Ebû Mes’üd el-Bedrî (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Sizden biri, rükû ve secdelerde belini (tam olarak) doğrultmadıkça namazı yeterli olmaz.” Numan İbn Mürre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): “İçki içen, zina yapan ve hırsızlıkta bulunan kimse hakkında ne dersiniz?” diye sordu. Bu sual, bunlar hakkında henüz hadd cezası gelmezden önce sorulmuştu. “Allah ve Resulü daha iyi bilir!” diye cevap verdiler. Aleyhissalâtu vesselam: “Bu fiiller ağır suçtur, onlar hakkında ceza vardır. Hırsızlığın en kötüsü de namazını çalmaktır” buyurdu. Bunun üzerine: “Ya Resulullah, kişi namazını nasıl çalar?” diye sordular. Şu cevabı verdi: “Rüküsunu ve secdelerini tamamlamaz Sâlim el-Berrâd anlatıyor: “Ebû Mes’ud’a gelerek: “Bize Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın namazından anlat!” dedik. Hemen önümüzde kalktı, tekbir getirdi. Rüküya varınca ellerinin ayalarını dizlerinin üzerine koydu. Parmaklarını dizinin alt kısmına getirdi. Dirseklerini yan taraflarına uzattı. Bu halde her uzvu hareketsiz; sabit durdu. Sonra semi’allâhu li-men hamideh dedi ve her uzvu düz oluncaya kadar doğruldu.”. Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: “Secdede ta’dîle riayet edin, kimse kollarını köpeklerin yayışı gibi yaymasın.”. Yine Hz. Enes anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Rükü ve secdeleri yerine getirin. Allah’a yemin oIsun siz secde rükü ettikçe ben arkamda olanları da görüyorum.” –Belki “sırtımın gerisini” demişti. İbn Abbâs (radıyallahu anhumâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize yedi âzâ üzerine secde etmemizi, saçımızı ve elbisemizi toplamamamızı emretti. Bu azalar Şunlardır: “Alın, eller, diz kapakları, ayaklar.”. Bir diğer rivayette şöyle demiştir: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın, –ve eliyle burnunu işaret etti– eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız.” İbn Ömer (radıyallahu anhumâ) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a nisbet ederek buyurdu ki: “Eller de secde eder, tıpkı alnın secde etmesi gibi. Öyleyse, biriniz alnını secdeye koyunca ellerini de koysun. Alnı secdeden kaldırdı mı onları da kaldırsın.”
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|