Alıntı:
ozge628 Nickli Üyeden Alıntı
Hocam seçenekler yönün de eylemlerde de bulunuyorum yani çalışmadan alalhim bana rızkı ver demek tabiki doğru değil ...demek istediğim içimde bulunduğum durumdan kurtulmak için bir sürü başvurular ve yollarda başvuruyor maneviyat dışında fiziki eylemlerde yapıyorum ama nasıl bir durum ki syni noktadayım cevabınız için hep burada yanibasimizda olduğunuz ve yazdıklarınız ile yol gösterdiğiniz iyi olduğunuz bilgili olup bunu bizimle paylaştığınız için Rabbım sizdrn ebeden razı olsun....sadece yanlış bisi mi yapıyorum eksiğim ne...Bu açıdan sagolun
|
Sen temiz bir kardeşimizsin. Az çok insan sarrafı sayılırız. Kardeşim Hud suresi 7. Ayet ve Mülk suresi 2. Ayet ve bu ayetler muvacehesinde Allah (ccI gökleri ve yeryüzünü ölümü ve hayatı insanoğlunun güzel amel yönünden nasıl bir performans sergileyeceğini test etmekle eşdeğer olan bir imtihan sebebiyle yaratmıştır. Dünyevi düzlemde imtihana tabi tutulmanın Kur’andaki karşılığı ‘’bela’’ ve ‘’ibtila’’ dır. Bu kelimenin sözlük manaları tetkik edildiğinde insanoğlunun bu dünyada yıpranma ve hırpalanmasının mukadder olduğu söylenebilir. Dahası bakara suresi 155. Ayet okunduğunda insanın dünyadaki imtihanının pek kolay olmadığı görülmektedir.
İslami kaynaklarda ‘’imanın yarısı sabır, yarısı şükürdür’’ şeklinde güzel bir ifadeye yer verilir. Bu sözü İhyau Ulumi’d-Din adlı eserinde aktaran Gazali’ye göre meşakkatlere tahammülün farklı dereceleri vardır. Tahammülün zor olduğu başlangıç derecesine ‘’tesabbur’’ tahammülün kolaylaştığı orta derecesine ‘’sabır’’ nefsani arzuların tam olarak baskı altına alındığı en yüksek derecesine ‘’rıza’’ denir. Sabrın fazilet bakımından en alt derecesi içinde bulunulan güç durumdan memnun olunmasa da şikayet etmemek bundan daha faziletlisi içinde bulunulan duruma rıza göstermek en faziletlisi ise belaya şükretmektir.