Kendisini Beğenenlere..
Cebrâil Aleyhisselâm’ın Altı Yüz (Bir Rivâyette Bin Altı Yüz) Kanadı Vardır. Yerine ve Zamanına Göre Bu Kanatlarının Bâzen Hepsini, Bâzen Bir Bölüğünü Açar.
Vaktiyle Cebrâil Aleyhisselâm, Bir Gün Bir Tenhâ Yerde Altı Yüz Kanadının Hepsini Açtı. Söz ile Anlatılmayacak Bir Görünüştü Bu. Altı Yüz Kanat, Koca Bir Gövde! Bütün Gökleri Dolduruyor idi. Cebrâil Aleyhisselâm, Kendi Bu Hâlini, Yüceliğini Gördü de, Kıvanç Duydu, “Çok, Çok Güzel...” Dedi, “Meğer Ben Ne Kadar Büyük, Ne Kadar İri ve Yüce imişim, Hiç de Haberim Yokmuş. Allah, Benden Yücesini, Benden Alımlısını Yaratmamıştır...” Dedi.
Cebrâil Aleyhisselâm Böyle Söyleyip Kendini Beğenirken, Bir Ses İşitti:
▬ “Ey Cebrâil! Hemen Cennete Git Cennetin Sağ Kapısına Var, Orada Bir Melek Göreceksin. Haydi, Ona Selâm Söyle. Gerçek Acayiplikler Oradadır...”
Cebrâil Aleyhisselâm Kanatlarını Çırpıp Cennete Gitti, Sağdaki Kapıyı Buldu. Orada, Başı Bulutlara Varmış Bir Melek Duruyordu. Cebrâil Aleyhisselâm Bu Meleği ve Onun Yüceliğini Görünce, Biraz Önceki Kendini Beğenmişliğinden Utandı.
Melek, Cebrâil Aleyhisselâm’a Doğru Eğilip Sordu:
▬ “Sen, Ne Dilersin?”
Cebrâil Aleyhisselâm, Sesini Duyurabilmek İçin Avaz-Avaz Bağırdı:
▬ “Allahû Teâlâ Hazretlerinin Selâmlarını Getirdim...”
▬ “Peki...” Dedi Melek, “Bizim Bir Ulumuz Var, Selâm Onadır. Haber Vereyim...”
Kayboldu, Az Sonra da Gelip:
▬ “Götüreyim Seni...”
Diyerek, Cebrâil Aleyhisselâm’ın Önüne Düştü. Pek Az Gittiler. Melek:
▬ “İşte...” Dedi, “Söyle Diyeceklerini...”
Cebrâil Aleyhisselâm Başını Kaldırdı. Bu Ne Büyük Melekti; Başı Görünmüyordu ve Cebrâil Aleyhisselâm da Onun Yanında Küçücük Kalmıştı. Yüksek Sesle Bağırdı:
▬ “Allahû Teâlâ’dan Selâm Getirdim...”
Bir Ses:
▬ “Duymuyorum...” Dedi, “Nedir Bu Vızıltı?”
Sonra Bir El Aldı Cebrâil Aleyhisselâm’ı, Bir Kulağa Götürdü. O Altı Yüz Kanatlı, Göklere Zor Sığan Cebrâil Aleyhisselâm, O Kulağa Sığıverdi. Ulu Melek:
▬ “Şimdi...” Dedi, “Pekçe Söyle de, İşiteyim Sözlerini...”
Cebrâil Aleyhisselâm Selâmı İletti.
Geri Dönerken Şöyle Diyordu Kendi Kendisine; Allah’ım! Affet Beni... Kendi Küçücük Cismime Baktım da, Senin Yüceliğini Ölçmeye Kalktım. Hâlbuki Sen Benden Çok Yücelerini Yaratacak Bir Kudrettesin.
|