Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı
Doğru söyledin abi böyle itilaflı konularda ne yapmak gerekir? ben fatihanın mealinde çoğu kişi böyle yorumladığı için senedi kuvvetlidir diye düşünmüştüm ihtilaflı olduğunu bilmiyordum
|
Kardeşim meal ve tefsir çok hassas yaklaşılması gereken mevzular. Konuyla tam alakalı değil ama bir zamanlar ‘’hala bir Türkçe Kur’anımız yok’’ tarzındaki şikayetlerin günden güne artması neticesinde Babıali’nin ilk Türk yayıncılarından İbrahim Hilmi Çığıraçan Kur’an’ın Türkçesini yayımlamaya karar vermiş ve 1914 yılının ilk aylarında Kur’an-ı Kerim Tercüme ve Tefsiri adlı eserin ilk beş formasını neşretmiş ve fakat bu eserin kim veya kimler tarafından hazırlandığını belirtmemiştir. Bunun nedeni eserin Suriyeli bir Hıristiyan olan Zeki Megamiz tarafından hazırlanmış olması ve Birinci Dünya Savaşın’da Osmanlılar aleyhine bir propaganda malzemesi olarak kullanılmasıdır. Osman Nuri Ergin bu hususu şöyle ifade etmiştir: Tercümeyi yapan bir heyet-i muktedire değil, yalnız Hıristiyan Araplardan Zeki Megamiz’dir Bu tercümenin çıkması 1914 Cihan Harbi’nin başlangıçlarına rastlar.
İlmi değer ve güvenirliliği haiz bir meal de kuşkusuz Hasan Basri Çağatay’ın Kur’an-ı hakim ve Meal-i Kerim adlı eseridir. Meal-tefsir türündeki bu üç ciltlik eser gerçekten ciddi bir emek mahsuludur. Bununla birlikte eserin dili özellikle genel okuyucu kitlesi açısından sadeleştirmeye muhtaçdır. Ne var ki sadeleştirilmiş meal ve tefsir örnekleri maalesef çok sıkıntılıdır. Mesela Elmalı’nın tefsir ve mealinin sadeleştirilmiş versiyonlarında estetik ziyan bir yana muhyeva ve mefhumu haleldar eden sayısız hata ve eksiklik mevcuttur. Hatta denebilir ki Hak Dini tefsirinin sadeleştirilmiş versiyonlarından bir kısmı Hak Dininden başka bir eser hüviyetindedir. Fırsat buldukça bu konuya devam ederim. İnşaallah