Her ne şekilde olursa olsun mün’akide olan yemini bozan kimselerin yemin keffâreti ödemeleri gerekir. Yemin keffâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise, ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu keffâret ve sıralama Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir (Mâide suresi 89.ayet)
El-Hediyyetü’l- Alaiyye’de şöyle denilmiştir: ‘’Normalde yeminlerin sayısı arttıkça kefaretler de ona göre artar. Fakat Muhterem pederim (İbn Abidin) el-Makdisi’den naklettiğine göre yemin kefaretlerinin artması halinde birleştirilir ve tek bir kefaretle tüm yeminlerin sorumluluğundan kurtulmak mümkündür. İmam Muhammed’in görüşü de böyledir. Asl’ın sahibide bu görüşü tercih etmiştir. (Alaüddin Muhammed, Alaiyye sayfa 57). El-Buğye’de şöyle denilmektedir. ‘’Eğer yemin kefaretleri birden fazla ise, birleştirilip tek bir kefaretle tüm yeminlerin sorumluluğundan kurtulmak mümkündür. Şihabu’l-eimme şöyle der: ‘’Bu İmam Muhammed’in görüşüdür.’’el-Asl’ın sahibi de:’’Benim tercih ettiğim görüş de budur’’ demektedir. (el-Ta’likatü’l-mardiyye sayfa 157)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|