Alıntı:
harun41 Nickli Üyeden Alıntı
Selâmun Aleyküm
Hocam "şahsi kanaatimce , faaliyet alanları tamamıyla birbirinden ayrı olan Mevlânâ ile Hacı Bektaş-ı Velî ve öteki Türkmen şeyhlerinin bir düşmanlık içinde olmaları uzak bir ihtimaldir" demişsiniz."faaliyet alanları" derken kastettiğimiz nedir?
|
Değerli kardeşim bence Mevlânâ’nın tasavvuf anlayışının temelinde Vahdet-i Vücûd telâkkisi yatar. Bu onun bütün mısralarında müşahede edilir. Mesnevi’nin ilk beyti bunun delillerinden yalnızca bir tanesidir. Babasından ve halifesi Burhâneddîn Muhakkık’tan aldığı zühdî tasavvuf motifi de bütün hayatı boyunca sürmüştür. Yunus Emre’nin, geleneğini temsil ettiği Ahmet Yesevî’nin, Orta-Doğu Sûfîliğinin ürünü olan Vahdet-i Vücud’la hiçbir ilgisi yoktu. Dolayısıyla Yunus Emre’nin sistemi Türklere mahsus bir sistem değildir. Çünkü orijinal Türk sûfîliğini temsil eden Orta Asya Sûfîliği bu sisteme tamamıyla yabancıdır. Hacı Bektaşi veli uzun bir konu uzun yazmam gerekir sıkıcı olur. Aralarında Tasavvufu yorumlama konusunda farklar var demek istiyorum.