Abdullah bin mübarek (Rahmetullahi aleyh) diyorki; Savaşa gidiyorken atım düştü ve öldü. O anda orada yüzü ve kokusu çok güzel birisi belirdi. Tekrar atına binmeyi istermisin dedi. Evet dedim. Adam elini atın alnına koyarak;
Aksemtü aleyki eyyetühel ılletü biızzetillâh
Ve bi azameti azametillâh
Ve bi celâli celâlillâh
Ve bi kudreti kudretillâh
Ve bi sultâni sultânillâh
Ve bi lâ ilâhe illallâh
Ve bi mâ cerâ bihil kalemü min ındillâh
Ve bi lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi illen sarafti.
Bu duayı okuyup, elini üzerinde gezdirince at düştüğü yerden kalktı. Adam bana; Bin atına dedi. Atıma bindim, atımın ölmesiyle ayrılmak zorunda kaldığım arkadaşlarıma yetiştim. Sonraki gün düşmanla çarpışmaya başlayacağımız anda bana yardım eden adam önümde belirdi. Dün bana yardım eden sen değilmiydin dedim. Evet benim dedi. Allah için cevap ver, sen kimsin dediğimde Ben Hızır’ım, zorda kalanlara yardım ederim, dedi. Bunun üzerine ondan sonra ne zaman bu duayı bir hastaya okudumsa Allahın izniyle hemen şifa buldu.
Manası: Ey hastalık! Sana Allâh'ın izzetiyle, azametiyle, yüceliğiyle, kudretiyle,gücü ile, lâ ilaâhe illallâh ile, Allâh'ın katından, kalemin yazdıkları ve Allâh'ın güç ve kuvvetiyle yemin veriyorum. Bu kimseyi terk edip uzaklaş.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|