Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Kuran-ı Kerim'de bilimsel konular ve Evrim
Tekil Mesaj gösterimi
  #12  
Alt 04.02.24, 01:35
CosmicWanderer CosmicWanderer isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17.08.23
Bulunduğu yer: Bakü
Mesajlar: 51
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Eyvallah şefaat konusuna devam edeyim İslam alimlerinin çoğunluğuna göre ahirette Rahman olan Allah (cc)’ın bütün insanlar için şefaat izni verip sözünden razı olacak kişi makam-ı mahmud ve şefaat-i uzma sahibi Hz. Muhammed (s.) dir.Nitekim ‘’ Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud'a ulaştırsın.’’ (isra suresi 79. Ayet) ayetindeki ‘’makam-ı mahmud’’ ifadesi ashab-ı kiramdan itibaren İslam alimlerinin çoğunluğu tarafından Hz. Peyhgamber’in (s.) mahşer yerinin sıkıntısından rahatlamaları için insanlığa ve cezalandırılmaktan kurtulmaları için ümmetinden büyük günah işleyen kimselere yapacağı şefaat şeklinde yorumlanmıştır. Diğer taraftan müfessirler ‘’Elbette Rabbin sana gelecekte lütuflar da bulunacak sen de memnun olacaksın’’ (Duha suresi 3. Ayet) ayetinde Hz. Peygamber’e(s.a.v.( vadedilen ve onu mutlu edeceği bildirilen büyük lütuf ve ihsanın şefaat olduğunu kaydederler. Nitekim Hz. Ali’den (r.a.) nakledilen bir yoruma göre Kur’an’daki en ümitvar ayet bu ayettir ve anlamı da Allah Resülu’ne ümmeti hakkında verilecek olan şefaattir.
Diğer peygamberler Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin şefaat yetkisine sahip oldukları açık bir şekilde ifade edilmez. Hz. Peygamber başta olmak üzere diğer peygamberlerin şefaat etmeleri konusu ayrıntılı olarak hadis kaynaklarında yer almaktadır. Bunuınla birlikte bazı ayetlerde her peygamberin kendi ümmetine şefaat yetrkisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. (Tevbe suresi 103. Ayet, Yusuf suresi 97-98. Ayetler, İbrahim suresi 41. Ayet Meryem suresi 47. Ayet Ta Ha suresi 109. Ayet Zuhruf suresi 86. Ayet )Nitekim Hz. Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri babaları Hz. Yakub’a gelip ‘’Ey babamız (Allah’tan) Bizim günahlarımızın affını dile. Çünkü biz gerçekten hata ettik’’ (Yusuf suresi 07. Ayet) diyerek ondan şefaatte bulunmasını istemişler o da ‘’Sizin için biraz sonra Rabbimden af dileyeceğim Şüphesiz O çok bağışlayan pek merhamet edendir’’( Yusuf suresi 97-98 ) cevabını vererek reddetmemiş isteklerine olumlu cevap verilmiştir.
Hz. İbrahim de (a.s.) duasında ‘’Rabbimiz Hesap kurulacağı gün beni anamı babamı ve bütün müminleri bağışla ‘’ (İbrahim suresi 41. Ayet) şeklinde daha hayatta iken annesi babası ve bütün ümmeti için şefaatte bulunarak onların mağfiretini istemiştir. Ancak Hz. İbrahim vatanından ayrılırken babası hakkında Allah’a dua edip af dileme sözü verdiğinden dolayı sözünü yerine getirmek için ümmetiyle birlikte onun için de mağfiret dilemişse de daha sonra onun kafir olduğunu anlayınca onunla manevi ilşkisini kesmiş ve mağfiret dilemeyi bırakmıştır (Tevbe suresi 114. Ayet)
Melekler Kur’an-ı Kerim’de verilen bilgilere göre Allah’ın iznine bağlı olarak müminler için mağfiret dileyerek şefaat eden diğer bir zümre ise meleklerdir. (Enbiya suresi 28. Ayet, Sebe suresi 23. Ayet Zuhruf suresi 86. Ayet Şura suresi 5. Ayet, Necm suresi 26. Ayet Nebe suresi 38. Ayet)
Salih Müminler Kur’an’daki bazı ayetlerden anlaşıldığına göre Allah’ın izin ve dilemesiyle şefaat edebilecek diğer bir zümre salih müminlerdir. Nitekim Meryem suresinde ‘’(o gün) Rahman’ın katında söz ve izin alandan başkasının şefaat hakkı olmayacaktır.’’ (Meryem suresi 87. Ayet) buyrulmaktadır. Müfessirlerin yaptıkları izahatlara göre müşriklerin Allah’ı bırakıp da taptıkları putlardan herhangi biri Allah katında hiç kimseye şefaatçi olamazken kelime-i şehadet ve kelime-i tevhidi söyleyerek Allah’ı birleyip hakka şehadet eden inançlarının gereği olarak salih ameller işleyen ve sadece O’na kulluk eden müminler Allah’ın izin vermesi şartıyla O’nun dilediği kimselere şefaatçi olabileceklerdir.
Zuhruf süresinde de ancak bilerek hak ve gerçeğe şahitlik edenlerin şefaat edebilecekleri belirtilmektedir. (Zuhruf suresi 86. Ayet) Bu ayetlerden peygamberlerin ve salih müminlerin de Hakk’a şahitlik ettiklerinden dolayı şefaat yetkisine sahip oldukları anlaşılmıştır. (Taberi, Zemahşeri, Razi, Kurtubi, İbn Kesir) Bu şahitlik ‘’İşte böylece siz insanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye vasat (örnek) bir ümmet yaptık’’ (Bakara suresi 143. Ayet) ayetinde ifade edilen Hakk’a şahitliktir. Nitekim Allah (cc) şu ayette müminlerin kıyamet günü şahitlere katılacağını bildirmektedir.: ‘’Allah’a ve peygamberlerine (böyle) iman edenler var ya, işte onlar Rableri katında sıddıklar ve şehitler gibidirler. Mükafatları ve nurları onları
Hocam peki kalbi en çok rahatlaran zikir ve dua ve esmalar hangileridir?

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147