Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Eşariye ve Maturidiyyeye göre kelam-i lafzi mahluk, kelam-i nefsi gayr-ı mahluktur. Yani Kuran’ın lafzı ve sözü mahluktur ama manası kadimdir İmam Ahmed ve İshak b. Raheveyh gibi büyük hadis ve Selef alimleri ‘’Kuran’ın lafzı mahluktur denilmesini caiz görmezlerdi’’. Hatta bazı Hanbeliler bu sözü küfür saymışlardı.
İmam-ı Azam: ‘’Lafzuna bi’l-Kur’an mahlukun-Kuran okurken söylediğimiz sözler mahluktur…) dediği için Hanbelilere ters düşmüştür. Kadiriye tarikatının kurucusu olan Abdulkadir Geylani diyor ki:’’Men kale lafzi bi’l-Kur’an fehüve kafirün billah…’’ (Bir kimse Kur’an’ın lafzı mahluktur derse Allah’ı inkar etmiş olur.’’! Yine İmam Ahmed ‘’Allah’ın kelamı olan Kuran mahluk değildir ama onun okunması mahluktur diyen kafir olur’’ demiştir. (Kaynak: İslam Düşünce Yapısı Selef, Kelam, Tasavvuf, Felsefe Süleyman Uludağ Dergah yayınları sayfa 43)
|
DİNİMİZ İSLAM
Bütün Dini Konular Kur’an-ı kerimKur’an-ı kerim mucizesiKur’an-ı kerim mahluk değildir
Kur’an-ı kerim mahluk değildir
Sual: Kur’an-ı kerim neden mahluk değildir?
CEVAP
Muteber kitaplarda buyuruluyor ki:
(Mutezile diyor ki: "İnsan, ihtiyari, yani istekli hareketlerini kendi yaratır. Allahü teâlâ, kullarına faydalı işler yapmaya mecburdur. İyilere sevap, kötülere azap vermesi gerekir. Allah’ın sıfatları yoktur. Kur'an, harf, kelime ve sestir. Bunlar ise, mahluk, sonradan yaratılmıştır. İnsan iyi, kötü, bütün işlerini kendi yaratır. Allahü teâlâ, kötü şeyleri, günahları yaratır demek, doğru değildir." Mutezilenin bu sözleri yanlıştır. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Sizi de işlerinizi de yaratan Allahü teâlâdır.) [Saffat 96]
İş sahibi, işi yaratan değil, bu işi yapandır. İnsan mahluk olduğu gibi, küfrü, imanı, ibadeti ve isyanı da mahluktur.) [Milel ve nihal]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki, (İmam-ı a'zam Ebu Hanife ile imam-ı Ebu Yusuf, Kur’an-ı kerim mahluk mu, değil mi diye altı ay konuştuktan sonra sözbirliğine vardılar ve Kur’an-ı kerime mahluk diyenin kâfir olacağını bildirdiler. Kelam-ı nefsiyi gösteren, kelam-ı lafziyi anlatan harfler, kelimeler, sesler, elbette mahluktur, hadistir. Bütün mahluklar içinde, Allahü teâlâya en yakın olan, en kıymetli olan, Kur’an-ı kerimin harfleri ve kelimeleridir. Kelam-ı lafzi ve kelam-ı nefsi ise ezeli ve kadimdir.) [c.3/89]
Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimi, harf ve kelime olarak gönderdi. Bu harfler mahluktur. Bu harf ve kelimelerin manası, kelam-ı ilahiyi taşımaktadır. Bu harflere, kelimelere Kur'an denir. Kelam-ı ilahiyi gösteren manalar da Kur'andır. Bu kelam-ı ilahi olan Kur'an mahluk değildir. Allahü teâlânın, başka sıfatları gibi, ezeli ve ebedidir. Kur’an-ı kerim, Allahü teâlânın kelamıdır, mahluk yani, sonradan yaratılmış değildir. Zât-ı ilahinin sıfatıdır. Kur’an-ı kerim, bu kelimelerden, seslerden çıkan manalardır. Kelimeler, sesler, kelam-ı ilahi değildir. İnsanın kelamı da kalbdedir. Sözlerimiz bunu meydana çıkaran tercümandır.