Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Rüyada Peygamberimizi (s.a.s.) gören kimseler hakikatte onu mu görmüşlerdir? Bu rüyanın yukarıdaki rüya tasniflerinden hangisine girdiği nasıl anlaşılacaktır? Bu konuda İslâm geleneğindeki kriter Hz. Peygamber’i asli suretiyle tanıma veya onun fizik özelliklerini detaylıca bilme şartına bağlanmıştır. Aksi hâlde rüyada gördüğü kimsenin suretinin Hz. Peygamber zannedilmesi mümkündür. Bu konuya ışık tutacak bir hadise Sahâbe Dönemi’nde de yaşanmıştır. Sahâbeden Abdullah İbn Abbas Peygamberimizi (s.a.s.) rüyasında gördüğünü söyleyen bir kimseye onun özelliklerini sormuş ve anlatılanların doğru olduğunu bildirerek “Doğru, sen gerçekten Peygamberimizi görmüşsün” demiştir. Bu doğrulamayı yapması rüyamızda her gördüğümüz suretin -velev ki “Ben peygamberim” desin- gerçekte Peygamberimizin (s.a.s.) sureti bilinmeden kabul edilmesi mümkün değildir. Hz. Peygamber’den rivayet edilen bir hadiste “Beni rüyada gören gerçekten beni görmüştür. Çünkü şeytan benim suretime giremez” buyurmuştur (Buhârî, “İlim”, 38; “Ta’bîr”, 10). Bu hadisin istismar edildiği yerlerde ısrarla savunulması gereken husus, şeytanın Peygamberimizin (s.a.s.) asli suretine giremeyeceğidir. Yoksa bir başka surete girerek yalan söyleyip “Ben peygamberim” demesi de mümkündür. Rüyada peygamberden bilgi, haber ve talimat aldığını iddia etmekse kabul edilemeyecek bir başka husustur. Zira Peygamberimizin (s.a.s.) hadisleri dinin ikinci temel kaynağı olmakla beraber bunlar belli kriterler ve usûllerle zamanında toplanıp kayıt altına alınmıştır. Bunun dışında bir yolla hadis elde ettiğini savunmak ne dinî perspektiften ne de akli muhakemeden onay alamaz. Kaldı ki rüya gibi subjektif bir tecrübe sadece sahibi açısından bir değer taşıyabilir, diğer insanlara mal edilemez.
|
Hocam zubdetul buhari nin tercumesi1977 başım elime geçti güzel konulardan paylaşmak istedim cevap için teşekkür ederim...