Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Gıybet 4 çeşittir
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 01.02.24, 12:19
Dasiva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dasiva Dasiva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 15.09.22
Bulunduğu yer: Dünya
Mesajlar: 251
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Gıybet

Hamd Alemlerin Rabbi, Malik , Hükümdar ve Hükmünde Hiçbir Ortağı Bulunmayan Allah’a, salat ve selam Rehberimiz Önderimiz Meşalemiz Yol Haritamız Olan Rasulullah (s.a.s) e Onun Güzide Ashabına ve Onun yolunu Takip Eden Tüm Muvahhidlere Olsun

Allahu Teala, insanı kendisine kulluk etmesi için yaratmıştır.Ona, kendisinin yüceliğini kavrayıp iman edebilmesi için akıl, yarattığı mükemmellikleri görüp takdir edebilmesi için gözler, ayetlerini işitebilmesi için kulaklar; hem kendini ifade edebilmesi hem de Allahu Teala’nın şanını yüceltip dinini anlatabilmesi için de dil vermiştir.Dil de verilen nimetlerin en büyüklerindendir.

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: “إذَا أصْبَحَ ابْنُ آدَمَ فإنَّ الاَعْضَاءَ كُلَّهَا تُكَفِّرُ اللِّسَانَ فَتَقُولُ اتَّقِ اللّهَ فِينَا، فإنَّمَا نَحْنُ بِكَ، إنِ اسْتَقَمْتَ اِسْتَقَمْنَا وَإنِ اعْوَجَجْتَ اِعْوَجَجْنَا” أخرجه التر مذي

Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

“Âdemoğlu sabaha erdi mi bütün azaları, dile seslenirler. ‘Bizim hakkımızda Allah’tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!’ derler.” (Tirmizî)

İstikametin azaların doğruluğu ile mümkün olduğu haber verilirken, doğruluğuna özen göstermediğimiz ve önem vermediğimiz azalarında başına dil gelmektedir.

إِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَعِيدٌ

İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar.

مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ

İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.(Kaf/17-18)

Gıybet:Bir kişinin arkasından hoşlanmayacağı bir biçimde konuşmaktır.Gıybet şahsiyeti bozuk ve boş insanların işidir.

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: “أتَدْرُونَ مَا الْغِيبَةُ؟ قَالُوا: اَللَّهُ وَرَسُولُهُ أعْلَمُ. قَالَ: “ذِكْرُ أحَدِكُمْ أخَاهُ بِمَا يَكْرَهُ”. فقَالَ رَجُلٌ: أَرَأيْتَ إنْ كَانَ فِي أخِى مَا أقُولُ؟ قَالَ: “إنْ كَان فيهِ مَا تَقُولُ، فقَدْ اِغْتَبْتَهُ، وَانْ لَمْ يَكُنْ فيهِ مَا تَقُولُ فقَدْ بَهَتَّهُ” أخرجه أبو داود والترمذي

Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

“Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?” “Allah ve Resûl’ü daha iyi bilir!” dediler. Bunun üzerine “Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam “Ya benim söylediğim onda varsa (Bu da mı gıybettir?)” dedi. Aleyhissalatu vesselam “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.” (Ebu Davud, Tirmizî, Müslim) dedi.

وعَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْها قَالَ: قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ حَسْبُكَ مِنْ صَفِيَّةَ قِصَرُهَا. قَالَ: “لَقَدْ قُلْتِ كَلِمَةً لَوْ مُزِجَ بِهَا الْبَحْرُ لَمَزَجَتْهُ”. قَالَتْ: وَحَكَيْتُ لَهُ إنْسَاناً. فَقَالَ: “مَا أُحِبُّ أنِّى حَكَيْتُ إنْسَاناً وَإنَّ لِى كَذَا وَكذَا” أخرجه أبو داود والترمذي

Hz. Âişe radıyallahu anha anlatıyor:

“‘Ey Allah’ın Resûl’ü, sana Safiyye’deki şu şu hâl yeter!’ demiştim. (Bundan memnun kalmadı ve) ‘Öyle bir kelime sarf ettin ki eğer o denize karıştırılsaydı (denizin suyuna galebe çalıp) ifsat edecekti.’ buyurdu.” Hz. Âişe ilaveten der ki: “Ben Resûlullah aleyhissalatu vesselama bir insanın (tahkir maksadıyla) taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi: ‘Ben bir başkasını (kusuru sebebiyle söz ve fiille) taklit etmem. Hatta (buna mukabil) bana, şu şu kadar (pek çok dünyalık) verilse bile!’ (Ebu Davud, Tirmizî)

“Bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi?” (Hucurat, 12)“Gıybet, kardeşini hoşuna gitmeyecek şekilde anmandır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned) şeklindeki ayet ve hadislerle gıybet kesinlikle haram kılınmıştır.

Gıybet, insan veya insanla ilgili birtakım şeyler üzerinde olur. Kişinin bedeni, nesebi, ahlakı, işi, dini, dünyası, elbisesi, evi, bineği gibi hususlar dedikodu konusu olabilir. Ya da gözün şaşılığı, saçların döküklüğü, uzun veya kısa boyluluk, siyah veya sarı renkte olmak gibi durumlar da böyledir.

Aleyhte kaş-göz işareti yapmak, ima etmek veya yazı yazmak gibi gıybet anlamı ifade eden her hareket de gıybettendir. Mesela elle birisinin uzun veya kısa boyluluğuna işaret etmek, bir şahsın ayıpları hakkında yazı yazmak gibi…

Gıybeti tasdik etmek de gıybettir. Gıybet yapılan yerde susan kişi gıybete ortak olmuş olur. Diliyle gıybetçiye karşı duramayanın kalbiyle inkâr etmesi gerekir.

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: “يَا مَعْشَرَ مَنْ أسْلَمَ بِلِسَانِهِ وَلَمْ يُفْضِ الايمَانُ إلَى قَلْبِهِ، لاَ تُؤْذُوا الْمُسْلِمِينَ، وَلاَ تُعَيِّرُوهُمْ، وَلاَ تَتَبَّعُوا عَوْرَاتِهِمْ، فإنَّهُ مَنْ تَتَبَّعَ عَوْرَةَ أخِيهِ الْمُسْلِمِ تَتَبَّعَ اللّهُ عَوْرَتَهُ، وَمَنْ تَتَبَّعَ اللّهُ عَوْرَتَهُ يَفْضِحَهُ وَلَوْ في جَوْفِ رَحْلِهِ”. أخرجه الترمذي

Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

“Ey diliyle Müslüman olup da kalbine iman nüfuz etmemiş olan (münafık)lar! (Gıybet ederek) Müslümanlara eza vermeyin, onları kınamayın, kusurlarını araştırmayın. Zira kim Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa Allah da kendisinin kusurlarını araştırır. Allah kimin kusurunu araştırırsa onu, evinin içinde (insanlardan gizli) bile olsa rüsva eder.” (Tirmizî)

وَلاَ يَغْتَب بَعْضُكُم بَعْضاً أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتاً فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَحِيمٌ

Yüce Allah şöyle buyurdu:

“Biriniz diğerinin gıybetini yapmasın. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte, bundan tiksindiniz. O hâlde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” (Hucurat, 12)

Gıybet Yapmanın Sebebleri

1. Haset etmek, (Kişi, haset ettiğine zarar vermek ister. Bunun da en azı haset ettiğinin gıybetini etmektir.)

2. Gıybetini ettiği kişiden intikam alma duygusunu tatmin etmek

3. Arkadaşlarına uyarak dedikodu yapmak,

4. Gösteriş ve büyüklük taslamak; başkalarını küçültmek, kendini büyütmek,

5. Güldürmek için başkalarının ayıp ve kusurlarını ortaya sermek,

6. Küçük düşürmek için alay etmek.

Gıybetin Caiz Olduğu Durumlar

1- Suç Duyurusunda Bulunmak: Şikâyet ederek kötülüğünü aktardığımız kişi hakkında onun gıyabında, şikâyet konusu olan onun kötü vasıflarını anlatabiliriz. Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Zulme uğrayan kimsenin, hâkime zalimi şikâyet etmesi caizdir.” (Tergip ve Terhip)

2- Danışmak/İstişare Etmek: Birbirimize danışmak ve fikir almak gerektiğinde danışan kişiyi, danışılan kişinin şerrinden korumak maksadıyla onun şahsiyeti hakkında konuşabiliriz. Birisiyle ortaklık yapacaksınız ya da kız alıp vereceksiniz gibi…

Hz. Fatıma binti Kays, Resûlullah aleyhissalatu vesselama giderek “Beni Ebu Cehm ve Muaviye (evlenmek için) istedi.” dedim. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bana şöyle buyurdu: “Muaviye fakirdir, malı yoktur. Ebu Cehm’e gelince o, çomağı omzundan indirmez (karısını çok döver).” (Buharî, Müslim)

3- Tarif Etmek: Kişi, toplum içinde rahatsız edebilecek vasıflarla anılmadan tanınmıyorsa onu tarif için o vasıfla anlatabilirsiniz. Kara, kırmızı, sarı, cüce, topal, kör, sağır, dilsiz, kulağı kesik, kambur gibi…

(Fısk) Açıktan Günah İşleyenler Hakkında Konuşmak:

Fısk, İslamın yasakladığı şeyleri aleni (açıktan) yapmak demektir. İçki, kumar, fuhuş ve çıplaklık gibi…

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: “لَيْسَ لِفَاسِقٍ غَيْبَةٌ” رواه الطبراني

Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

“Fasıkın gıybeti, gıybet değildir.” (Tabarani)

Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

“Haya örtüsünü atan kimsenin gıybeti olmaz. (Yani gıybeti yapılabilir.)” (Câmiu’s-Sağîr, 8525)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: “ثَلاَثةٌ لا تَحْرُمُ عَليكَ أعْراضُهُمْ: اَلْمُجاهِرُ بالفِسْقِ والإِمامُ الْجائِرُ والْمُبْتَدِعُ“ أخرجه ابن أبي الدنيا في ذم الغيبة

Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

“Üç grup vardır ki gıybetlerini yapman sana haram değildir: Günahı açıkça işleyen, zalim idareci ve dinde olmayanı dine sokan bidatçı.” (İbnu Ebi Dünya, Gıybeti Zem Etme Bahsi)

Ali Ataş

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147