Alıntı:
Birkul Nickli Üyeden Alıntı
Galaksilerde'' kendimize baktığımızda. yaratıcı bizi burda niçin var etmiş varlığımızın amacı, nedeni, nedir sizce
|
İnsan bu dünyaya kendi isteğiyle gelmez. Onu yaratan ve bu fani dünyaya gönderen Yüce bir Yaratıcı vardır. Din insana, bunu öğretir. Din, insana kendi mahiyetini öğretir. Yaratılış gayesini ve hikmetini öğretir. Nitekim, Kur’ân’da; “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”(Zariyat suresi 56. Ayet) buyrulur. İnsan, başıboş bir varlık değildir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanır!” (Kıyâme suresi 36. ayet)İnsan, kendi başına buyruk, başıboş, sorumsuz bir varlık değildir. Aksine sorumlu, mükellef bir varlıktır. Ahirette, dünyada iken yapması gerektiği hâlde yapmadıklarından, yapmaması gerektiği hâlde yaptıklarından tek tek hesaba çekilecektir. Şu âyet de bunu açıklamaktadır: “Bizim sizi boş yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (Mü’minûn suresi115. ayet)İnsan Allah Teâlâ’nın verdiği akıl ve irade ile diğer varlıklardan ayrılır. O, düşünen, aklını işleten, konuşan, anlaşan bir varlıktır. Kendi kendisine zaman zaman “Ben kimim? Bu dünyaya niçin geldim? Vazifem, sorumluluğum nedir?” vb. sorular sorar. Bu soruların doğru cevabını bilmek ister. Belki aklıyla bu soruların cevabını bir dereceye kadar bulabilir. Ancak tam ve doğru olarak bunları bulamaz. Bunları insana “Din” bildirir. İnsan demek ki bu dünyaya oyun, eğlence, zevklenmek için gelmiş değildir. Bu dünyaya geliş sebebi, Allah’a kulluktur. Allah Teâlâ’ya kulluk için, Allah’ı tanımak, bilmek, bulmak ve O’na samimi bir şekilde inanmak gerekir. Din, insana Yüce Yaratıcı ’ya karşı vazifesini öğretir. Allah’a ne zaman ve nasıl kulluk yapacağımızı öğretir. Kendi nefsimize karşı; eş, çocuklar, anne, baba, kardeş, akraba, komşu vb.ye karşı vazifelerimizi öğretir. Allah Teâlâ’nın kullarına emir ve yasaklarını öğretir. İyiyi, kötüyü, hayrı, şerri, faydalıyı, zararlıyı öğretir. Kendi irademizle işlemiş olduğumuz işlerin iyi ve kötü sonuçlarını, sevabı ve cezayı bildirir. İnsana saadet ve hidayet yollarını gösterir. İnsanı hayırlı ve faydalı işler işlemeye sevk eder. Böylece insanlara gerek bu geçici dünya hayatında gerekse sonsuz ahiret hayatında mutlu olmanın yolunu, yöntemini öğretir. İrade ve ihtiyarlarıyla ilâhî kanunları kabul ederek dinin gösterdiği yoldan gidenler, dünya ve ahiret saadetine nail olurlar. İrade ve ihtiyarlarını Allah’ın gösterdiği yolun tersi yönünde kullananlar ise dünyada da ahirette de rezil olurlar