ELYESA ALEYHİSSELAM
Elyesa aleyhisselam, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerdendir. Nesebi Elyesa bin Ahtub bin Adiy bin Şütlem bin Efrahim bin Yusuf’dur. İlyas aleyhisselamdan sonra gönderilmiştir. Her ikisi de Musa aleyhisselamın dinini yaymakla vazifelendirilmiş nebi idiler. İlyas aleyhisselam, peygamber olarak gönderildiği Bal halkının, küfürde ısrar edip, bir türlü iman etmeye yanaşmamaları üzerine, Allahü tealanın izni ile Balbek’te yaşayan bu kabile arasından ayrılıp gitti. Başka beldelerde yaşayanları, Allahü tealaya iman ve ibadet etmeye davet etti. Bu davetleri sırasında, uğradığı bir belde halkı tarafından çok sevilip, orada kalması istendi. Bunun üzerine bir müddet orada kaldı. Bu sırada ihtiyar bir kadının evinde misafir olmuştu.
Bu kadın Elyesa aleyhisselamın annesi idi. İlyas aleyhisselamın duası ile iyileşen Elyesa aleyhisselam, Tevrat-ı şerifi öğrendi. İlyas aleyhisselamdan sonra Elyesa aleyhisselam, Allahü teala tarafından peygamber olarak görevlendirildi. Elyesa aleyhisselam, İsrailoğullarının ıslahı için uğraştı, tebliğ vazifesi yaptı. Azgınlık ve taşkınlıklarını günden güne artıran bu kavim, Allahü tealanın kendilerine gönderdiği kitabın gösterdiği yoldan ayrıldılar. Kabileler, devletin başına geçmek yarışına girdiler. Aralarındaki ayrılık ve başka memleket meseleleri yüzünden birbirlerine düştüler. İsrailoğulları arasındaki fitnenin, kavga ve çekişmelerin sonu gelmez oldu.
Nihayet Allahü teala, onların üzerlerine Asur Devletini musallat kıldı. Onlara esir olup, zelil ve perişan bir hayat sürmeye başladılar. Bu hadiselerin olduğu sıralarda, Yunus aleyhisselam, Asurluların başşehri olan Ninova’da dünyaya gelmişti. Elyesa aleyhisselamdan Kur’an-ı kerimde bahsedilmiş olup, mealen şöyledir: (İsmail, Elyesa, Yunus ve Lut’u da hidayete erdirdik. Hepsini alemlere üstün kıldık.) [En’am 86] Elyesa aleyhisselamın mucizelerinden bazıları şunlardır: Eriha şehri ahalisinin içme suları acılaşmıştı. Halk, bu durumu Elyesa aleyhisselama bildirip, bu hususta kendilerine yardımcı olmasını istemişlerdi.
Bunun üzerine, Elyesa aleyhisselam, acılaşan suyun içine bir parça tuz atıp; “Tatlı ol!” deyince, Allahü tealanın izni ile su tatlı ve lezzetli olmuştur. Borçlu ve dul bir kadın, Elyesa aleyhisselama gelip, fakirliğinden şikayetçi olmuştu. Elyesa aleyhisselam, kadına buyurdu ki: - Evinde neyin var? - Bir avuç kadar yağım var. - Git, o yağı bir kap içine koy! Kadın da gidip, yağı bir kabın içine koydu. Elyesa aleyhisselamın mucizesi ile o yağ o kadar arttı ki, pek çok kap yağ ile doldu. Fakir kadın, bu sebeple borçlarını ödediği gibi, zengin de oldu. İsrailoğulları, Elyesa aleyhisselama bazen uyup, bildirdiği hususları yerine getirdiler. Bazen de muhalefet ettiler. Elyesa aleyhisselam, vefatına yakın Zülkifl aleyhisselamı yerine halife tayin etti.
ZÜLKİFL ALEYHİSSELAM
İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden. Peygamberliği kesin olarak belli olmayıp, alimlerin ekserisi peygamber olduğunu söylemişlerdir. Asıl ismi Bişr olup, lakabı Zülkifl’dir. Elyesa aleyhisselamdan sonra, kızmadan sabır göstererek dinin emirlerini ve yasaklarını İsrailoğullarına bildirmeyi üzerine aldığı, kefil olduğu için kefalet sahibi manasında Zülkifl denilmiştir. Elyesa aleyhisselamın amcasının oğludur. Eyyüb aleyhisselamın soyundan olduğu da rivayet edilmiştir. İsrailoğullarına Musa aleyhisselamın dininin emir ve yasaklarını tebliğ etmiştir. Allahü tealanın İsrailoğullarına gönderdiği peygamberlerden Elyesa aleyhisselamın eceli gelip vefatı yaklaşınca Allahü teala ruhunu kabz edeceğini vahiyle bildirdi ve “Mülkünü, İsrailoğullarından gece sabaha kadar ibadet eden, namaz kılan, gündüzleri oruç tutan ve insanlar arasında kızmadan hükm edecek birine ver.” buyurdu. Bu peygamber kendisine verilen emri İsrailoğullarına bildirdi.
Aralarından bir genç kalkıp: “Bu işe ben kefil olurum, üzerime alırım.” dedi. Peygamber o gence; “Bu kavmin içinde senden daha büyükleri var, sen otur.” dedi. Sonra ikinci defa aynı teklifi yaptı o genç yine “Kefil olurum.” dedi. Üçüncü defa aynı teklif tekrarlanınca cevap veren yine o genç oldu. Bunun üzerine Elyesa aleyhisselam, onu yerine halife bıraktı. Bu genç Bişr idi. Bu sebeple o gence Zülkifl lakabı verildi. Bu genç aldığı vazifeyi eksiksiz olarak yerine getirmek için çalışırken İblis (Şeytan) onu kıskandı ve bu vazifeyi yaptırmamak için çeşitli hilelere başvurdu. Fakat bu genç İblisin hilelerine aldanmadan aldığı vazifeyi eksiksiz yerine getirdi. Bu halinden dolayı Allahü tealaya şükr etti.
Allahü teala Zülkifl aleyhisselama peygamberlik vazifesi verdi. Zülkifl aleyhisselam Musa aleyhisselamın dininin emir ve yasaklarını insanlara bildirdi. Tevrat’ı okuyup hükümlerini yerine getirdi. Tebliğ vazifesini hakkıyla yerine getirdikten sonra Şam beldelerinden birinde vefat etti. Allahü teala Kur’an-ı kerimde mealen buyurdu ki:
(Ya Muhammed!) İsmail’i, İdris ve Zülkifl’i de yad et (onların yüksek ve pek mükemmel hallerini hatırla). Hepsi de sabr edenlerden idiler. Ve onları da rahmetimiz içine (peygamberlik vermek, yahut ahiret nimetlerine kavuşturmak suretiyle) aldık. Şüphe yok ki, onlar salihlerden idiler. (Enbiya suresi: 85, 86) (Ya Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem!) İsmail’i, Elyesa’yı ve Zülkifl’i yad et. (Onların pek mükemmel hallerini kavmine anlat.) Ve (onların) hepsi de hayırlılardandı. (Sad suresi: 48)
İŞMOİL ALEYHİSSELAM
İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden. Harun aleyhisselamın neslinden olup babası Bali bin Alkame’dir. Annesinin adı Hanne’dir. Yakub aleyhisselamın oğullarından Lavi’nin soyundandır. Musa aleyhisselamın dinini tebliğ etmiştir. İşmoil aleyhisselam peygamber olarak gönderilmeden önce, Mısır ve Kudüs arasındaki Bahr-i Rum (Rum denizi) sahillerinde yaşayan Amalikalılar, İsrailoğullarına musallat olmuşlardı. Amalikalılar, İsrailoğullarına saldırıp pekçok kimseyi öldürdüler, on binlercesini de esir ettiler. Musa aleyhisselamdan beri içerisinde Tevrat’ın bulunduğu ve İsrailoğulları için birlik ve beraberliğin sembolü olan Tabut’u da aldılar. Bilhassa Tabut’un gitmesine çok üzülen İsrailoğulları dağılıp, perişan bir hale düştüler.
Kendilerini bu durumdan kurtaracak bir peygamber göndermesi için dua ettiler. Allahü teala İşmoil aleyhisselamı peygamber gönderdi. İşmoil aleyhisselam kırk yaşında iken bir gün namaz kılıyordu. Bu sırada Cebrail aleyhisselam gelerek hocasının sesine benzer bir sesle nida etti. İşmoil aleyhisselam hemen hocasının yanına gitti. “Buyurun, ne emrettini efendim” dedi. Hocası düşünüp onun üzülmemesi için ben çağırmadım demedi. “Şimdi git uyu” dedi. Dönüp gidince Cebrail aleyhisselam gelip önceki gibi yine nida etti. İşmoil aleyhisselam yine hocasının yanına gitti. Bunun üzerine durumun farkına varan hocası, “Evladım, dön git ve ben seni çağırınca bana gelme” dedi. Bu hal üç defa tekrarlandıktan sonra Cebrail aleyhisselam İşmoil aleyhisselama gözüküp, kendisine Peygamberliğini bildirdi ve İsrailoğullarına bildirmesini söyledi.
Bunun üzerine İşmoil aleyhisselam, İsrailoğullarına Tevrat’ın emir ve yasaklarını tebliğ etti. İsrailoğulları önce İşmoil aleyhisselamı yalanladılar, sonra itaat ettiler. İsmoil aleyhisselam, İsrailoğullarına Allahü teala tarafından Talut’un hükümdar tayin edildiğini bildirdi. İsrailoğulları Talut’un hükümdarlığını kabul etmedi. Nihayet çeşitli itirazlardan sonra Talut’un hükümdarlığını kabul ettiler. İçerisinde Tevrat’ın bulunduğu Tabut’u Amalikalılardan alıp, İsrailoğullarına getiren Talut, İsrailoğullarından büyük bir ordu kurdu. Amalikalılara karşı harbe hazırladı. İşmoil aleyhisselam Amalikalılara karşı harbe giderken bir nehirden su içip içmemekle imtihan edileceklerini bildirdi. Bahsedilen nehre gelince, Talut’un emrini dinlemeyip nehirden su içen İsrailoğullarından bazıları imtihanı kaybedip perişan ve sefil halde geri döndü.
Aralarında Davud adlı bir gencin de bulunduğu Talut’a itaat eden az sayıda kimse nehri geçip Amalika kavmine galip geldi. Amalika kavmi hükümdarı Calut’u, Davud adlı genç öldürdü. Nihayet İsrailoğulları düşmanlarına galib gelip kuvvetlendiler. İşmoil aleyhisselam İsrailoğullarına on bir sene peygamberlik yaptı. Peygamberliğinin 11. senesinden sonra Talut’u İsrailoğullarına hükümdar tayin edip elli iki yaşında vefat etti.
|