Bitimsiz hüzünlerimin, savunmasız bir başına kalışlarımın ve nefsimin ablukalarının ardından bir gece yürüyüşünü gözlüyorum. Mahzun halimin mîracına tâlibim.
Ruhumu kuşatan utançların dikenli tellerini çeke çeke yokluyorum ömrümü. Hâlimi anlatmak için acı'dan başka bir kelimeye muhtacım ve kanamak'tan başka bir kelimeye...
Ertelemeden, sonra yaparım'ın insafına terketmeden yalvarıp yakardığım ve yandığım bir tahiyyattayım şimdi.
Sana sunabildiğim, mâsivanın dişlileri arasında öğütülmüş bir ameller karmaşası sadece. Gönlümde biriken hangi şey cevher, hangi şey çer-çöp bilemediğim bir muhasebenin içinde, beceriksizim.
Bir adım dahi atılsa yakacak bir yakınlığa dokunmalıyım, uzaklaşmalıyım kalbimin isli aynalarından. Uzaklaşmalıyım sıcak yatağımdan...
Mahzun hâlimin mîracına tâlibim. Yalvardığım, yakardığım ve yandığım bir tahiyyattayım.
|