. Neyse bu karabasan durumlarından İki defa kurtulmak için yardım aldım. Tanımadığım biri manevi destek verdi. Bir nevi yüreklendirdi beni. Bir şekilde kendime geldim. Ama bir gecede yoğun şekilde yaşamak ve olayların uzun uzadıya sürmesi bana tuhaf geldi. Ruhsal olarak çok büyütecek bir sorunum yok. Ama yaşadıklarımı anlamladirmakta zorlandım. Yada bir anlam verilmeli mi? Verilebilirse nasıl bir kanıya varilmalidir?
|
Halk arasında Karabasan diye tanımlanan uyku felci durumu ilk kez 1876’da Amerikalı nörolog Weir Mitchell tarafından ifade edilmiştir. ‘’Kişi, etrafının farkında olmak anlamında uyanmıştır ama tek bir kasını dahi oynatamaz; hala uyuyor gibi görünür. Akut bir zihinsel stres altında, hareket etmek için gerçek bir mücadele vermektedir’’. Felç, göz ve gırtlak kasları dışında bütün vücudu etkiler. Birçok durumda solunun kasları tutukluk yaptığından kişi boğulma hissi yaşar. Gerek görsel gerek işitsel halüsinasyonlar sıklıkla felce eşlik eder. Kişi, olay yaşandıktan sonra tanımlamakta güçlük çektiği tuhaf sesler işitir. Bir takım korkunç biçimler görebilir, yabancı varlıkların odada olduğunu hissedebilir. Bu halüsinasyonlar sarsıcı derecede canlı olma eğilimindedir ve karmaşık bir olaylar zinciri şeklinde gelişebilmesi, yaşanan tecrübeyi uyanıkken görülen bir kabusa dönüştürür. Çalışmalar kaygı sorunu yaşayan kişilerin uyku felci sırasında yabancı birinin varlığını hissetme eğiliminin daha fazla olduğunu gösteriyor. Uykuda devam eden stres, kişiye musallat olan hayali görüntüleri daha da kötüleştiriyor. Sosyal fobinin hafif bir biçimi olan disfonksiyonel sosyal imgeleme sorunu yaşayanlar da uyku felci sırasında halüsinasyon görmeye daha yatkın oluyor. Disfonksiyonal sosyal imgeleme sorunu olanlar, başkaları tarafından sürekli izlendiklerini ve yargılandıklarını hissederler. Bu kişiler uyku felci yaşadıklarında bu his daha da güçlenerek yabancı varlıklar tarafından kurcalanıp incelenme hissine dönüşür
(Nörolojik Beynin Mantıksız Davranışlarımızın Ardındaki Gizli Mantığı Yazan: Eliezer J. Sternberg sayfa 154-155 )