Bilinç; beynimizin duyusal girdilerin analiz edildiği ve mantıksal değerlendirmelerin yapıldığı yerdir. Beyin, karar verme sürecinde girdileri düşünür, muhakeme eder, eleştirir, değerlendirir. Dışardan gelen bilgileri süzerek işleme tabi tutar ve bu verileri kabul eder ya da reddeder. Bilinçaltı ise beynin farkında olmadığı fakat vücut fonksiyonlarının kontrol edilip yönetildiği bölümdür. Başka bir ifadeyle vücudun dengesini ve enerjisini sağlayan enerji deposudur. Kişinin davranışlarının temelinde yatan ve kendisi hakkındaki imajı oluşturan deneyimlerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin kaydedildiği yerdir. Bilinçaltı verileri sorgulamadan kaydeder. Tekrarları da olumlu olarak algılar ve pekiştirir. Bilinçaltını tanımadan insanı tanımak çok zordur. İnsanı tanımak içinde davranışlarının temelinde yatan iç dinamiğin, iç dinamiği tanımak için de bilinçaltının iyi analiz edilmesi gerekir. İnsanların “İçimde bir sıkıntı var”, “İçim içime sığmıyor!” diye ifade etmeye çalıştıkları “İç” aslında bilinçaltının ta kendisidir. “Bir ben vardır bende, benden içeri!” diyen Yunus Emre, bunu çok güzel ifade etmiştir. Bir gün Ebu Cehil yolda Peygamber Efendimiz (s.a.v)’i gördü ve “Haşim oğullarından çirkin bir yüz belirdi.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de ona: “Haddini geçtin; ama doğru söyledin.” buyurdu. Biraz sonra Hz. Ebu Bekir (r.a) çıkageldi ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’i görünce: “Ey güneş, sen ne doğudansın ne batıdan, dünyayı latif bir nurla parlattın.” diye buyurdu .Peygamber Efendimiz (s.a.v) ona da: “Ey şu değersiz dünyadan kurtulan aziz varlık, doğru söyledin.” diye buyurdu. Orada bulunanlar: “Ey insanların en şereflisi, en büyüğü, ikisi de birbirine aykırı düşen iki söz söyledi. İkisine de ‘Doğru söyledin’ diye buyurdunuz; bunun sebebi nedir?” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Ben, Hakk’ın kudret eli ile cilâlanmış bir aynayım, kim bana bakarsa bende kendini görür.” buyurdular. (Mesnevi)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|